Yakıyorlar...

03.09.2016 - 15:27
Ahmet Kuzik
Haberi paylaş

3. havalimanı inşaatında çalışan Mehmet Aytaç adlı bir Kürt işçi “oda arkadaşı” tarafından 6 litre benzin dökülerek yakılıyor.

Bazı haber siteleri Kürt demiyor, “doğulu” tâbirini kullanıyor. Adamcağız Diyarbakır - Erganili’ymiş. Ağabeyi S. Aytaç, hadisenin ırkçı bir saldırı olabileceğini iddia etmiş. Birileri bu vahşeti “kız meselesi” bahanesiyle hafifletmeye çalışıyor gibi.

Bunlar gazetelerde yazılanlar. Ne meselesi olursa olsun, bana göre o işçi Kürt olduğu için bu vahşi cinayete kurban gitti.

***

Daha önce de yazmıştım, dönüp dönüp aynı noktaya geliyoruz. Bu memleket insanların evlerini yakabilmek için kânunlar, emirler çıkartabilmiş bir zihniyetin hüküm sürüdüğü bir memleket. Kânunla ev yakıyorlar. 1915’de Ermenileri koruyanlar için emir çıkartılmış meselâ. Şöyle diyor bir telgrafta:

“Bir Ermeni’yi tesahüp (sahip çıkmak, korumak) edecek bir Müslimin hanesi önünde idam ve hanesi ihrâk (yakmak) ve memuriyetten ise tard (kovmak) ve divani harba sevk ve himayeyi reva görenler ciheti askeriyeden iseler nisbeti askeriyelerinin kat’iyle beraber berayi muhakeme mezkûr Divanı harplere tevdi olunmasına dair 3cü Ordu kumandanı Mahmud Kamil imzalı telgraf .”

***

Sonra, 1920’de “asker kaçaklarıyla mücadele” için İstiklâl Mahkemeleri kuruluyor. Bunun için verilen kânun teklifinin 3. maddesinde ise “Seferberlik emrine uymayanların malları alınır, evi yakılır, ailesi sürülür ve inat edenler yakalanınca idam olunur” diyor.

***

Yakmak ve yıkmak vak’a-i adiyeden buralarda. Yaşamak ve yaşatmak ise tuhaf karşılanıyor. Sakallı Nurettin İzmir’i yakıyor. Topal Osman mağaralara doldurduğu Rumları yakıyor. Sivas Katliamı hepimizin mâlumu. 36 kişiyi yaktılar. En son Nusaybin’de, Cizre’de insanlar yakıldı. Böyle bir memlekette “yaşıyoruz”. Hâl böyle olunca, kavga edilen kişi Kürt ise ilk akla gelen onu yakmak oluyor herhalde.

Başka ne denir bilmiyorum, fıtrat mı, nedir? Bilemiyorum...

Gâliba en iyisi Murat Belge’nin 24.01.2012 tarihinde yazdığı bir makâlenin son paragrafıyla bitirmek:

“Bugünkü durumun, geçmişe oranla iyi gözükse de, dünya tarihinin neresinde olduğumuz düşünülünce, epey vahim olduğu kanısındayım. Bu bir “azınlık düşmanlığı”, “aşırı milliyetçilik” falan filan sorunu değil, doğrudan doğruya bir “eksik insanlaşma” sorunu. Onun için de çok vahim.”

Ahmet Kuzik

[email protected]

Bültene kayıt ol