İnşaat sektörü, denetimsizlik, iş cinayetleri

29.05.2016 - 19:51
Faruk Sevim
Haberi paylaş

Marmara otoyolu ihalesini alan Cengiz İnşaat büyürken, işçiler iş kazalarında ölmeye devam ediyor. Bingöl’ün Solhan ilçesindeki baraj inşaatında taşeron firmada çalışan işçi Sevran Arlı, 30 metreden düşerek öldü. İşçilerin 12 saat çalıştırıldığı inşaatın, daha önce de adı iş cinayetleriyle anılan Cengiz İnşaat tarafından yapıldığı ortaya çıktı.

Samsun’da özelleştirilip Cengiz Holding’e devredilen Eti Bakır İşletmesinde 2012 Kasım’ında amonyak tankının çökmesi sonucu 6 işçi yaşamını yitirmiş, 10 işçi yaralanmıştı. Cengiz Holding, 2012 Şubat’ında Adana Kozan’daki barajda da iş cinayetiyle anıldı. Baraj kapağının patlaması sonucu yaşamını yitiren 10 işçinin patronlarından birisi Cengiz Holding idi. Olayın ardından yapılan arama çalışmaları sonucu 5 işçinin cesedine ulaşılırken 5 işçi bulunamadı.

İnşaat sektöründe ölümlü iş kazasının meydana gelmediği hiçbir gün yok. Emekçilerin hayatını hiçe sayan, gözünü kar hırsı bürümüş kapitalist sistem var olduğu sürece bu iş cinayetleri yaşanmaya devam edecek. 2014 Eylül ayında meydana gelen ve 10 işçinin ölümüne yol açan Torunlar faciası sonrası yetkililerin almaya söz verdiği tedbirler ve sıkı denetimler hemen unutuldu. İşçi sağlığı ve iş güvenliğinin sağlanmasında önemli görevi olan Çalışma Bakanlığı denetim görevini yerine getirmediği gibi, yaptığı kısmi denetimlerde tespit ettiği aksaklıklara da yaptırım uygulamıyor, kazaları sadece seyrediyor. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG) raporlarına göre 2016 yılının ilk 4 ayında inşaat ve yol işkolunda en az 126 işçi iş cinayetlerinde can verdi.

Emekçilerin iş cinayetlerinde ölmeleri kader değildir. İş cinayetlerinin önlenebilmesi için, iş güvenliği denetimlerinde sendikalar etkin görev almalıdır. Eksikleri bulunan işyerlerine verilmesi gereken cezalar derhal uygulanmalı, kesinlikle ertelenmemelidir. Ulusal İş Sağlığı Güvenliği Konseyi`nde sendikaların temsil oranı artırılmalı, Konseyin aldığı kararların uygulanması zorunlu hale getirilmelidir. İşyerlerinde yasa gereği oluşturulan İş Sağlığı ve Güvenliği Kurullarında işçi temsiliyeti ağırlıklı hale gelmelidir. Tüm bu tedbirlerin hayata geçmesi ve sürekliliği için işçilerin can güvenliği talebine sahip çıkan aşağıdan hareketleri sendikaların iş kazalarına karşı daha hızlı tepki göstermesi gerekir.

Faruk Sevim

[email protected]

(Sosyalist İşçi)

Bültene kayıt ol