Yıldız Önen

Yıldız Önen son yazıları

Yıldız Önen tüm yazıları

20.06.2018 - 10:42

Kürt sorunu çözüldü mü?

Seçim meydanlarında iktidar partisinin sözcülerinden Kürt sorununun çözüldüğü yönünde açıklamalar duyduk. Şaşırdık! Kürt sorunu çözülsün diye başlayan süreç, sorun gerçekten de çözüldüğü için değil esas olarak dış politika ihtiyaçları nedeniyle askıya alınmıştı.

Halbuki çok değil, üç sene önce, 28 Şubat 2015’te hükümet yetkilileriyle çözüm sürecinin diğer kutbunda bulunan HDP heyeti birlikte bir basın toplantısı düzenlemişti. O toplantıda hükümet adına basın açıklamasını okuyan Yalçın Akdoğan şunları söylemişti: “Yeni anayasayı birçok köklü ve kronik sorunun çözümünde önemli bir fırsat olarak görüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi, uygulama önem taşıyor. Sürecin ete kemiğe bürünmesi, somut gelişmelerin yaşanması önemlidir.”

Bu cümlede, Kürt sorununun da içinde olduğu birçok “köklü ve kronik sorun”un varlığının altı çiziliyor ve sorunların çözümü için yeni bir anayasaya ihtiyaç duyulduğu söyleniyor.  Bu, Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ise başbakan olduğu dönemde gerçekleşen bir toplantıydı. Bu toplantıdan bir süre sonra Erdoğan bu toplantıyı tanımadığını ilan etti.

Ardından çözüm sürecinin rafa kaldırıldığı ilan edildi.

O günden bu güne ise hükümet yetkililerinin köklü ve kronik bir sorun olarak tarif ettiği Kürt sorununun çözümü yönünde hiçbir adım atılmadı. Tersine, 2000’li yıllarda başlayan çözüm süreçlerinin ve demokrasi mücadelesinin kazanımları olarak öne çıkan bir dizi hak, geri alınmaya başlandı. Kürtçe tabelalar yeniden kaldırılmaya başlandı, yine Kürtçe şarkı söyleyenler gözaltına alınmaya başladı, mecliste Kürtçe konuşmak bilinmeyen bir dilde konuşmak olarak görülüyor. Daha önemlisi, Kürt halkının oy verip mecliste kendisini temsil etsin ve belediyeleri yönetsin diye seçtiği birçok siyasetçi tutuklandı. HDP milletvekillerinin bazılarının vekillikleri düşürüldü.

“Yeni bir anayasa”nın yerinde ise yeller esiyor. Doğru, bir anayasa değişikliği oldu ama Türkiye’deki kronik ve köklü sorunların çözümü yönünde değil, antidemokratik bir başkanlık sisteminin yerleşmesi için yapılan bir değişiklik oldu. 12 Eylül darbesinin kalıntısı olan anayasayı bütünüyle demokratik ve özgürlükçü bir anayasayla değiştirmek yönünde bir adım atılmadı.

24 Haziran seçimleri öncesi mitinglerde Kürt sorununun çözüldüğünü söylemek, bu açıdan Kürtlerin haklarında kısıtlamaların süreceğinden başka bir anlam taşımaz.

Yıldız Önen

[email protected] 

(Sosyalist İşçi)


Bültene kayıt ol