Erdoğan ve Davutoğlu'nun öve öve bitiremediği Hasan Karakaya'yı tanıyalım

01.01.2016 - 12:04
Haberi paylaş

Yeni Akit adlı nefret bülteninin genel yayın yönetmeni Hasan Karakaya, ölümünün ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Ahmet Davutoğlu tarafından övgü yağmuruna tutuldu. Oysa Karakaya, devletin çizdiği sınırlara uymayan veya mücadele eden herkesten nefret eden, ırkçı bir sağcıydı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Değerli kardeşim Hasan Karakaya'yı saat 01.00 civarında kaybettik. Kendisine Allah'tan rahmet diliyorum, ailesine sabırlar diliyorum. Mensubu olduğu Akit gazetesinin tüm mensuplarına aynı şekilde başsağlığı dileklerimi iletiyorum. Uzun bir dönemdir Hasan beyle, kardeşimizle bir yol arkadaşlığımız vardı. Hemen hemen her seyahatimde yanımda olan bir kardeşimizdi. Güçlü bir kaleme sahip olduğuna inanıyorum. Özellikle medya dünyasında fikir zenginliğinin, anında ürettiği cevaplarla doldurulamayacak bir yere adeta sahip olan bir kardeşim olarak kendisini görüyorum" şeklinde konuştu.

Başbakan Ahmet Davutoğlu ise "Karakaya, kalemini hiçbir şekilde herhangi bir ürkeklik içinde kullanmadan cesurca kullandı. Çok güzel bir hayat geçirdi. Son nefesini de Hz. Peygamber'in huzurunda verdi. Allah rahmet eylesin" diye konuştu.

AKP'lilerin övdüğü Karakaya kimler için ne demişti?

Oysa Karakaya, Ermenilerden, Kürtlerden, Yahudilerden, Alevilerden, işçi sınıfından, sosyalistlerden, LGBTİ'lerden, kadınlardan ve hakkını arayan herkesten nefret eden, hepsine karşı kaleminden kan damlayan devletçi, ırkçı bir sağcıydı.

Karakaya'nın nefret saçan söylemlerinden örneklerini derledik...

Çözüm süreci: Önce "sakil insanlar" dedi, sonra aralarına katıldı

Hasan Karakaya, çözüm sürecinin erken dönemlerinde şöyle yazmıştı:

"Birileri, şimdiden "pazarlama" yapmaya başladılar... Evet, "isim pazarlamaya" başladılar. "Ortada fol yok, yumurta yok"ken bir "Akil Adamlar Komisyonu" kurulacağını ve bu komisyonda; Hasan Cemal, Oral Çalışlar, Yaşar Kemal, Kadir İnanır, Tarhan Erdem, Ali Bayramoğlu, Rıfat Hisarcıklıoğlu, Jülide Kural, Fazıl Hüsnü Erdem, Vahap Coşkun ve Mithat Sancar gibi isimler"in yer alacağını "üflemeye" başladılar.

Bu, eski bir "pazarlama taktiği"dir ki, adama sorarlar; "Bu isimlerden bazıları, sürece taş koyan ve silahı kutsayan, PKK'nın silahtan başka yolunun olmadığını söyleyen adamlar değil miydi?" Dün "PKK'nın safında" yer alıp "barış olmasın" diye bastıran adamlar, bugün "barış havarisi" gibi gösterilmek isteniyor, iyi mi?

Bu adamlar değil miydi; PKK'yı, "silahlı Kürt isyan hareketi" olarak görüp, gösterenler?.. Bu adamlar değil miydi Apo'yu ilahlaştıranlar?.. Bu adamlar değil miydi, "PKK ağzı" ile konuşanlar?.. Şimdi bu adamlar "Akil Adamlar Komisyonu"nda yer alacak ve "PKK'nın sınır dışına çekilme sürecini sekteye uğratacak sorunlar yaşanmaması için gözlemci olacak, çekilmeyi sekteye uğratacak sorunlar yaşanmaması için çalışacak" öyle mi?

(...) Onlar, "Akil adamlar" değil, "Sakil adamlar"dır!"

Karakaya, daha sonra Erdoğan'ın talimatıyla son anda Akil İnsanlar Heyeti'ne alındı.

Roboski katliamının destekçisiydi

Karakaya, 34 Kürt köylünün TSK'nın savaş uçakları tarafından bombalanarak katledildiği Roboski katliamı için şunları diyordu:

"Üzerinden "5 ay" geçmesine rağmen, "Uludere olayı"nı her fırsatta gündeme getirenler, aslında "PKK'nın ekmeğine yağ sürüyor" ve "teröre oksijen" oluyorlar!..

Uzun lâfın kısası;

Uludere'ye hemen her gün ve hemen her fırsatta "ağıt" yakanlar, "PKK'nın ekmeğine yağ" sürmektedir...

Açık ve net söylüyorum;

Uludere için akıtılan "gözyaşı",

PKK için "cansuyu"dur!..

Ben bunu bilir, bunu söylerim!"

Soma: Madencileri tekmeleyenlerin dostu, sözde "darbe karşıtı"

Karakaya, Soma'da yaşanan maden faciasının "İsrail ve Yahudiler" ile bağlantılı bir darbe girişimi olduğunu öne sürerek savcıları harekete geçmeye çağırmıştı.

Yeni Akit adlı paçavranın yayın yönetmeni, ayrıca, madenci yakınlarını tekmeleyen Yusuf Yerkel için de şöyle yazmıştı:

"Resmi araçların camları”nı tuz-buz eden, Başbakan’a ve Müşavir’ine“hakaretler ve küfürler” savuran, “kravatından tutup darp etmeye” çalışan bir “provokatör”ün hakkı “kötek”tir!..

“Tekmelerine sağlık Yusuf!"

Gezi direnişine "Ulan kaltak" diyebildi

Karakaya, AKP'yi yenilgiye uğratan Gezi direnişi aktivistlerinin de azılı bir düşmanıydı. O günlerde çaresizlikten şu seviyeye düşmüştü:

"Hem “Demokrasi” diyeceksin, hem “Demokratik tepki hakkımı kullanıyorum” diyeceksin, hem de polise taş ve molotof atarken yüzünü “maske” ile gizleyeceksin!..

Ulan “köpek oğlu köpek!”

Ulan pezevenk!..

Ulan kaltak!..

“Demokratik hak”ların “taş”larla, “mo-lotof”larla, “tabanca” ve “bıçak”larla istendiği nerede görülmüş?.

Hem saldırıyorsun, hem de “Anneee!.. Polis beni dövdü” diye ciyaklıyorsun!..

Polis niye dövdü seni?..

Nerede dövdü?..

“Çay bahçesi”nden dönerken mi dövdü, yoksa “kütüphane” veya “piknik”ten dönerken mi?..

Ulan, yolda yürüyen adamı polis niye dövsün, niye tazyikli su sıksın?.

Senin ne “b.k” işin vardı orada?"

Ali İsmail Korkmaz için: "Belki merdivenden düşmüştür"

Karakaya, AKP'nin inisiyatifiyle gerçekleştirilen tüm katliamlar ve işlenen cinayetler hakkında "şüphe" yaratmaya çalışıyordu. Ali İsmail Korkmaz için şöyle yazmıştı:

"Ne malûm dövülerek öldürüldüğü,

Belki,

Kafasını taşlara çarpmıştır!..

Belki de

Koşarken dengesini kaybedip kafasını duvara çarpmıştır!

Ya da,
Ne bileyim, merdivenden düşmüştür!"

Karakaya'nın LGBTİ'lere bakışı

Hasan Karakaya, 2015 yılında polisin saldırdığı Onur Yürüyüşü'nün ardından ise şöyle yazmıştı:

"Şu mübarek Ramazan günlerinde “sapık eğilimleri meşrulaştırıcı” bir eylem yapmak, üstüne üstlük “Müslümanın inancına saldıran bir slogan”atıp, pankart taşımak, düpedüz “orospuluk”tur!..

Kadınının da, erkeğinin de yaptığı, tek kelimeyle “orospuluk”tur!.."

AKP'lilere dahi tahammül edemiyordu

Karakaya, kendisinden biraz farklı olan AKP'lilere dahi tahammül göstermiyordu. Ali Bayramoğlu hakkında Yeni Akit'te günlerce yayın yapılmış ve 'Kripto Ermeni' denilmişti. Hilal Kaplan da Akit'in hedef listesine 'zorunlu din dersleri insanları dinden soğutuyor' dediği için girmişti. Akit'in sitesi, Hilal Kaplan'ın bir kilisede çekilmiş fotoğrafını yayınlayarak onu hedef tahtasına koymaya çalışmıştı.

Bültene kayıt ol