KESK tarafından yapılan açıklamada, “Yeter artık! Sahte enflasyon rakamlarına, 'refah payı' aldatmacasına göre maaş artışı değil, insanca yaşamaya yetecek bir ücret istiyoruz!” denildi.
Açıklama özetle şöyle:
“Enflasyon rakamları açıklandı. TÜİK’e göre enflasyon yıllık yüzde 79 arttı. Resmi gıda enflasyonu yüzde 94’e, ulaştırma enflasyonu yüzde 123’e ulaştı.
Bağımsız iktisatçılardan oluşan Enflasyon Araştırma Grubu (ENAGrup) verilerine göre ise enflasyon yıllık yüzde 176 arttı.
Emekçilerin, işçilerin, emeklilerin, halkın yaşadığı yoksullaşma TÜİK verileri ile gizlenemez boyutlara ulaşmıştır.
Öncelikle altını çizmek isteriz ki; toplumun zengin kesimleri ile neredeyse yüzde %95’ini kapsayan dar gelirli kesimlerin yaşadığı enflasyon farklıdır. Bugün dar gelirli kesimler gelirlerinin en az %85’ini sadece üç kaleme; gıda, kira ve ulaştırmaya harcamak zorunda kalmaktadır. Üstelik bu kalemlere yaptıkları harcamaları en asgari düzeye indirmek zorunda kalan milyonlar ne yeterince beslenebilmekte, ne de barınma, ısınma gibi ihtiyaçlarını yeterince karşılayabilmektedir.
Dolayısıyla açlık sınırının yarısı kadar bir tutarla yaşam savaşı veren emeklilerin, ezici çoğunluğu açlık sınırı altındaki asgari ücrete mahkum edilen işçilerin, maaşı açlık sınırına yaklaşan kamu emekçilerinin ve dar gelirli milyonlarca yurttaşın yaşadığı gerçek enflasyonda gıda, kira ve ulaştırmada yaşanan zamların payı çok daha fazladır.
TÜİK verilerine göre son bir yılda; ekmekte %92, makarna ve çeşitlerinde yüzde 118, tavuk etinde yüzde 116, dana etinde yüzde 97, sütte yüzde 137, peynirde yüzde 104, margarinde yüzde 138, patateste yüzde 243 (3,43 kat), şekerde yüzde 147 fiyat artışı yaşanmıştır.
Oysa bir yıl önce 1,5 TL olan 200 gram beyaz ekmeğin fiyatı bugün pek çok şehirde yüzde 166 artış sonucunda 4 TL’ye çıkmıştır. Diğer illerde de ekmeğe zam kapıdadır.
TÜİK verilerinde kira artış oranı ise gerçekte yaşanan artış oranın çok altında kalmıştır. Piyasadan doğrudan veri toplayan, gayrimenkul alanında çalışan kurumların Mayıs ayı verilerine göre kirada son bir yılda ortalama yüzde 150, yani iki buçuk kat artış yaşanmıştır. Oysa söz konusu oran TÜİK verilerinde sadece yüzde 22,8 olarak gösterilmektedir.
Resmi enflasyon yıllardır TÜİK vasıtası ile düşük gösterilerek milyonlarca kamu emekçisinin, işçinin, emeklinin ekmeğiyle oynanmakta, alın teri çalınmaktadır.
İnsanca yaşayacak ücret istiyoruz
Tüm kamu emekçilerine, emeklilere en az vergi, artışı kadar yüzde 86 enflasyon farkı ödenmelidir.
Mevcut durumdaki gelir vergisi tarifesinde, dilim tavan-tabanlarında veya vergi oranlarında ek bütçeye paralel artış yapılmalıdır. Aksi durumda maaş artışları cebimize girmeden gelir vergisine gidecektir.
İktidarın bütçeyi tek başına belirleyip ardından toplu sözleşme masasında “bütçe imkanlarımız el vermiyor” diyerek bizleri hedeflenen çarpık enflasyon rakamlarına mahkum bırakma politikasına artık son verilmelidir.
Emekçilerin, sendikaların, halkın bütçeye katılma hakkı önündeki engeller kaldırılmalıdır.
2023 bütçesi hazırlıklarına başlanacak olan önümüzdeki Ekim ayında toplu sözleşme masası kurulmalıdır.
En düşük kamu emekçisinin geliri maaşında ve eş yardımı, çocuk yardımı, kira yardımı, ulaşım yardımı gibi sosyal ödemelerde yapılacak artışlarla yoksulluk sınırı üzerine çıkarılmalıdır.
KESK olarak başta kamu emeklileri ve emeklileri olmak üzere maaşları, ücretleri resmi enflasyon çarkı ile ufalanarak yok edilen, yoksulluğa, sefalete itilen tüm kesimleri emeğimizin çalınmasına ARTIK YETER demeye, insanca yaşamaya yetecek bir ücret ve güvenli bir gelecek için omuz omuza vermeye çağırıyoruz.”