Aile Hekimleri Ceza Yönetmeliğine karşı eylemlerine devam ediyor

22.03.2022 - 10:24

Ülkemizde özellikle son 4-5 yıldır sağlıkta şiddet, özlük haklarında kayıplar ve ücretlendirmelerdeki hakedişlerde ciddi düşüşler artarak devam ediyor. Genel olarak bütün basamaklardaki hekimler bu nedenle sıkıntı yaşıyor. Bu değer kayıpları aile hekimlerini de etkiliyor. 

En son çıkarılan 30 Haziran 2021 tarihli Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği ile hak ve hukuk tabanından yoksun bir ceza ve iş güvencesizliği dönemine girildi. Bu cezalandırma yönetmeliğinde, kanuni temelden yoksun biçimde keyfi nedenlerle aile hekimlerinin sözleşmelerini feshetme, disiplin ve para cezaları kesme gibi maddeler var.

Yönetmelik uygulandığından beri bu tür uygulamaları sahada görmeye başladık. Bir hastanın istediği ilacı yazmadığı için şikâyet edilen, bütün yılda iki gün işe geç geldi diye bildirilen aile hekimi meslektaşlarımızın sözleşmeleri feshedilerek bir günde işlerine son verildi.

Soruşturmalar sırasında aile hekimlerinin kendilerini savunma hakları da pek mümkün olmuyor, çünkü İl Sağlık Müdürlükleri hem soruşturma başlatıyor, hem ceza veriyor, hem sözleşme feshi yapıyor. Bunlara itirazlar da yine İl Sağlık Müdürlüklerine yapılıyor. Pratikteki uygulamalarda, hukuka uygunluktan uzak pek çok olay oldu. Bu soruşturmalarda, söz konusu aile hekimlerinin telefonla aranarak, telefon üzerinden savunmalarının alınmaya çalışılması gibi ucube durumlar yaşandı, maalesef.

Haziran 2021 sonunda çıkan yeni cezalandırma yönetmenliğini protesto etmek amacıyla aile hekimleri dernekleri iş bırakma kararları aldı. 16-27 Ağustos, 7Ekim ve 15 Aralık 2021 tarihlerinde aile hekimlerinin geniş katılımları ile uygulanan iş bırakma eylemlerine rağmen bu ceza yönetmeliğinin iptali veya iyileştirilmesi yolunda bir adım atılmadı. Ancak bu eylemsellik ile hukuka aykırı biçimde sözleşmesi feshedilen aile hekimleri meslektaşlarımızdan işlerine geri dönenler, sözleşmesi yenilenen oldu. 

Bu cezalandırma yönetmeliği iptal edilmediği ve aile hekimlerinin temel özlük hakları üzerinde keyfi bir tehdit olarak durmaya devam ettiği için 2022 yılında daha uzun süreli iki ve üç günlük iş bırakma grevlerine karar verildi. 17-18 Şubat ile en son yaşanan 14-15-16 Mart grevlerine katılım giderek arttı, en son Mart iş bırakma eylemine birinci basamakta çalışan aile hekimlerinden yüzde 70-80 oranında bir katılım olduğu gözlemlendi. Bütün basamaklardaki hekimlerin de kendi alanlarında yaşadıkları problemler nedeniyle, Şubat ve Mart grevlerine yüksek oranda katılım gerçekleşti. 

Hekim dernek ve sendikalarınca, sağlıkta şiddet, özlük hakları ve ücretlendirme hakedişlerinde gerekli düzenlemeler yapılmadıkça grevlere devam kararları alınıyor. Son 4-5 yıldır yaşanan hızlı kötüleşme nedeniyle ülkenin ana sendikalarından bağımsız olarak, hekim sendikalarında ve hekimlerin bu sendikalara üye oluşunda ciddi bir artış oldu.

Sahada yürütülen bu grev ve eylemsellikle beraber, hukuki mücadeleye de aile hekimleri dernekleri ve sendikaları tarafından devam edildi. Bu kanuni temelden uzak cezalandırma yönetmeliğiyle sözleşmesi feshedilen bir aile hekiminin, Birlik ve Dayanışma Sendikası ile birlikte 30 Haziran 2021 tarihli Aile Hekimliği yönetmeliğinin disiplin maddelerine karşı açmış olduğu davada Danıştay 2.Dairesi Aile Hekimliği Kanunu’nun sözleşme feshi maddelerini Anayasaya aykırı buldu.

Mahkeme, ayrıca Aile Hekimliği Yönetmeliğinin disiplin maddelerinin, ki bu yönetmeliğe bu nedenle “CEZA YÖNETMELİĞİ” denmektedir, tamamıyla Anayasaya aykırı olduğuna karar verdi. 28 Aralık 2021 tarihli Karar metninde görüleceği üzere, konu ile ilgili değerlendirmeler Danıştay tarafından Anayasa Mahkemesine iletilmiş bulunmaktadır.

Aile hekimlerinin mücadelesi söz konusu Ceza Yönetmeliği kaldırılana kadar devam edecektir.

Doktor Fatma



Bültene kayıt ol