Asıl şimdi barışa evet!

12.11.2016 - 08:46
Yıldız Önen
Haberi paylaş

Her gün kötü bir haberin bir önceki kötü habere eklendiği günlerden geçiyoruz. Ama barışı istikrarlı bir şekilde savunmak böyle günlerde daha anlamlı.

Barışı savunan, barıştan başka bir talebi dile getirdiğini görmediğimiz Gülten Kışanak ve Selahattin Demirtaş gibi isimler, tutuklandı.

Bu hafta bir gazeteci, Diyarbakır’da halkla yaptığı röportajı, “Diyarbakır’da halk suskun” başlığıyla vermişti. İnsanların konuşmaya çekindiğini, konuşanların ise umutsuz olduğunu belirtiyordu. Bu kaçınılmaz: İstanbul’da milyonlarca insanın oyuyla seçilen belediye başkanı tutuklansa ona oy veren insanlar da büyük bir sıkıntı hissederlerdi.

Fakat, barıştan vazgeçmemek, barışı savunmak, işte böyle günlerde çok daha anlamlıdır.

Ölü sayısı artıyor. Her gün ölüm haberleri geliyor. Binlerce insan öldü. Kaotik iklimden beslenen ve fırsat bulan bombacılar devreye girdi, ister TAK isterse IŞİD olsun, yüzlerce insanı bombalarla öldürdüler. İnsanların güvenlik duygusunda çöküntü yaşandı, kentler çöktü, bazı kentlerde insanlar zaman zaman sokağa çıkmaya çekinir oldu.

Kürt sorununda çözüm politikalarının devreden çıkmasının hem insani, hem sosyolojik hem de maddi bedeli çok ağır oldu.

Politik ve yaşamsal bedeli ise ödenen hiçbir bedelle kıyaslanamaz.

Çözüm sürecinin buzdolabına kaldırıldığı günden beri, özgürlük alanları her geçen gün baskı altına alınıyor. Bir darbe girişimi, zaten savaş ortamından da aldığı güçle tüm kazanımlarımızı gasp etmek üzere başlamıştı. Darbe püskürtüldü ama arkasından bu darbe karşıtı hareket, OHAL’le beraber siyasal demokrasinin boğazını sıkmak için kullanılmaya başlandı.

Çözüm sürecinin ufukta giderek uzaklaştığı, gözden kaybedildiği her gün, istikrarsızlık daha da derinleşiyor.

Çözüm süreci günlerinde, “böyle çözüm mü olur, böyle barış süreci mi olur” diye çıkışanlara, kanın akmadığı her günü önemli olduğunu söyleyerek yanıt veriyorduk. Hayat şimdi kendi yanıtını, herkesin zihnine kazıyarak veriyor.

Yeni bir çözüm sürecinin acil bir ihtiyaç olduğunu dile getirmek, sürecin muhataplarının, aracılarının, öznelerinin bir kesiminin tutuklandığı bugünlerde saf bir dilek gibi görünse de, çözüm masasının yeniden kurulması için çabalamaktan tek bir saniye bile vazgeçemeyiz.

Yıldız Önen

[email protected]

(Sosyalist İşçi)

Bültene kayıt ol