Anadil böler(miş)

22.02.2017 - 10:34
Ahmet Kuzik
Haberi paylaş

Kendi lîsânını hürmet etmemiş, şizofrenik bir lîsan ve toplum yaratmış bir sistem büyük bir rahatlıkla “anadil böler” diyor!

Yâni el insaf, el vicdan!

Kiminiz yaşamını yitirir, kiminiz hayatını kaybeder, kimimiz vefat eder.

Kiminiz hür kiminiz özgür, kiminiz yanıt verir kiminiz cevap.

Kimi yer özgürleştirilir(!), kimi yer kurtarılır.

Birileri hatırlar, birileri anımsar.

Hem kuvvetler ayrılığı, hem güçler ayrılığı hem de erkler ayrılığı vardı, mâşallah...

Şimdi hiç biri yok, çok şükür! 

***

Birileri şâhit olur, öbürleri tanık.

BaĞzı polis delil bulur, baĞzısı kanıt.

Bir kısım ahâli hikâye okur/yazar, diğer kısım öykü.

Kimi şair mısra yazar, kimisi dize.

(Şairin meşrebine göre, kimisi “sağ dize” kimisi “sol dize”!)

Bir gazetenin köşecisi tümce kurar, ötekinin köşecisi cümle.

Biri sözcük der, biri kelime...

Hangi birini yazayım, binlerce var böyle kelime, tâbir.

Torun dedenin, hatta babanın yazdığını okuyamaz ama, “anadil böler”!

***

Yahu 90 küsur senedir paramparça, lime lime dökülüyor memleket. 

Yalan, dolan, riyâ, inkâr, kan, gözyaşı sızıyor her yandan...

Kendi lîsânını paspas yapmış, toplumu darmadağın etmiş.

Herkesin en az bir düşmanı var, görmese de, tanımasa da.

Sadece müesses nizam öyle emrettiği için.

Ama “anadil böler”.

***

Tarihini ve suçlarını örtmek için masa başında kelime/lîsan uyduran bir sistem.

İnsanlara “sen başka bir insan olacaksın yoksa yoksun” diye dayatıp, o insanlar bunu kabul etmeyince de, “anadil böler.”

90 küsur sene geçmiş, bu müddet zarfında bir saatliğine bile bir araya gelinememiş.

Ama “anadil böler.”

Yeter be, yeter!

Ahmet Kuzik

[email protected]

(22 Şubat 2014 tarihinde yazmıştım, hafif bir tâdilatla yukarıdaki gibi oldu)

Bültene kayıt ol