Can Irmak Özinanır

Can Irmak Özinanır son yazıları

Can Irmak Özinanır tüm yazıları

10.12.2019 - 22:34

Orhan Pamuk hâlâ başımızın tacıdır!

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Nobel Edebiyat Ödülü’nün Yugoslavya İç Savaşı’ndaki savaş suçlusu Miloseviç’i destekleyen Peter Handke’ye verilmesine karşı çıkarken Orhan Pamuk’u hedef aldı. Her ne kadar Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Erdoğan’ın Pamuk’tan bahsetmediğini söylese de Erdoğan’ın sözleri yeterince açıktı:

“Bu sadece şu anki ödülde değil ki bundan önceki ödüllerde buna dikkat etmişlerdir. Türkiye’den kalkmışlardır teröriste ödül vermişlerdir. Örneğin Aziz Sancar hocamıza vermiş oldukları ödül gibi orada tartışılacak herhangi bir şey söz konusu değil. Niye ilmiyle bir defa temayüz etmiş olan bir hocamızdır. Eyvallah. Biz de alkışlarız."

Türkiye’den sadece iki kişi ödül aldığına ve Aziz Sancar’a verilen ödül konusunda tartışacak bir şey olmadığına göre bahsedilen kişi Orhan Pamuk’tu.

Orhan Pamuk nasıl terörist oldu?

Cumhurbaşkanı, Orhan Pamuk’u terörist ilan ederken aslında milliyetçiler tarafından en az 14 yıldır yürütülen bir linç kampanyasına yaslanıyor. Orhan Pamuk, 1994 yılında Özgür Ülke gazetesinin bombalanması üzerine Ahmet Altan, Latife Tekin, Lale Mansur, Murathan Mungan gibi isimlerle beraber İstiklal Caddesi’nde Özgür Ülke gazetesi dağıtmıştı. Pamuk, milliyetçiliğe karşı tavrını sonra da sürdürdü. Hakkındaki en geniş linç kampanyası ise 2005 yılında “Türkiye’de 30 bin Kürt öldürülmüştür, bir milyon da Ermeni” demesi üzerine başladı.

Bu gerçeğin dile getirilmesi üzerine Orhan Pamuk sağlı “sollu” milliyetçilerin linç kampanyasına maruz kaldı. Hrant Dink’i mahkeme önlerinde hedef gösteren ve sonrasında Ergenekon davası kapsamında cezaevine giren Kemal Kerinçsiz isimli faşist avukat tarafından hakkında bulunulan suç duyurusu sonucunda dava açıldı. MHP’nin yayın organı Ortadoğu, Orhan Pamuk’u manşetten “Susturun şu haini” diyerek hedef gösterdi. Bu dönem aynı zamanda 301. Madde yani “Türklüğe hakaret suçlamasıyla Hrant Dink’in ölümüne giden yolun döşendiği bir dönemdi. Maalesef Orhan Pamuk’u hedef alanlar sadece sağcılar değildi “sol”dan da Pamuk’u “halk düşmanı” ilan edenler oldu.

2006 yılında Orhan Pamuk, Türkiye’den Nobel Edebiyat Ödülü kazanan ilk yazar oldu. Nobel ödülü üzerine Pamuk üzerindeki baskı yoğunlaştı. Ödülün “politik” olduğunu söyleyen milliyetçiler Orhan Pamuk hakkında bir nefret kampanyası örgütlediler. 2007’de Hrant Dink öldürüldükten sonra katillerden Yasin Hayal adliyeye götürülürken “Orhan Pamuk akıllı olsun” diye bağırıyordu. Ölüm tehditleri alan Pamuk, 2007 yılında bir süreliğine Türkiye’yi terk etti.

İşte Pamuk’a yönelen “terörist” ithamı böyle bir milliyetçi linç kampanyası üzerinden yükseliyor.

Nobel hikâye, inkârcılık şahane

Nobel ödüllerinin niteliği tartışılabilir. Zaman zaman bu ödüller gerçekten ırkçılara, savaş yanlılarına, emperyalistlere vb. gidebiliyor. Son olarak 2020 yılında NATO’nun 2020 Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilmesi veya 2009 yılında Nobel Barış Ödülü’nün ABD Başkanı Barack Obama’ya verilmesi bunun örneklerinden. Ancak aynı ödülü kazanan pek çok solcu ve muhalif de bulunuyor. Bu sene ödülün bir Miloseviç destekçisine verilmesi elbette kınanabilir. Kabul edilemeyecek olan bunun üzerinden dünyanın en önemli edebiyatçılarından biri olan Orhan Pamuk’un tekrar hedef hâline getirilmesi.

Orhan Pamuk asıl olarak Kürt sorununun ve Ermeni soykırımının varlığını duyurduğu için hedef hâline getiriliyor. 2005 yılında Pamuk ilk olarak hedef gösterildiğinde Sosyalist İşçi gazetesinde Pamuk’a yönelen linçe “Orhan Pamuk başımızın tacıdır!” diyerek yanıt vermiştik. Bugün Pamuk’u hedef alan yerli-millî linçe de vereceğimiz yanıt aynı:

Orhan Pamuk hâlâ başımızın tacı!

Can Irmak Özinanır

[email protected]

 


Bültene kayıt ol