Özdeş Özbay

Özdeş Özbay son yazıları

Özdeş Özbay tüm yazıları

25.08.2021 - 10:06

IPCC’nin ikinci raporu da sızdırıldı: Mevcut kapitalist büyüme modeliyle iklim krizi çözülemez

Birleşmiş Milletler (BM) bünyesindeki Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) 66 ülkeden 234 bilim insanının 5 yıllık çalışmayla hazırladığı altıncı rapor "İklim Değişikliği 2021: Fizik Biliminin Temeli" başlığıyla 9 Ağustos’ta yayınlanmıştı.

Raporun ikinci ve üçüncü bölümleri ise önümüzdeki aylarda yayınlanacak. Ancak ikinci raporun iklim krizinin etkilerine odaklanacağı ve üçüncüsünün de potansiyel çözümleri detaylandıracağı biliniyor.

İşte bu ikinci rapor ilkinde de olduğu gibi önceden sızdırıldı. Bu çalışmalarda yer alan bilim insanlarının bir kısmı raporları bilerek sızdırıyorlar çünkü bilim insanlarının yoğun çalışmalar sonrası hazırladıkları bilimsel raporlar taslak olarak hükümet temsilcilerine sunuluyor ve ortaklaşa kabul edilebilmesi için raporların dili değiştiriliyor. Orijinal taslakla devletlerin onayından geçmiş son hali arasındaki farkı görmek işte bu sızdırmalar sayesinde mümkün oluyor.

İkinci rapor da ilki gibi Yokoluş İsyanı’nın (Extinction Rebellion) bir kolu olan Bilim insanları İsyanı (Scientist Rebellion) ve Yokoluş İsyanı İspanya ortaklığında sızdırıldı. Sızdırılan rapora dair Monthly Review’da bir makale yayınlandı ve bu makaleye göre rapor açıkça kapitalizmi eleştiriyor.

Raporda sürdürülebilir bir sürekli büyümenin mümkün olmadığı, dünya kaynaklarının buna izin veremeyeceği yer alıyor. iklim değişikliğinin endüstriyel gelişmeden kaynaklanmasının yanısıra, aynı zamanda “kapitalist toplumun doğası tarafından üretilen ekonomik kalkınmanın karakterinin … [sonuçta] sürdürülemez olduğu” görüşüne de yer veriliyor.

Raporda devletlerarası, kent-kır arası ve yoksul-zengin arası adaletsizliklerin iklim kriziyle birlikte giderek arttığı bu nedenle ekonomik adaleti içeren düzenlemelere ihtiyaç olduğu yazıyor. Üç önemli öneri getiriyor rapor. İlki, kalkınmanın GSYH üzerinden değil yatay bir biçimde eşitsizliklerin düşürülmesi üzerinden hesaplanması. İkincisi, toplumun çoğunluğunun çıkarına olacak bir dönüşümsel değişimin gerçekleştirilmesi. Ve üçüncüsü, rekabetin yerini işbirliğine dayalı bir modelin alması.

Monthly Review makalesinde, raporda Paris İklim Anlaşması taahhütleri dahil uluslararası sözleşmelerde verilen taahhütlerin gerçekleştirilmemesi nedeniyle 30 yıl kaybedildiğinin anlatıldığı ve “örgütlü ikiyüzlülük” kavramının da yer aldığı yazıyor.

IPCC raporunun ilkinde de devletlerin onayından yani törpülemesinden geçen raporun her şeye rağmen son derece sert olması dünyada büyük etki yaratmıştı. BM Genel Sekreteri António Guterres raporu dünyaya “insanlık için kırmızı alarm” sözleriyle duyurmuştu. Bilim dünyasının devletlere rağmen kullandığı sert dil iklim krizinin geldiği aciliyetten kaynaklanıyordu.

İkinci raporda ise bu kez bilim insanlarının açıkça mevcut kapitalist sistemi ve ekonomik büyümeyi hedef aldıkları görülüyor. Kapitalizmin sürdürülemezliği artık dar bir ideolojik grubun anlatısı olmaktan çıkıp toplumun geniş kesimlerinin açıkça görebildiği bir gerçeklik haline gelmeye başlıyor.

Bu gibi kapitalizm eleştirisi yapan raporlar biz antikapitalistlerin elini güçlendirse de sosyalizm henüz somut bir hareket ve program olarak aynı kesimlerin gözünde bir alternatif haline gelmiş durumda değil. Çünkü işin bu kısmı teorik veya bilimsel analizlerden değil somut, kolektif pratiklerden oluşuyor.

Son haftalarda yine öne çıkmaya başlayan iklim için okul grevleri ve yokoluş isyanı eylemleri düşünülecek olursa önümüzde yeni bir dönemin olduğunu görebiliriz. Ancak bu dinamiği işçi sınıfı eylemleriyle birleştirmek ve antikapitalizmi örgütlü bir alternatif haline getirmek yokoluşu ve Rosa Lüksemburg’un deyimiyle barbarlığı engellemenin tek yolu.  

Özdeş Özbay


Bültene kayıt ol