Patronun kâr hırsı yüzünden 301 maden işçisinin hayatını kaybettiği Soma katliamının üzerinden 8 yıl geçti. Soma için adalet mücadelesi, iktidarın işçi karşıtı tutumunu, iş cinayetlerini meşrulaştırmasını ve yargıya yapılan müdahaleleri gözler önüne serdi.
Manisa'nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014'te yaşanan faciada 301 madenci hayatını kaybetmişti.
Soma katliamının ardından Tayyip Erdoğan 19. yüzyıldaki madenci ölümlerini örnek vererek, ölümlerin bu işin "fıtratında" olduğunu söylemişti.
Erdoğan, Soma'da halk tarafından yoğun protesto gösterileriyle karşılaşmış, bir süpermarketin içinde göstericilerden birini tokatlamıştı. Başbakanlık müşaviri Yusuf Yerkel, bir madenci yakınını yerde tekmeledi.
AKP buna karşı patronlara ise oldukça nazik davrandı. Erdoğan, Soma Holding'in sahibi Alp Gürkan'ın elini nazikçe sıkarken görüntülendi.
Katliam sonrası sorumlu enerji ve çalışma bakanları istifa etmezken, Soma için adalet isteyen göstericilere polis terörü uygulandı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, tarihin en büyük işçi katliamlarından birine imza atan Soma AŞ’nin termik santral ön lisansı almasına ilişkin ‘ülke menfaati’ değerlendirmesinde bulundu.
Soma Holding Yönetim Kurulu Başkanı Alp Gürkan ise katliamdan üç gün sonra “Bu işte bizim bir suçumuz yok” dese de baştan aşağı suçlu oldukları bilirkişi raporunda tespit edildi.
Bilirkişi raporu
Bilirkişi raporuna göre, yangın aşırı üretime ve alınmayan güvenlik tedbirlerine bağlı olarak meydana geldi. Madencilere acil durumlarda tahliye ile ilgili tatbikat yaptırılmamış, madendeki ısınma ve oksidasyon artışları olması gereği gibi ölçülmemişti.
Ayrıca, raporda; kömürün kızışmaya elverişli yapıda olduğu, tavan taşının oturtulmasındaki güçlük nedeniyle kömür panolarının arkalarında boşluklar oluştuğu, metan sorunu ve ani gaz deşarjları gibi risklerin bilindiği belirtiliyordu. Bu risklerden kaynaklı yeraltında yaşanacak herhangi bir sorunda işçilerin güvenli bir şekilde tahliyesi için yeni bir havalandırma projesinin hayata geçirilmemesi nedeniyle 301 işçinin öldüğü yazılıydı.
Davada neler oldu?
Soma davası 2015'te başladı, 5'i tutuklu 51 kişi yargılandı.
2018'in Temmuz ayında sonuçlanan davada 37 kişi beraat etti. 14 sanık, taksirle ölüme ve yaralanmaya sebebiyet vermekten cezalandırıldı.
Mahkeme, sanıklardan Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan'ı 15 yıl, Genel Müdür Ramazan Doğru'yu 22 yıl 6 ay, İşletme Müdürü Akın Çelik'i 18 yıl 6 ay hapis cezasına mahkûm etti.
Can Gürkan, 18 Nisan 2019'da yurtdışına çıkış yasağıyla tahliye edildi.
Yargıtay 12. Ceza Dairesi, 30 Eylül 2020'de kararı bozdu. Can Gürkan'ın da aralarında bulunduğu dört sanığa "olası kastla 301 kez öldürme ve 162 kez yaralama" suçundan ceza verilmesini istedi.
Ancak iki Yargıtay savcısı bu kararın düzeltilmesi için 8 Ocak 2021'de başvuruda bulundu. Dilekçede, sanıklar hakkında daha az ceza gerektiren "taksirle ölüme neden olmaktan" ceza verilmesi talep edildi.
Ardından dosya Yargıtay 12. Ceza Dairesi'ne geri döndü. Bu sırada 5 kişilik heyetteki 3 üye değişmişti. Yeni heyet ikiye karşı üç oyla önceki kararı bozdu. Kararda, Can Gürkan'ın bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olmaktan yargılanması gerektiği belirtildi.
Bu karar doğrultusunda aralarında patron Can Gürkan'ın bulunduğu 4 kişi "bilinçli taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma" suçundan tekrar hakim karşısına çıkarıldı.
2021'in Şubat ayında Genel Müdür Ramazan Doğru, İşletme Müdürü Akın Çelik, yardımcısı İsmail Adalı, yattıkları süre göz önünde bulundurularak Soma İnfaz Savcılığı tarafından serbest bırakıldı. 3 tutuklu sanığın cezaevinden serbest bırakılmasının ardından Soma davasında cezaevinde tutuklu sanık kalmadı.
Soma madenci katliamı davası, tam bir adaletsizlik örneği olarak tarihe geçti. Ölen maden işçilerinin aileleri yıllarca adalet mücadelesi verdi ve alınan kararları öfkeyle karşıladı.