“Abi bi' saniye izah edeyim”

Ben küçükken bizim mahallede "Belalı Bülent" diye biri vardı. Kendi çapında kabadayılık yapan 30'larına gelmiş biri. Arada mahallenin çocuklarını filan yanına çağırır, tokat atıp yollardı.

Bir gün, parkta 10 kişilik bir grup Bülent ve arkadaşlarının oturduğu banka geldi. Evet, çok tahmin edilebilir bir şekilde, dövdükleri birinin mi yoksa tokat attıkları bir çocuğun mu "tanıdığı" olduğunu söyleyerek, "gel bi konuşalım" dediler Bülent'e.

Biz, parkın o tarafından, çağırılıp tokat yemek istemediğimiz için geçmezdik. Bülent'in "gel bi konuşalım" lafı üzerine tıpkı kendi yanına çağırdığı çocuklar gibi boynunu öne eğerek adamların yanına gidişini, "abi şimdi yanlış bi anlaşılma olmuş" diyerek izah işareti (bkz şekil 1) yapmasını hiç unutmam.

Tabii karşısındakinin beklediğinden dişli çıkması ve dayağın kaçınılmaz olduğunu anlaması sonucunda "abi bari çocukların önünde dövmeyin" diyerek en azından mahalledeki imajını koruma çabası da göz yaşartıcıydı. Tabii, dayağın lokasyonunu seçme lüksü olmadığı ortaya çıkıp da bize dönüp "lan gidin hepinizi evinizden alırım" diyince, kaçışmıştık hâliyle.

Belalı Bülent'i de bu anıyı da uzun zamandır hatılamıyordum.

Taa ki ülkenin kabadayısının Rus uçağını düşürdükten sonraki hâllerini görene kadar.

Bölgesel güç olma hayallerini hayata geçirmeye çalışınca elde edebildiği tek şey derin bir kanalizasyon kokusu olunca hırsı daha da arttı.

Bir yandan Suriye'de bataklığa saplandı.

Suriye'nin içinde işler gerçekten karmakarışık. Bir yandan ABD'nin komutasındaki koalisyon güçleri, bir yandan İŞID, bir yandan Esad'ın imdadına yetişen Rusya, öte yandan bütün bu emperyal kaosun içinde güç kaybetse de ÖSO unsurları. Ve elbette sınırında YPG.

Rojava'da ortaya çıkan yönetim, uluslararası tanınırlığa sahip bir aktör hâline geldi. Kürt halkı moral olarak belki de tarihinin en yüksek noktasında. Bu durumun etkisinin kuşkusuz olduğu HDP ise içeride tek gerçek muhalefet olanağı yaratan aktör olarak güç kazandı. Sonuçta içeride kirli bir savaşı tekrar kışkırtmaktan başka çare bulamadı.

Rusya'nın denkleme girmesiyle yapılan hamle sonucunda ortam iyice ısınmış durumda.

Hal böyle olunca, İsrail'e "one minute" diyerek konan posta, izah işaretiyle yapılan "abi bi saniye ver izah edeyim"e dönüşüyor. Mavi Marmara gemisiyle Filistin'e uygulanan ambargoyu delmek için yola çıkan insanların İsrail devleti tarafından öldürülmesi sonrası edilen "siz insan öldürmeyi iyi bilirsiniz" lafları ise baki.

İsrail devleti gerçekten insan öldürmeyi iyi biliyor. Şehirleri abluka altına almayı, bir halkın en temel taleplerini kanla bastırmayı, sokağa çıkma yasakları ilan etmeyi iyi biliyor. Bölgesel bir güç olmanın savaştan, katliamdan geçtiğini iyi biliyor.

Böylesi koşullarda köşeye sıkışmış bir kabadayı için daha iyi bir ortak düşünülebilir mi?

Rusya, "gel bi konuşalım" dediğinde, "arkası sağlam" olmak istiyor.

Denklemi bozabilecek tek şey var. Bir yandan Kürt halkının taleplerini seslendiren, bir yandan da Türkiye'nin emperyal hedeflerine karşı çıkan bir "kitlesel" güç.

Kabadayılar, sadece kalabalıktan korkar.

Kalabalıklara da izah işareti pek bir şey ifade etmez.

Ersin Tek

Köşe yazarının diğer yazıları