Donald Trump’ı ne kadar ciddiye almak gerekir?

20.12.2015 - 14:27
Arife Köse
Haberi paylaş

ABD’de gelecek yıl yapılacak başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçilerin adayı olarak adı öne çıkan Donald Trump’ı hepimiz asıl olarak Paris saldırısından sonra yaptığı ve bütün dünyada ses getiren Müslümanların ABD’ye alınmaması gerektiği açıklamasıyla duyduk. Peki Trump saçma şeyler söyleyen bir deli mi yoksa tüm dünyada giderek yaygınlaşan tehlikeli bir eğilimin en yüksek çıkan sesi mi?

Trump’ın seçim ofisinden yapılan açıklamada Müslümanların önemli kısmının Amerikalılara karşı nefret beslediği ve Amerikalı temsilciler neler olup bittiğini anlayıncaya kadar ülkenin kapılarının Müslümanlara tamamen kapatılması gerektiği çağrısı yapılıyordu.

Trump ayrıca geçtiğimiz aylarda eğer seçimi kazanırsa hepsi birer IŞİD militanı olma potansiyeline sahip Suriyeli bütün mültecileri Suriye’ye geri göndereceğini ve ABD’nin güney sınırına duvar öreceğini de açıklamıştı. İslam ve göçmen karşıtlığı ile bilinen Donald Trump, camileri kapatacağını ve imamlara yönelik sıkı kontroller getireceğini vaad ediyor. Trump, New York Belediye Başkanı Bill De Blasio'nun camilerin New York Polis Teşkilatı tarafından izlenmesine son vermesini büyük bir hata olarak nitelemiş ve izlemenin devam etmesi gerektiğini savunmuştu.

Trump ayrıca yasadışı olarak ülkesine giren Meksikalıları “tecavüzcüler ve suçlular” diye niteledi.

Kulağa deli saçması gibi gelen bu sözler özellikle Paris saldırısının ardından Amerikalılara hiç de saçma gelmiyor. Kamuoyu yoklamalarında aday adaylığını açıkladığında oy oranı yüzde 5'lerde olan Trump'ın Cumhuriyetçiler arasındaki desteğinin yüzde 30'lara ulaştığı belirtiliyor.

CNN'de bir hafta önce yapılan bir ankette Trump'ın aday olmasını isteyenlerin oranı yüzde 36'ydı. Trump, ankette en yakın rakibine 20 puan fark attı. Teksas Senatörü Ted Cruz yüzde 16; Beyin Cerrahı Ben Carson yüzde 14; Florida Senatörü Marco Ruvbio ise yüzde 12'de kaldı. Diğer tüm aday adaylarının desteği ise yüzde 5'in altında kaldı.

Tüm dünyada olduğu gibi ABD’de de bu savaş rüzgarları sağın yelkenlerini şişiriyor. Bu olağanüstü militarist ve güvensiz ortamda kulağa deli saçması gibi gelen her tür sağ ve faşist fikir alıcı buluyor. Eğer tüm dünyada bu savaş politikalarını ve ırkçılığı hedef alan bir hareket inşa etmeyi başaramazsak bu yelkenler hepimizin üzerine devrilebilir.  

Arife Köse

[email protected]

(Sosyalist İşçi)

Bültene kayıt ol