May'in Çin ziyareti karşı karşıya kaldığı basıncı gösteriyor

15.02.2018 - 17:47
Alex Callinicos
Haberi paylaş

Hiç kimse, Theresa May’in Çin ziyareti hakkında, Nixon’un 1972’de gerçekleştirdiği tarihi Pekin ziyaretiyle ilgili John Adams’ın yazdığı gibi bir yazı yazacak gibi görünmüyor. May’in Çin ziyareti, medyada yer alan Muhafazakar Parti içinde Brexit üzerine yaşanan görüş ayrılıkları ile ilgili haberler arasında kaynadı.

Bu ziyaret, Çin ve Batılı güçler arasındaki ilişkide ilginç bir değişime işaret ediyor. Nixon’un amacı Rusya’ya karşı Çin ve ABD arasındaki zımni ittifakı güçlendirmekti. Ancak bugün hem AB hem de ABD Çin’i jeopolitik bir tehdit olarak görüyor. Donald Trump, geçtiğimiz Aralık ayında Çin’i “stratejik rakip” olarak adlandırarak ABD’li karar vericilerin uzun zamandan beri düşündükleri şeyi açıkça ifade etmiş oldu.

İngiltere’nin ABD’ye tabi olma geleneğine rağmen May’den önceki başbakan David Cameron ve Maliye Bakanı George Osborne, Çin ile yakın bir ekonomik işbirliği kurmaya çalıştı. Her ikisi de Anglo-Çin ilişkilerinde “altın çağ”dan bahsetmişti.

2015’de Osborne, ABD’ye rağmen İngiltere’yi, Çin’in ABD’nin hakimiyeti altında olan Dünya Bankası gibi kuruluşlara karşı oluşturduğu Asya Altyapı Yatırım Bankası’na kaydettirdi. Barack Obama yönetimi, “İngiltere’nin sürekli Çin ile uzlaşma eğiliminde olmasından” şikayet ediyordu. Fakat “altın çağ” hiçbir zaman gerçekleşmedi. Cameron zamanında vaat edilen Çin yatırımlarının hiçbiri gerçekleşmedi. İngiltere’nin Çin’e olan ödemeler dengesi açığı 25.5 milyar sterlin; yani ihracatının sadece yüzde 3.1’i.

May’in Brexit sonrası “global İngiltere” vaadi, Çin ile daha yakın ekonomik ilişkiler kurulması beklentisini ortaya çıkarıyor gibi görünebilir. Ancak aslında May, iktidara geldiği günden beri Çinli firmalar ile yapılan anlaşmalar konusunda çok temkinli davranıyor (örneğin nükleer enerji endüstrisi).

Ayrıca May, Pekin’de Çin başkanı Xi Jinping’in “Kemer ve Yol İnisiyatifi”ni destekleyen bir mutabakat anlaşması imzalamayı reddetti. “Yeni İpek Yolu” olarak da bilinen bu proje, Çin’in ihracat ve ithalat işleri için yeni rotalar geliştirmeyi amaçlayan devasa bir altyapı çalışması.

Çatışma

Şu anda Çin’in ticareti büyük ölçüde, çok dar bir boğaz olan ve Pasifik Okyanusu ile Hint Okyanusu’nu birbirine bağlayan Marakka Boğazı’na  bağımlı. ABD ile Çin arasında bir çatışma çıkması durumunda bu boğaz kolaylıkla ABD tarafından kapatılabilir.

Kemer ve Yol İnisiyatifi (BRI), Orta Asya yoluyla Avrupa’ya ulaşan yeni bir kara yolu oluşturmayı hedefliyor.

Bu, AB’nin doğu ve orta Avrupa’daki dış sınırını bozuyor. Çin, Sahra Altı Afrika’da ve Latin Amerika’da yıllardır yaptıklarını şimdi Avrupa’da yapmaya başladı. Görece yoksul ülkeler, Kemer ve Yol İnisiyatifi ile bağlantılı altyapı projelerine dahil olma karşılığında Çin’den borç alıyorlar.

Bu sürecin sonucu, doğu ve orta Avrupa’da yer alan 16 devleti Çin ile bir araya getiren “16+1” grubunun oluşması oldu. Brüksel, bu oluşumun doğu Avrupalı üye devletler için alternatif bir ekonomik ve politik çekim merkezi olmasından çok korkuyor.

Çin’in bölgedeki etkisinin, AB’nin Güney Çin Denizi’nde dahil olduğu bölgesel anlaşmazlıklar ve Çin’in Avrupa’ya yaptığı yatırımlar üzerinde yeni güvenlik yaptırımları uygulanması gibi konularda bir iç tartışma olarak görülebileceğine dair iddialar var.

Bu, şu anda AB’nin Brexit’e rağmen kendisini bir birlik cephesi olarak sunmaya çalıştığını, ancak bu arada üzerindeki basıncın giderek arttığını gösteriyor.

Dolayısıyla Xi, Brexit nedeniyle köşeye sıkışmış olan May’in Yol ve Kemer İnisiyatifi’ne katılmaya ikna edilebileceğini umuyordu. Ancak May bunu yapmadı. Bunun nedeni kısmen Brexit görüşmelerinin hassas bir aşamasında AB’nin Batı Avrupalı devletleriyle ters düşmek istememesiydi.

Bir diğer nedeni ise ABD ile arayı bozmak istememesiydi. Stratejik Çalışmalar Merkezi’nden Matthew Goodman, Financial Times’a şöyle dedi: “Ruh hali şu ki; ABD, Çin’e karşı baskı yapma konusunda vitesi yükseltiyor”.

Osborne 2015’de Obama’ya karşı çıkma konusunda daha kendine güvenliyken May Trump ile ters düşmemeyi seçti.

Muhazakar Parti’nin Brexit’ten sonraki duruşu ABD’ye daha da fazla yaranmaya çalışmak olabilir.

Alex Callinicos

(Sosyalist İşçi için İngilizce'den çeviren Arife Köse)

Bültene kayıt ol