Marksist.org olarak 1 Mayıs’a doğru işçilere taleplerini, yaşam koşullarını, ekonomik sıkıntılarını sorduk. Öz Sağlık-İş üyesi sağlık büro işçisi Ümmühan yazdı.
Ekonomik kriz biz işçileri derinden etkiledi. İşkolumuzda pandemi koşullarında, bakımevlerinde, huzurevlerinde 7 gün 24 saat evlerine hiç gitmeden çalışan işçiler var. Bu işçiler ve elbette hepimiz 6 aydır imzalanamayan sözleşme nedeniyle asgari ücrete mahkûm edildik, zor durumdayız. Aslında sözleşmesi imzalanan 10 nolu işkolunda bile işçiler ortalama 6- 6 bin beşyüz lira maaş alıyorlar. Bu enflasyon koşullarında zam almış işçiler de pek hallerinden memnun değiller.
Çalışanlar olarak, memurlar da dahil olmak üzere, enflasyona bağlı, temel gıda fiyatları, benzin fiyatları konusunda şaşırmış durumdayız. İşçiler ve tüm çalışanlar olarak taleplerimiz şunlar: Öncelikle bu enflasyon koşulları göz önüne alınarak geçinilecek bir ücret istiyoruz. Tayin hakkı, becayiş hakkı, zorunlu emekliliğin kaldırılması, kıdem tazminatının 35 güne çıkarılması önceliklerimiz.
Grevimiz konusunda şu bilgileri vereyim:
17 nolu işkolunda 6 aydır devam eden toplu sözleşme görüşmelerinden bir sonuç çıkmadı. Ve 22 Nisan tarihi itibarı ile 29 Nisan’da greve başlamak üzere karar aldık. 22 Nisan’da grev kararı kuruluşlara asıldı.
İşçiler şaşkın ve endişeliler. Sendikaya da sitemkârlar. Toplu sözleşmenin içeriğinden haberdar değiller, en çok bundan yakınıyorlar. Sendika aidatlarının yüksekliğinden şikayetçiler. Günlük brüt ücret net olarak ödeniyor, aidat olarak, şimdi 167 lira. Sendika en azından bu ekonomik krizde aidatı yarıya indirmeli diye talepleri var.
Sendika ne istedi de, anlaşamadı, bunu bilmiyoruz. Sözleşmenin içeriği hakkında işçilere bilgi verilmiyor, neden verilmediğini de bilmiyoruz. Diyelim greve çıktık, sonrasında ne olacak, evimize nasıl para götüreceğiz, sendika bize destek olabilecek mi, bilmiyoruz. Sendika kararlı gibi gözüküyor. İstediklerimizi almadan vaz geçmeyiz diyorlar, ama ne istediklerini bilmiyoruz. Yukarda bahsettiğim tedirginliklerden dolayı işçiler sendikaya güvenmiyorlar. Sendika daha iyi organize olup, daha açıklayıcı olsa, durumu net anlatabilse işçiler daha güvenli olacak.
Grev kararının alındığı ilk gün 22 Nisan’da bir twitter etkinliği yapıldı, 268 bin twet atıldı. Sonuç olarak 29 Nisan’a kadar bir anlaşma olmazsa işçiler greve başlayacak.
1 Mayıs bayramını bu sıkıntılar içinde kutlamaya hazırlanıyoruz.