Yıldız Önen

Yıldız Önen son yazıları

Yıldız Önen tüm yazıları

11.08.2016 - 09:36

“Darbe mekaniği” ve demokrasi mekaniği

15 Temmuz darbe girişimini örgütleyenler, Kürt sorununda savaş politikalarının işlerini ne kadar kolaylaştırdığını biliyordu muhtemelen. Savaş, savaşan güçlerin komutanlarına siyasi alana da müdahale etmek için cesaret veriyor. “Madem savaşan biziz, dar kafalı siyasilere mahkûm olmak zorunda değiliz” diye düşünen ilk darbeciler 15 Temmuzcular değil.

Savaşın ya da istikrarsızlık getiren çatışma ortamlarının bir başka özelliği ise toplumun geniş, en azından savaştan doğrudan etkilenen kesimleri açısından derin bir umutsuzluk yaratması. Bu umutsuzluk, darbe eyleminin kurtarıcı, toparlayıcı bir misyonu olan bir girişim olarak algılanmasına neden olabiliyor.

Türkiye’de 2013-2015 yılları arasında, daha önce eşine rastlamadığımız bir çözüm süreci deneyimi yaşandı. Bu deneyim, pratik kazanımlarının neler olduğunu bir yana bıraksak bile, Kürt sorunun toplumun her kesiminde her boyutuyla tartışılmasını sağlayan muazzam bir gelişmeydi. Silahların yerine, ucu açık bir şekilde çizilen bir yol haritası devlet tarafından “planlanmış” olsa da diyalog yönteminin devreye girmesi, Kürt halkının haklarının ve bu hakların nasıl güvence altına alınacağının kamuoyu önünde açıktan tartışılması, siyasal demokrasiyi gümbür gümbür geliştirmese de sınırlarını güvenceye alan, güç veren bir hamleydi.

Çözüm ve diyalog ortamı siyasetin, savaş ve çatışma ortamı apoletlilerin elini güçlendirir. Tam da böyle oldu. Cizre, Sur, Lice... Bütün bu şehirlerde yaşanan gelişmeler, savaşın başlamasından bir süre önce mitinglerde, şehir merkezlerinde patlayan bombaların yarattığı yıkım, korku ve hayal kırıklığıyla birleşerek Türkiye’nin siyasiler tarafından yönetilemediği duygusunun, toplumun en az bir kesiminde hakim hale gelmesine yardımcı oldu. Darbecilerin başarısızlığının nedeni, bu duygunun darbe yapmak isteyen askerlere toplumsal bir destek sunmaya yetecek kadar motive edici olmamasıydı. Savaş, siyasilerin ipin ucunu kaçırdığı yönündeki toplumsal algının yerleşmesi ve güçlü bir Erdoğan karşıtlığı, darbecilerin hem cesaret bulacakları hem de insanların kendilerini destekleyeceklerini düşündükleri bir zemin yarattı. Bu zeminin, sadece bir iki yerde darbecileri destekleyenlerin alkış tutması dışında sokak hareketine dönüşmemesi bizleri yanıltmasın, darbe mekaniği devreye girdi bir kez.  Darbe mekaniğini ortadan kaldırmanın tek yolu var: demokrasi mekaniğini devreye sokmak. Bunun ise Kürt sorununda savaş politikalarına son vermeden mümkün olmadığını biliyoruz. Barış ve demokrasi, darbe mekaniğinden sonsuza kadar kurtulmanın da şifresidir.

Yıldız Önen

[email protected]

(Sosyalist İşçi)


Bültene kayıt ol