Başkanlıktan sonra demokrasi ve çözüm mü?

06.05.2018 - 14:53
Yıldız Önen
Haberi paylaş

24 Haziran seçimleri ilan edildi ve kulaklarımız kaldıramayacağımız kadar çok demokrasi vaadine maruz kalacak. Abdulkadir Selvi, 1 Mayıs’ta yayınlanan köşe yazısında AKP’nin seçimler için hazırlayacağı ve Erdoğan’ın AKP kongresinde okuyacağı manifesto hakkında AKP önde gelenlerinin şunları söylediğini aktarıyordu: “Daha çok demokrasi, daha çok özgürlük, daha çok refah olacak. Türkiye’ye daha çok demokrasiyi, daha çok özgürlüğü, refahı ve huzuru AK Parti getirecek. AK Parti’den başka bunları sağlayacak bir güç yoktur.”

Gerçekten inanılmaz!

Hem bu açıklamaları yapan AKP’liler, hem de yazısını “Yeni dönemin manifestosunun daha çok özgürlük, daha çok demokrasi, daha çok refahın üzerine oturtulması heyecan verici. Çünkü AK Parti’nin esas hikâyesi burada yatıyor. AK Parti yeniden esas hikâyesine dönüyor diyebilir miyiz?” diyerek bitiren Abdulkadir Selvi inanılmaz insanlar.

AKP’lilerin reformları müjdelediği açıklamasının inandırıcılıktan ne kadar uzak olduğunu kavramak bu kadar mı zor?

Kimi kandırıyorsunuz?

Bir yandan OHAL koşulları devam edecek öte yandan daha çok demokrasi vadedeceksiniz.

Bir yandan OHAL yargılamaları sürecek öte yandan seçimlerden sonra özgürlükler alanı birden bire genişleyecek.

Bir yandan OHAL koşullarını işçi sınıfının grevlerini yasaklamak için kullanacaksınız, diğer yandan seçimlerden sonra AKP’nin istikrar getireceğini iddia edeceksiniz.

AKP’nin seçimden sonra nasıl bir Türkiye vadettiğini, öncelikle seçimlerin gündeme getiriliş tarzı ve seçim ittifak kanunu gösteriyor. Baskın seçimin bu özellikleri, eğer AKP-MHP bu seçimleri kazanırsa bizleri nasıl bir siyasi iklimin beklediğini göstermiyorsa, seçimlerin OHAL koşullarında ilan edilmiş olmasını hatırlamak yeterli olacaktır.

Eğer hükümet OHAL’i sona erdirip, seçimlere OHAL koşullarında gitmeyeceğini açıklasaydı, Abdulkadir Selvi’nin beklentisinin bir anlamı olabilirdi.

Öte yandan, açık açık söylenmese de seçimlerden sonra başka bir gelişmenin de yaşanabileceği söyleniyor. AKP-MHP ittifakı seçimleri kazanırsa Kürt sorununda yeni temellerde bir çözüm sürecinin başlayacağı fısıltı şeklinde dile getiriliyor.

Oy avcılığı böyle bir şey işte. 16 yıllık iktidarın demokratik hamleler yapması için bir seçim daha kazanması gerektiğini ve bu açıklamalardaki bariz çelişkilerin oy verecek insanlar tarafından fark edilemeyeceğini söyletiyor ve düşündürtüyor yılların siyasetçilerine ve gazetecilerine.

Yıldız Önen

[email protected] 

(Sosyalist İşçi)

Bültene kayıt ol