Uyku ve rüyaların tanrıları

18.12.2016 - 09:02
Sennur Baybuğa
Haberi paylaş

Yunan mitolojisinin gece tanrısı Nyx ikiz çocuk doğurur. Bunlardan biri ölüm ve diğeri de uyku tanrılarıdır. Thanatos ölümün tanrısı ve Hypnos da uykunun tanrısı olarak söylencelerdeki yerini alır. Gecenin ve karanlığın insanda çağrıştırdığı iki şey, biri ölüm ve sonu bilinmeyen ve diğerin de uyanana kadar ölüm ama içinde yaşarken, ölmemişken göreceğin şeylerin sana bağlı olduğu ve gündüze evirilen uyku.

Gece gizemlerle doludur, güneş yoktur, insan ışık istiyorsa kaynağını kendi bulacaktır, ya da ışık bulamıyorsa iki türlü yola girebilir, ya ölecektir veya da uyuyacak ve güneşin doğmasını bekleyecektir sebatla, belki huzur içinde. Uyku ile sabah arasında, bilinci dinlence halinde iken de aslında bir başka tehlikeli kötülüğün pençesinde olup olmadığını bilemeyecektir, zira rüyaları ya da kâbuslarının, ölmediği o karanlık gecede hizmetine nasıl gireceğini kestirmesi zordur. Bilemeyecektir ama yine de tercihler sunabilir ona gece, eğer insan izin verirse buna da.

Uyku tanrısı Hypnos, Erebos isimli karanlıklar saray ismini verdiği karanlıklar mağarasında yaşar. Sarayının bahçesi uyuşturucu ve uyku verici bitkilerle bezelidir, anlatıların tümünde elinde afyon yaprağı ile resmedilir. Hypnos’un uykusu kaçmasın diye, sarayın içinde en küçük gürültü çıkaran aletler bile kullanılmamaktadır ve kardeşleri de sarayda bunu temin için görev almışlardır. Suyundan içen ruhlara her şeyi unutturma özelliğine sahip olar Lethe Irmağı da Hypnos’un sarayının içinden akar ve oradan da ölüler ülkesine doğru gider. Uykunun sarayından geçen o nehirde akmaya karar veren tüm ruhlar ölüler ülkesine gidecektir ebediyen. Ya da suyunu içecek ve bildiği her şeyi unutacaktır veya da o ırmağın cazibesinin kendi gündüzüne mal olacağını bilecektir.

Annesi Nyx ile geceleri gezmelere çıkan uyku tanrısı, bir keresinde Hera’nın dolduruşuna gelir ve Zeus’u uyutur, bunu fark eden baş tanrı uyku tanrısını yok etmeye karar verirse de dominant anası nedeni ile bu işten de vazgeçer. Kral Zeus’u bile uyutarak saf dışı etmeyi başaran uyku tanrısının gücü, insanları uyutmasından böylece gün ışığına ve hakikate, öldürmeden, yok etmeden yaban etmesinden gelir.

Oneiroi adı verilen, kara kanatlı rüya daimonları da Hypnos'un kardeşleri veya oğullarıdır. Uyku tanrısının çocuklarından Morpheus düşler tanrısıdır. İnsanların ve genellikle kral ve soyluların rüyalarına girebilir ve onlara görünür rivayete göre. Rüyalarda insanları gösterir, bunun için kendisine kral ve soyluları seçer, onları güzel düşlere layık bulur. Kardeşi Phobetor rüyaların hayvanlarla ilgili bölümünden sorumludur ve diğer kardeşi Phantasos da cansızlardan sorumludur. Morpheus özellikle kralların ve kahramanların rüyalarından sorumludur, onları kahramanlık dolu gündüzlere hazırlar sanki. Morpheusun kardeşi Phobetor kabus, Phantasos ise fantastik rüyalar gördürür.

Morfin adını Morpheus'tan ve onun rüya görmeye sebep olan gücünden alır. Fobi dediğimiz nedensiz korkular adını kabus görmeye neden olan tanrı 'Phobetor'dan alır. Fantezi kavramı da yine Morpheus'un kardeşi olan 'Phantasos'dan gelir.

Uykunun tanrısının hizmetine girmenin bir kaç sonucu bulunmaktadır; Uyursun, düşler tanrısı Morpheus eğer hak ettiysen sana insanları gösterir rüyanda, güzel düşlerin, düşlerine giren kahramanlar ve senin tüm kahraman olma hikayelerin yazılır uykunda, Phobetor denen tanrı ile işin, bildiğin bilmediğin her şeyin dehşeti ve korkusu altında uyur ya da yaşar gidersin, rüyalarına bunu aldığın anda ne kadar süre orada tutacağına da karar veremezsin uyanana kadar belki de hayırlı hiçbir rüyan olmaz, hayallerini bile korku ile bezersin. Phantasos sevmişse seni, sınırlı da olsa en azından uyanana kadar senden olmayan bir fantaziler evreninde mutlulukla uyur ama sonrasını bilmezsin.

Ama en kötüsü uyku kralının sarayında dolaşırken, Lethe Irmağı’ndan bir yudum su içersen bildiğin her şeyi unutursun veya da o ırmağın içinden geçerek ölümler ülkesine doğru huzurla yol alırsın.

Vücudumuz uyumak ister, ölümü engellemek mümkün değil ama nasıl uyuyup nasıl uyanacağımızı belirlemek her daim bizim elimizde olan bir şey. Tanrılar esirgesin hepinizi, uyanana kadar, sonrası kolay.

Sennur Baybuğa

(IMP News)

Bültene kayıt ol