İklimin katilleri iklimi kurtaramaz!

11.12.2015 - 07:52
Haberi paylaş

Eskiden bilirsiniz, iklim değişimi dediğimizde mevsimsel değişiklikler aklımıza gelirdi; bahar ayları bahar gibi yaşanır, yazları yaz, kış mevsimleri ise kış aylarından oluşurdu. Şimdilerde ise iklim değişikliği dediğimizde bugün dev karbon salınımları ile hızlandırılmış, dünyanın en büyük sorunu hâline gelen ‘küresel ısınma’ ile karşı karşıyayız.

Bizlerin sorun gördüğü ‘küresel ısınma’, aslında sorunun tam merkezi olan ‘kapitalist’ sistemi de rahatsız ediyor olmalı ki, neredeyse tüm ülkeler Paris’teki iklim forumunda, sera gazı oluşumuna neden olan  karbon salınımını engellemek amaçlı bir araya gelip dünyayı kurtarmaya çalışıyorlar.

Karbondioksit salınımında 2010 yılından bugüne kadar %4,8'lik bir artış söz konusu. Kömür-petrol-doğalgazdan oluşan bu karbon salınımının başını Çin ve ABD, emperyalizmin dev ülkeleri çekiyor. Türkiye ise büyüyen ekonomi hedeflerinde son 10 yılda ortalamanın iki katı salınıma neden olmaktadır.

Peki Paris’te 30 Kasım’da başlayıp 11 Aralık’ta son bulacak olan zirvedekiler, doğayı karbon salınımından kurtarmak için neler yapıyor?

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Taraflar Konferansı (COP21), Fransa'nın başkenti Paris'te başladı. Konferansa 195 ülkeden 150'den fazla lider ve yaklaşık 10 bin yetkili; 2 bin sivil toplum kuruluşundan gelen 14 bine yakın görevli katılıyor. Sera gazı emisyonları olmak üzere pek çok önemli konuda tarihi kararlar alınması bekleniyordu. Ancak ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, geçtiğimiz haftalarda, müzakerelerden ülkeleri karbon emisyonlarını kısması için yasal açıdan bağlayıcı kılacak bir anlaşma çıkmayacağını söylemişti. Bu da her ülke meseleyi kendi insiyatifi içerisinde ele alacak demek oluyor.

Şimdi buraya kadar kapitalizmin bir şeyler yapmaya çalıştığını düşünebilirsiniz, fakat bugünkü küresel ısınmaya neden olan tek adres kapitalizmdir. Şu sözü söylemeden edemeyeceğim: "Kapitalizm gölgesinden faydalanmadığı ağacı keser". Ağaçları kestiler, sanayileştiler, silahlanmaya harcadıkları paraları hesaba katarsanız bugün küresel ısınmayı tartışıyor olmazdık. Ayrıca kapitalizm gibi doğa katili bir sistemin, ekoloji için yapılacak yeni anlaşmaları ve yenilenebilir, dönüştürülebilir enerji kaynaklarını da kendisine yeni bir rant sağlama amaçlı kullanacağı hiç şüphe götürmez bir gerçek. Yakında hızla büyüyen çevreci şirketler görebiliriz, zaten hâlihazırda çevreci dostu gibi davranmaya çalışan dev Wolksvagen gibi şirketleri de atlamamak lazım.

Peki bu anlaşmaların sonucunda ‘bak biz dünyayı kurtarıyoruz’ safsatalarına giren sistem, bunun bedelini kimlerden çıkartacak zannediyoruz? Tabii ki işçi sınıfı. Belki vergiler artacak, tarım ürünleri yetersizliğinden dolayı fiyatları daha fazla artacak, herkesin hakkı olan suyu belki daha pahalıya almaya başlayacağız... Kısacası fakir daha fakir olacak! Sermaye ise yenilenebilir enerji pazarındaki ürünlerini uçuk fiyatlarla insanlara satmaya çalışacak, belki benzinli araçlar kaldırılacak, yerine iki kat fazla bedelli araç satmaya çalışacaklar. Bunun yerine araçları komple kaldırıp rüzgar-güneş enerjileri ile kullanılabilecek raylı sistemler inşa edilebilir, değil mi? Bunu kapitalizm yapmaz! 

Kuzeyde hızla eriyen buzullar, oradaki canlı yaşamını yok etmekte! 

Coğrafyalarda aşırı sıcaklar ve soğuklar, hortumlar, depremler ise küresel ısınmanın bir parçası!

Nesli tükenmekte olan birçok hayvan ve bitki var!

Suriye–California gibi birçok yerde su krizleri yaşanıyor!

Küresel ısınmanın neden olduğu göç ve mültecilik hakkı, uluslararası anlaşma çerçevesinde kabul görmüyor.

Kendi kanaatimce, en son ısınacak olan Kuzey bölgelerinde ciddi göçmen krizleri yaşanacak. Dev ülkeler, suyu olan coğrafyaları kendi aralarında paylaşacaklar. Ortadoğu ise uzun vadede tamamen çöle dönüşecek. Senaryolar çok kötü. Birkaç yıl önce bir arkadaşımla sohbet ederken ona şunu demiştim, "Bence Ortadoğu’yu savaşa çekmek istemelerinin altında yatan başka nedenler olabilir, küresel ısınmadan dolayı göçlere kapılarını kapatacak ülkeler Ortadoğu’nun savaşını isteyebilir, ne kadar insan azalırsa o kadar kapitalist kapitalist yaşarlar". Ona fikrim çok uçuk gelmişti, bu benim kendi kanaatim fakat şu gerçeği asla ortadan kaldırmayan bir fikir: Böyle bir krizde mülteci sorunu katlanarak ortaya çıkacak, bu yüzden bugün birçok dev şirket insanlığın kurtuluşunun kapitalizm olamayacağını net bir şekilde söylüyor. En son NASA bu uyarıyı yapmıştı.

İklimi bozanlar, bozulan iklim üzerinden kazanç sağlama peşinde. İnsanlığı, doğayı ve canlıları kapitalizmin tekeline bırakamayız, bunu bir tek biz sıradan insanlar halledebiliriz. Tavrımızı net koyup, tek bir yumrukla kapitalizmi yıkmaktan başka çaremiz yok, aksi hâlde ölenler, susuz kalanlar yine işçiler olacak. Mülteci sorunu ise başlı başına mücadele istiyor, doğayı yok edenler insanlara kapılarını kapatamaz! Sınırları yıkarız! Canlıları kurtarırız! Dünyanın kurtuluşu sosyalizmdedir!

İklimi değil sistemi değiştir!

Selda Kemaloğlu

Bültene kayıt ol