ExxonMobil neden hâlâ iklim bilimini inkâr eden grupları finanse ediyor?

02.09.2018 - 16:22
Haberi paylaş

Amerikan çok uluslu petrol ve doğal gaz şirketi ExxonMobil, iklim bilimi inkârcılarına desteğini çekme sözü verdikten on yıl sonra, geçen yıl 11 düşünce kuruluşuna ve lobi gruplarına 1.5 milyon dolar verdi. Var olan iklim bilimini redden ve açıkça petrol ve gaz devlerinin iklim politikası tercihlerini ilan eden bu gruplar, şirketin yıllık vakıf bağış raporunda geçen hafta yayınlandı.

ExxonMobil’in 2017 bağışlarının neredeyse yüzde 90’ı iklim bilimini redden gruplara gitti. ABD ticaret odası ve üç organizasyon, iklim dezenformasyonuna parasal kaynak sağlamak için yirmi yıl önce başlatılan fonları aldı: American Enterprise Institute, Manhattan Institute ve American Legislative Exchange Council.

Geçen yıl ExxonMobil’den bağış alan diğer inkârcı kuruluşlar şunlardı: the Center for American and International Law ($23,000), Federalist Society ($10,000), Hoover Institution ($15,000), Mountain States Legal Foundation ($5,000), National Black Chamber of Commerce ($30,000), National Taxpayers Union Foundation ($40,000) ve Washington Legal Foundation ($40,000).

ExxonMobil’in fonlama öncelikleri; şirketin karbon vergisi, Paris İklim Anlaşması ve diğer ilgili politikalar için olan sözde desteği, Halkla İlişkiler Müdürü Suzanne McCarron tarafından tekrar doğrulandığı gibi, bunlarla çelişir. Eğer McCarron’un iddia ettiği gibi ExxonMobil “kendisini çözümün parçası olmaya adamış”, ise neden bir şirket bir yılda milyonlarca doları hâlâ problemin parçası olmak için bu gruplara harcar?

ExxonMobil’in düzenbazlık tarihi

Exxon’un 1980’lerden, belki de daha önceden beri, ürünlerinin gezegeni tehdit eden tehlikelerinden tamamen haberdar olduğuna dair çok sayıda kanıt var. Buna rağmen şirket, Mobil ile birleşmelerinden bir yıl önce, 1998’de petrol yakıt endüstrisini destekleyen bir iklim dezenformasyonu kampanyasının başlatılmasına yardımcı oldu.

Şirketin arka planda oynadığı rolün neredeyse on yıl kadar büyük ölçüde farkına varılmadı. Ancak 2007’in başlarında the Union of Concerned Scientists (Endişeli Bilimciler Birliği) tarafından ortaya çıkarıldığı gibi, 1998 ile 2005 yılları arasında en az 16 milyon doları 40’tan fazla düşünce kuruluşu ve avukatlar gurubu olan bir ağı finanse etmek için harcamıştır.  Bu para iklim bilimine bağımsız, tarafsız görünen analizler altında şüphe üretmek için harcanmıştır.

UCS’nin yarattığı olumsuz baskıya tepki olarak ExxonMobil, 2007 Kurumsal Vatandaşlık Raporu'nu, görevi iklim değişikliğine ilişkin önemli tartışmalardan dikkati dağıtmak olan birçok kamu politikaları araştırma grubuna adamıştır. Çevreye karşı sorumlu bir ekonomik büyüme için gereken enerjiyi dünyanın nasıl sağlayacağı üzerine olan tartışmalardan ilgiyi uzaklaştırmayı amaçlamıştır. 2008’de bu gruplara katkıları kesilmiştir.

Burayı vurgulamak gerekir ki, şirket sadece birkaç politik grubu finanse etmeyi durdurma sözü vermiştir; hepsini değil. Cato Institute, Competitive Enterprise Institute, Heartland Institute ve Institute for Energy Research da içeren bazı kurumlarda yüksek profilli hibe alanlarını bırakmıştır. Ancak hiçbir zaman dezenformasyon ağına desteğine tamamen son vermemiştir.

1998’den 2007’ye (taahhüt ettikleri yıl) neredeyse 23 milyon dolar bu kurumlara harcanmıştır. 2008’den geçen yıla kadar 13.17 milyon dolar; son 20 yıldan beri toplam 36.13 milyon dolar harcanmıştır. Kamuya açık verilerden herkesin karar verebileceği gibi, kamuyu iklim bilimi hakkında aldatmak ve hükümetin iklim değişikliği konusunda harekete geçmesini engellemek için, Koch Endüstrisi’nin multimilyoner sahipleri, Charles and David Koch herkesten fazla para harcamıştır.

Geçen yıl, 1.5 milyonun 1.35 milyonunu ExxonMobil şu dört organizasyona harcamıştır:

US Chamber of Commerce: Taraflı araştırmalara sponsor olmak

2014’te ExxonMobil ABD Ticaret Odası'nın (US Chamber of Commerce) sermaye kampanyasına 5 milyon dolar vermeyi taahhüt etti. Lobi gruplarının iklim bilimini ve temiz enerjiye geçişin ekonomisini yanlış tanıtmalarının tarihine rağmen; ayrıca bir de yıllık aidatlarını yılda 1 milyon dolar artırdı.

Eğer ExxonMobil’in iklim politiklarının göründüğü gibi olduğu iddia edilirse, Ticaret Odası’nın pozisyonu bunun tam karşıtıdır.

American Enterprise Institute: Piyasaya aşırı güven

Başkent Washington’daki 80 yıllık serbest piyasa düşünce kuruluşu The American Enterprise Institute (AEI), ExxonMobil’den diğer iklimi bilimini inkârcı kuruluşlardan daha fazla para almıştır. 2017’de ExxonMobil, AEI’ye 160 bin dolar vermiştir; 1998’den beri katkılarının toplamı 4.49 milyon doları bulmaktadır.

Sadece AEI görevli elemanı olan ekonomist Benjamin Zycher, düzenli olarak iklim konusunda anaakım iklim bilimini redden, karbon vergisinin “etkisiz” olduğunda ısrar eden, Paris anlaşmasını “absürt” olarak adlandırdığı yazılar yazmaktadır.

Washington Post’un düzenli bir destekçisi Zycher’ın meslektaşı Mark Thiessen, aynı zamanda Paris anlaşmasına uyumu önemsememektedir. “Bizim enerjiyi nasıl üreteceğimizi ve tüketeceğimizi serbest girişim, teknoloji ve yenilikleri kökten değiştirecektir" demekte ve bunların Paris ve Kyoto’da imzalanan anlaşmanın parçası olmadığını savunmaktadır.

Sınırlamalar yapmak yenilikleri yönlendirmektedir ve şirketleri temiz teknolojilere uyuma zorlamaktadır. Örneğin, hava kirliliği kontrolü federal olarak denetim altına alınmazsa, elektrik santralleri ve diğer endüstriyel tesisler, bugün olduğundan daha çok zehirli kirlilik yayacaklardı.

Manhattan Institute: Haberlerle gerçeği gizleyen propaganda yapmak

Bir başka serbest piyasa düşünce kuruluşu Manhattan Institute, ExxonMobil’den enerji politikaları merkezi için 115.2 bin dolar almıştır. 1998’den beri 1.25 milyon dolar almıştır. AEI’deki Zycher ve Thiessen gibi Manhattan Institute de karbon vergilerine ve Paris anlaşmasına uyuma karşıdır.

Obama yönetiminin iklim çabalarına karşı Kongre'den önce düzenli olarak ifade veren Manhattan Enstitüsü Kıdemli Üyesi Oren Cass, FOX ve ABC röportajlarında Paris İklim Anlaşması'nın “komedi ve dolandırıcılık arasında bir yerde olduğunu” söyledi:

“İnsan belki bunu artırabilir. Ancak çözüm, diğer ülkeler hiçbir şey yapmazken, buradaki emisyon kesintilerini zorlayarak milyarları boşa harcamamaktır. Trump bu sahte anlaşmayı reddetmekte haklıydı.”

Diğer ülkeler hiçbir şey yapmazken milyonlar harcamak? Kasım'daki son duruma göre güneş ve rüzgâr enerjisinden elektrik üretmenin nükleer, kömür ve doğalgazdan bile daha ucuz olması gerçeğinin yanında; Çin, Hindistan ve diğer büyük karbon yayıcılar, zaten Paris anlaşması taahhütlerine uyum için önemli ilerlemeler yapmışlardı.

Diğer açık sorun, yalan haberin en başarılı örneklerinin bu faaliyet alanında olmasıdır. Eski bir haber programı sunucusu ile izleyiciler, meşrulaştıran bir haber klibiyle, kolaylıkla yanlış yönlendirilebilir. Muhafazakâr yankı fanuslarının en az bir üyesi bu yolu izlemiştir. Muhafazakâr Parti'nin büyük bağışçılarından Paul Singer'ın fonladığı online haber organizasyonu The Washington Free Beacon, 19 Mart'ta Stossel-Cass röportajıyla ilgili böyle bir haber yayımladı.

American Legislative Exchange Council (ALEC): Fosil yakıt endüstrisi

12 Temmuz’da ExxonMobil, şirketin lobi gruplarının iklim politikalarıyla anlaşmazlıktan sonra, American Legislative Exchange Council ile olan uzun süreli üyeliğini sona erdirdi. 1998’den geçen yıla kadar, ExxonMobil bu gruba 60 bin dolar verdiğini rapor ettiğinde, ALEC bu petrol şirketinden 1.93 milyon dolar almıştır.

Son yirmi yıl içinde ALEC, konferanslarında iklim bilimi inkârlarına her zaman bir şekilde yer vermiştir. Ayrıca yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırımları kısıtlayacak, elektrikli araçlara yönelik teşvikleri ortadan kaldıracak tasarıları da içeren, bir dizi fosil yakıt endüstrisi yasa tasarısını devletin kanun yapıcılarına sunmuştur. ALEC, güneş enerjisi endüstrisini doğrudan konut ve kurumsal müşterilerine satmalarını engellemiştir.

2012'den beri BP, ConocoPhillips, Royal Dutch Shell ve elektrik şirketleri Entergy, Pacific Gas & Electric ve Xcel Energy gibi 100'den fazla şirket, birçok durumda geri olan politikaları nedeniyle ALEC ile bağlarını kopardı.

ExxonMobil’in ALEC’den çıkışı, şirketin Heartland Institute’un sponsorluğundaki bir karar tasarısını yenmesi için savaştan birkaç ay sonra geldi. Çevre Koruma Ajansı'na (EPA), iklim değişikliğinin insan sağlığına yönelik bir tehdit oluşturduğu şeklindeki “kusurlu” kanaatini “yeniden açmak ve gözden geçirmek” için çağrıda bulundu. Ancak Çevre Koruma Ajansı’nın “tehlike altında olma” tespiti, kurumun Temiz Hava Yasası’nda tehlikeli kirleticiler olarak karbondioksit ve diğer küresel ısınma emisyonlarını düzenlemesini gerektiriyor.

7 Aralık’taki basın açıklamasında Heartland’ın başkanı Tim Huelskamp şunları söyledi: “ExxonMobil gibi büyük şirketler ve Edison Electric Institute gibi ticaret grupları uzun zamandır itibarsız ve enerji karşıtı küresel ısınma hareketinin üyeleriydi. Kârlarını ve ‘yeşil’ erdemlerini, bilimin sesinin ve müşterilerinin çıkarlarının üstüne koydular.”

Huelskamp’ın gülünç iddiasına rağmen, bazıları ExxonMobil’in ALEC’ten çıkışının iyi bir değişiklik olarak yorumlanabileceğini düşünüyor. Bununla birlikte, şirketin para yolu, açıkça, iklim politikası seçeneklerinin her türünü tehdit eden ve Kongre'ye ve mevcut yönetimin hiçbir şey yapmasına izin vermeyen iklim bilimini inkâr eden grupları finanse ettiğini açıkça gösteriyor. ExxonMobil bu grupları finanse etmeyi durduruncaya kadar, karbon vergisi, Paris anlaşması ve diğer iklim girişimleri için yaptığı destek, alaycı bir halka ilişkiler taktiğinden fazlası olarak görülemez.

Elliott Negin, 31 Ağustos 2018 (Endişeli Bilimciler Birliği)

https://blog.ucsusa.org/elliott-negin/exxonmobil-still-funding-climate-science-denier-groups

(Marksist.org için Türkçe'ye Ahmet Abacı çevirdi)

Bültene kayıt ol