Ukrayna’da savaşa hayır: Militarizme değil sosyal desteğe bütçe

01.02.2022 - 10:00

ABD ve Rusya arasındaki Ukrayna krizi sürüyor. ABD Başkanı Joe Biden, Rusya’nın Ukrayna sınırına 100 bin asker yığdığını ve Belarus’a da 15 bin kadar asker gönderdiğini söyledikten sonra Rusya’nın her an Ukrayna’yı işgal edebileceğini ileri sürdü. Buna karşı da Doğu Avrupa ülkelerine 8.500 ABD askerini hızla göndereceğini açıkladı. ABD’nin Almanya’da 35 bin askeri bulunuyor. Ayrıca Biden yönetimi Ukrayna’ya 500 milyon dolarlık silah yardımı paketini Kongre onayına sundu ve bütçenin bu hafta geçmesi bekleniyor.

ABD’nin en yakın müttefiki Birleşik Kallık da bölgeye asker sevketmeye hazırlanıyor. Başbakan Boris Johnson, Doğu Avrupa'da konuşlandırılan birliklerin sayısını iki katına çıkarmayı planladıklarını açıkladı 30 Ocak’ta. BK'nin şu anda Estonya'da 900, Ukrayna'daysa 100'den fazla askeri bulunuyor. Ülkenin ayrıca Polonya'da da 150 civarı askeri birliği var. Ayrıca Karadeniz'e iki savaş gemisi, Rusya sınırındaki Estonya'ya da savunma silahları gönderileceği ve buradaki askeri birliklerin sayısının artırılacağı belirtildi.

Rusya başkanı Putin, en son Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile görüşerek bir kez daha NATO’nun Doğu Avrupa’ya doğru genişlememesini istedi. “Eğer Kanada veya Meksika sınırına füze yerleştirilseydi Amerikalılar nasıl hissederdi?” diye sordu. Daha önce de Küba ve Venezuela’ya füze yerleştirme ihtimalinin mümkün olabileceğini açıklamıştı Rusya yetkililer.

Rusya her ne kadar agresif taraf gibi gösterilse de ABD, bu krizde hiç de masum değil. NATO’yu yeniden kendi çevresinde toparlamak amacıyla Ukrayna krizini kullandığı görülebiliyor. NATO, Suriye ve Libya iç savaşlarında ortak bir tavır geliştiremediği gibi başta Fransa-Türkiye arasında olmak üzere kendi üyelerinin karşıt kamplarda yer alması gibi durumlarla karşılaşmıştı. Oysa giderek yakınlaşan Çin-Rusya bloğuna karşı ABD, NATO’yu belli ki birleştirmek istiyor.

Biden, ısrarla Rusya’nın Ukrayna’yı işgale hazırlandığını söylese de Ukrayna hükümeti de dahil olmak üzere hemen hiç kimse Rusya’nın ülkeyi tamamen işgal etmesini beklemiyor. Rus çoğunluğun yaşadığı Donetsk bölgesine asker göndermesi veya Kırım’daki gibi bu bölgeyi ilhak etmesi en ileri senaryolar durumunda. Ancak ABD ve Birleşik Krallık sanki tüm ülke işgal edilecekmiş gibi açıklamalarda bulunuyor.

ABD, tırmandırdığı gerilimle hem gerçekten Donetsk’in Rusya tarafından işgal edilme ihtimalini yükseltiyor hem de Doğu Avrupa ülkelerini kendi etkisine alarak NATO’yu yeni düşmana karşı birleştirmeye çalışıyor. SSCB’nin yıkılmasının ardından NATO’nın işlevi tartışıldığında ABD yeni düşman olarak “uluslararası terörizm”i ve “terörist devletler”i icat etmişti. Ancak bu koalisyon Suriye ve Libya’da dağılmıştı. Şimdi Rus-Çin bloklaşmasına karşı ABD, NATO’yu yeniden güçlendirmeye çalışıyor.

Dünya halkları ve işçileri için bu iki emperyalist kampın da hiçbir olumlu yanı veya tercih edilebilirliği yok. ABD solu çok haklı olarak ABD Senatosu’na sunulan 500 milyonluk silah yardımı paketinin geri çekilmesini, Biden yönetiminin Rusya’yı kışkırtmaktan vazgeçmesini ve tüm bunlar yerine ABD’de iklim değişimiyle ve ekonomik adaletsizliklerle mücadele etmek için hazırlanan Build Back Better yani Daha İyisini İnşa Et bütçesinin kabul edilmesini talep ediyor.



Bültene kayıt ol