Yıldız Önen

Yıldız Önen son yazıları

27.11.2020 - 08:02

Domino etkisi

Murat Belge ABD başkanlık seçimlerinin ardından “domino efektinden” söz eden bir yazı kaleme aldı. Yazısında şu vurguyu yapıyordu.

“Amerika bugün hâlâ dünyanın ‘öncü’ ülkesi. ‘Öncü’ olmak, ille de olumlu davranışlara yol açmak demek değil; olumsuzluklara da öncülük etmek de mümkün. Amerika’nın bugüne kadar dünyada oynadığı rolün kapsamında bunun da çok sayıda örneği var. Dünyanın popülizm badiresine saplanmasında da payı oldu. Ama bu ‘en güçlü’ dünya devletinde halkın diktatöre sepet havası çalmış olması başka ülkelerde de birtakım yankılar yaratacaktır diye düşünüyorum. Muhtemelen çok hızlı değil, ama makul bir hızla ilerleyen bir “domino efekti” beklemek aşırı iyimserlik mi olur? Olur ya da olmaz. Bekleyecek, göreceğiz. Ama şimdilik, aklımın kıyısında Floyd, ‘bir soluk alabildim’ diyorum.”

Ben de Murat Belge gibi düşünüyorum. Trump’ın mağlubiyetinin artık kesinlik kazandığı Amerikan seçimlerinde yaşanan gelişmeler, “domino efekti” ihtimalini güçlendiriyor. 

Sadece Amerikan seçimleri değil başka gelişmeler de bu düşünceyi güçlendiriyor. Gelişmelerden birisi, Yunanistan’da Nazi partisinin bir suç örgütü olduğunun Yunanistan mahkemelerince tescil edilmesiydi. Irkçı cinayetler örgütleyen parti dağıtıldı. Bu çok önemli bir gelişme. Her yer Türkiye değil, suç örgütü şeflerini Meclis kürsülerinden övmek o kadar kolay değil! 

ABD seçimlerinin ardından ise Bolsonaro’nun başına gelenler önemli. Berbat, lümpen, ırkçı ve kadın düşmanı bir adam olan Bolsonaro da Brezilya’da zor durumda. 15 Kasım günü yapılan seçimlerde Brezilya’nın önemli şehirlerinde Bolsonaro’nun adayları yenildi. Merkez sağ ve sol adaylar ise yükselişe geçti. Altı eyaletin başkentinde Bolsonaro’nun destek verdiği sağcı adayların dördü yenildi.

Kuşkusuz, otoriter liderleri zorlayan ve Trump’ın iktidardan düşüşünü garanti altına alan, bir başka “domino efekti”nden söz edebiliriz.

Bu, zaman zaman bir küresel intifada halini alan dünya çapında eylemler zinciri. Geçtiğimiz hafta Fransa, Guetamala, Uganda’yı sarsan eylemler, 2018’in sonlarından beri diktatörleri, otoriter liderleri sallıyor. Polonya’da kadınların mücadelesi, Tayland’da monarşiye ve cuntaya karşı mücadele, birçok yerde sağlık emekçilerinin pandemi ekseninde şekillenen grevleri ve mücadeleleri, Kolombiya’da yerli halklar, Macaristan’da özelleştirmeye direnen öğrenciler, Belarus’ta hileli seçimleri kabul etmeyen kitleler, Polonya’da kürtaj yasağına karşı sokağa çıkan kadınlar… Her hafta bir başka ülkeye sıçrayan eylemler olarak umudumuzu biçimlendiriyor. 

Özetle, “Trump’ın yenilgisinin, otoriter siyasetçilerin, başkanlık koltuğuna oturmalarını sağlayan kuralları o koltuktan sonsuza kadar kalkmamak için bozan, değiştiren ya da yok etmek isteyen siyasal figürlerin yenilgisi anlamına geldiğini” düşünüyorum. Bu yenilgiyi garantileyen küresel eylem dalgası. Bu dalga sürdükçe, “domino efektine” yakından şahit olacağız.

Yıldız Önen

[email protected]

(Sosyalist İşçi)


Bültene kayıt ol