İşçiler 2019 yılında milli gelirin yüzde 31,4’ini alıyordu. 2021'de bu pay yüzde 27'ye düştü. Şirketlerin payı ise yüzde yüzde 42,9’dan 47’ye yükseldi.
Euronews haber sitesi, Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre iki yılda işçilerin nasıl artan bir sömürüye maruz kaldıklarını ortaya koyan bir haber yayınladı.
Veriler, pandemi ile gelen kapatma döneminde, artan işsizlik silahını kullanan patronların düşük ücret dayatmalarını ve açlık sınırının altında kalan asgari ücretle kapitalistler nasıl kazandıklarını ortaya koyuyor.
Pandemi ile başlayan yoksullaşma dalgası
Gelir yöntemiyle gayrisafi yurt içi hasıla hesaplamalarına göre 2021 yılında işgücü ödemeleri 1 trilyon 949 milyar 628 milyon lira oldu. Aynı dönemde GSYH ise 7 trilyon 209 milyar 40 milyon gerçekleşti. Buna göre işgücü ödemelerinin milli gelire oranı yüzde 27 oldu. Bu oran 2020’de yüzde 29,4; 2019’da ise yüzde 31,4 olmuştu. Bu sayılar işçilerin milli gelirden aldığı payın Covid-19 salgını döneminde belirgin şekilde düştüğü anlamına geliyor.
Şirketler kârda
2021 yılında net işletme artığı/karma gelir ise 3 trilyon 388 milyar 916 milyon TL oldu. Böylece milli gelirin neredeyse yarısı şirketlere gitmiş oldu. Net işletme artığı/karma gelirinin GSYH’ye oranı yüzde 47 olurken bu pay 2020’de yüzde 43,8 ve 2019’da yüzde 42,7 seviyesinde gerçekleşmişti.
İşçilerin payı son 10 yıldaki en düşük seviyeyi gördü
2012-2021 yılları arasında işgücü ödemelerinin GSYH’ye oranına bakıldığında 2021 yüzde 27 ile en düşük seviye olarak kayıtlara geçti. 2012’de bu oran yüzde 27,7 idi.
Pandemi döneminde şirketleri kurtaran AKP iktidarı, işçilerin artan sömürüsü ve patronların saldırılarını görmezlikten gelirken, izlediği ekonomik politika ile emekçilerin yoksullaşmasına neden oldu.
2020 sonbaharında gelişen ve 2021'in ilk aylarına damga vuran yaygın işyeri eylemleri, fiili grev ve direnişler dalgası ise işçi hareketinin 2 yıllık bu ağır saldırı döneminden çıktığını ve karşı koyduğunu gösterdi.