İşçilerin birleşik mücadelesi şart

21.01.2018 - 18:38
Faruk Sevim
Haberi paylaş

Hükümet işçi sınıfına yüklenmeye devam ediyor. Çünkü içinde bulunduğu ekonomik krizden bir nebze de olsa çıkmak için gözünü dikmesi gereken asıl yerin işçi ücretleri olduğunu biliyor. İşçi sınıfına ne kadar az ücret verilirse, patronların o kadar rahat edeceğini, özellikle ihracat imkânlarının artacağını, bunun da en büyük problem olan döviz krizini çözmek için önemli olduğunu görüyor. Hükümeti frenleyen tek şey, önümüzde üç seçimin bizi bekliyor olması.

İşsizlik bir ay önceye göre yüzde bir arttı, yüzde 12’ye yükseldi. Eylül ayında açıklanan resmi işsiz sayısı 3,4 milyon, gerçek işsiz sayısı ise 6 milyon kişi oldu. Bu yüksek işsizliğe rağmen işsizliği düşürecek hiçbir tedbir alınmıyor, çünkü işsiz sayısının çok olması, işçi ücretlerini aşağı çeken bir faktör.

Hükümet, 2015 yılında seçim vaadi olarak verdiği taşerona kadro sözünü, 3 yıl sonra gerçekleştirmeye çalışıyor, ama Meclis’ten geçen Taşeron yasası işçileri öfkelendirmeye devam ediyor. Kamu iktisadi teşebbüsleri (KİT) olarak adlandırılan kurumlarda çalışan on binlerce taşeron işçi düzenlemeye dahil edilmedi. Türkiye’de en az 3 milyon taşeron işçi var, düzenleme kapsamına bunların ancak yüzde 20’si dâhil edildi. Taşeron yasasında yapılan açık haksızlıklar nedeniyle AKP milletvekilleri seçim çevrelerine gitmekte zorlanıyorlar.

Asgari ücret, sefalet ücreti olmaya devam ediyor ve üstüne üstlük işçilere bu ücreti beğenmedikleri için hakaret ediliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2018’de uygulanacak asgari ücretin açıklanmasından bir gün sonra, asgari ücreti az bulan, aralarında Türk iş ve Hak iş Genel Başkanlarının da olduğu sendikacıları, işçileri ve emekten yana çevreleri nankörlükle suçladı.

Karşı karşıya olduğumuz sorun, AKP hükümetinin işçileri sevip sevmemesi, emeği ile geçinenlere saygı gösterip göstermemesi değil. Asıl sorun, işçilerin güçsüzlüğünden, örgütsüzlüğünden, mücadelenin etkisizliğinden yararlanarak, meydanı boş bulup istediğini yapabilmesidir.

Tüm sorunların kökeninde sendikaların ve mücadelelerin bölünmüş olması yatıyor. İşçiler, sendikalar her türlü haksızlığa karşı mücadele etmelidir, bunun için tabandan başlayarak bir araya gelmelidir. Yoksa işçi sınıfına yönelik saldırılar giderek artacak. Her konuda işçilerin birleşik mücadelesi şart.

Faruk Sevim

[email protected]

(Sosyalist İşçi)

Bültene kayıt ol