İşçi sınıfı darbeye karşı sokakta

13.08.2016 - 08:07
Faruk Sevim
Haberi paylaş

15 Temmuz gecesi Türkiye’de bir darbe girişimi yaşandı. Darbe girişimi son derece örgütlü bir kalkışma idi. Hükümet darbenin çapını gördükçe irkildi, hâlâ da güvenliğin sağlandığı konusunda emin değil. Generallerin yarısı doğrudan darbeye dâhil oldu. Darbenin çekirdeğini F. Gülen grubu oluşturdu. Ayrıca bazı Kemalistler ve AKP karşıtları da darbe girişiminde yer aldı.

Sosyalistlerin öncelikli görevi darbe karşıtı olmaktır. Anti-demokrat bile olsa seçilmiş hükümet darbecilere karşı savunulur. Sosyalistlerin yıllardır sürdürdüğü darbe karşıtı kampanyalar (örneğin Darbelere karşı 70 milyon adım) 15 Temmuz darbesinin püskürtülmesinde önemli bir rol oynadı. Sonuçta pek çok sosyalist darbenin ilk anlarından itibaren darbe karşıtı tutumlarını ortaya koydular, darbeye karşı direndiler.

Darbe asıl olarak halkın sokağa çıkması ve tanklara karşı direnmesiyle püskürtüldü. Sokağa çıkan halkın tamamının işçiler, emekçiler, yoksullar veya kendi emeği ile geçinen insanlar olduğunu ölenlerin kimliklerinden anlayabiliriz. Ölenler arasında hiç burjuva yok.

Türk-iş, Hak-iş, Memur-Sen, Kamu-Sen gibi sendikalar kalkışmanın başladığı ilk anlardan itibaren darbeye karşı direniş çağrısı yaptılar. Bu sendikaların işçi sınıfı içindeki ağırlığını düşündüğümüzde, işçi sınıfının büyük bir çoğunluğunun darbeye karşı direndiğini görmekteyiz.

İşçi sınıfının büyük bir kesiminin darbe karşıtı eylemler içinde yer alması önümüzdeki süreçte sosyalistlerin işçi sınıfı ile daha güçlü bağlar kurmasını sağlayacaktır. Çünkü darbeye karşı çıkmak için sokaklara inen, tanklara, kurşunlara, F16’lara kafa tutan işçiler, kendi haklarını korumak için artık daha fazla özgüven sahibi olurlar. Sokağa çıkmak, demokrasiyi savunmak, militarizme karşı tutum almak işçileri değiştirir, mücadeleye atılma konusunda güçlendirir.

Siyasi iktidar darbeyi bahane edip, OHAL aracılığı ile sertleşebilir. Bugün Fetöcü diye yapılan işten atmalar, tutuklamalar cadı avına dönüşüyor, Ergenekon öne çıkarılıyor, ama Ergenekoncular da darbecidir, bu asla unutulmamalıdır.

Bizler, sosyalistler; darbe karşıtı zeminlerde ve sokakta olalım. Demokrasinin sınırlarının genişletilmesini talep edelim. Kürt sorununda çözüm sürecinin yeniden başlatılmasını isteyelim. OHAL uygulamalarına karşı çıkalım. İşçi sınıfı içindeki çalışmalarımızda darbe karşıtı mücadelenin önemini vurgulayalım. İşçilerin kazanılmış haklarına yapılacak saldırılara karşı uyanık olalım.

Faruk Sevim

[email protected]

(Sosyalist İşçi)

Bültene kayıt ol