“Burada insan yaşıyor” meselesi

16.05.2016 - 10:43
Sennur Baybuğa
Haberi paylaş

Sanırım bu hafta sonu, Aliağa'da yapılmak istenen termik santralle ilgili bir eylem olacak.

Eylemin hastaglarından biri de 'burada insan yaşıyor' imiş. İnsanın doğa ile ilişkisi ve onu korumaya yönelten güdüsü sadece kendisi olunca tek bir sonuç çıkar bu çabadan ve yüzyıllardır bizi bu sonuca yaklaştıran bütün eyleyişlerimiz de kanıtlıyor bu durumu ki; doğayı bizden başka tahrip ve tehdit eden bir başka canlı türü yoktur. Aliğa’da sadece insan yaşamıyor, sen orayı gidip işgal etmeden evvel de şimdi de ve izin verirsen her zaman da senin sonu gelmez iktidar hırsından kendini koruyabilen tüm canlılar yaşıyor olacak. Termik santrale hayır demenin sebebi burada insan yaşıyor meselesi ise, termiğin en gözünü haketmişsindir demektir.

Bu müstemleke tabiatı kendimiz için yaratılmış sayıp da, parçası olan diğer her şeyi hizmetimize sunulmuş 'eşyalar 'olarak görünce elbette, tüketmeye, yok etmeye ve işgale dair bitmek bilmeyen hırsımızın bizim birbirimizi yok etmemize de neden olduğu, olacağı aşikar. Bir canlıyı şu ya da bu nedenle kesen ve kan tutmayan insanoğlunun, bir başka insanı da kolayca öldür-e-meyeceğini iddia edemiyorum artık ben.

Yaşadığım küçük adada, sokaklarda köpekler ve kediler yaşar, adada yaşayan insanların bir kısmı bu hayvanları besler, aç olup olmadıklarını kendine dert edinir, kargalar, martılar ve bilcümle canlılar, kediler ve köpekler artık yemeklerimizden ya da çabayla ortaya çıkardığımız her türlü malzemeden paylarını alırlar. İnsanların bir kısmı böyledir tabi. Aralık ayının ortalarında iki arkadaşım, kış ayının çetin geçeceği düşüncesi ile sokakta yaşayan köpekler ve kediler için kulübeler yapmaya karar verdiler. İkisinin de marangozluk tecrübesi yok, çivi çakmayı bile deneyerek öğreniyorlar denebilir. Benim bahçemde aşağı yukarı bir ay süren bu imalat süreci sonrası ortaya çıkardıkları köpek ve kedi kulübelerini hevesle ada hayvanlarının çokça yaşadığı iskeleye yakın bölüme götürüp koydular, taşıması bile ayrı bir zahmetti. Derken birkaç gün sonra adalarda çöp toplama hizmeti yapan küçük kamyona kulübelerin yüklendiği haberi ve fotoğrafı düştü sayfalarımıza. Bin bir zahmetle haftalarca uğraşıp aynı derecede zorlukla aşağıya taşınan kulübeler hoyratça bir çöp kamyonunun içinde meçhul bir yere doğru taşınıyordu gözümüze baka baka. Birilerinin şikayetçi olduğu söyleniyordu ama ne şikayet eden belli ide ve ne de buna itiraz eden ada halkı yok idi ortada. Birkaç günlük çabadan sonra kulübeler bulundu ve sayıları azalmış olarak iskeleden daha yukarda çöp konteynerlerinin bulunduğu bir alana konuldu, bu kez küçük öğrenciler bir faaliyet yaptılar ve cıvıl cıvıl renklere kulübeleri boyadılar. Sayıları azalmıştı ama sokaktaki köpeklerin havalar çok soğuyup kar yağarsa yatabilecekleri bir-iki kulübe vardı, arkadaşlar da bunun gönül rahatlığı içinde idiler.

Derken, geçen hafta, çöp konteynerlerinin hemen yanına konan bu zavallı kulübelerin yine birilerinin şikayeti üzerine oradan da alınıyor olduğunu öğrendim. Bir aydan fazla süre yapmak için uğraşan arkadaşım şöyle dedi; 'hayvanlar içine girebilseydi iyi olurdu, kimse kıymetini bilemedi 'Neden, zira burada da insan yaşıyor. Her yerde insan yaşıyor, yazık ki...

Sennur Baybuğa

(Bas Haber)

Bültene kayıt ol