Charlie Hebdo, Nijerya: Emperyalizm

12.01.2015 - 02:52
Çağla Oflas
Haberi paylaş

Paris’teki Charlie Hebdo katliamından bir gün sonra Nijerya'da Boko Haram adlı terör örgütü Baga kasabasında en az 2 bin kişiyi öldürdü ve tüm kasabayı ateşe verdi. Üstelik Baga’da meydana gelen katliam Kuzey Afrika ve Ortadoğu halkları açısından olağan üstü bir durum değil. Aralık ayı başında El-Şebab örgütü Kenya’da 36 madenciyi kurşuna dizerek katletti. Bu olaydan bir hafta önce de bir otobüsü durdurarak Müslüman olmayan 28 kişiyi katletmişti. Aralık 2014’de Pakistan'ın kuzeybatısındaki Peşaver kentinde Taliban örgütü, askeri bir okulu basarak 148 kişinin ölümüne 150 kişinin de yararlanmasına neden olan silahlı bir saldırı düzenledi

ABD’nin Irak’ı işgali sonrasında ise Ortadoğu’da katliamlar ve cinayetler gündelik yaşamın bir parçası haline gelmiş durumda. Suriye ve Irak’ta faaliyetlerini sürdüren IŞİD; Musul, Türkmen kasabası Telafer ve ardından Ezidi Kürtlerinin yoğunlukta yaşadığı Şengal’i ele geçirdikten sonra Ezidi köylerine yönelik bir dizi katliamlar gerçekleştirdi.   

Kriz derinleştikçe rekabet kızışıyor

Kapitalizmin krizi derinleştikçe emperyalist bloklar arasındaki ekonomik rekabet yerini jeostratejik rekabete bırakıyor. Özellikle 2011’de başlayan Arap devrimlerinin geri çekilişiyle birlikte Ortadoğu ve Afrika ülkelerine yönelik emperyalist müdahalelerin sayısında artış var. Kapitalist devletler bir yandan ekonomik krizden çıkmak için işçi sınıfına ve emekçilere bir dizi ekonomik saldırılar geliştirirken, diğer yandan da kendi nüfus alanlarını genişletme üzerinden kıyasıya bir mücadele sürdürüyorlar. Bu nedenle Ortadoğu gibi jeostratejik bölgelerin yanı sıra petrol, doğalgaz, maden yatakları bakımından zengin olan yerler emperyalist kapışmaların en çok görüldüğü bölgeler.

Emperyalizmin yeniden tahkimi

El-Şebab’ın gerçekleştirdiği saldırıların arkasından Kenya’daki yönetimin zora girmesinden faydalanan ABD ve BM askeri güçlerini tahkim etti. ABD, IŞİD’in Suriye ve Irak’taki saldırılarını ileri sürerek tekrar Ortadoğu’ya müdahale etmeye başladı. Nitekim Paris’teki saldırının ardından açıklama yapan Fransa Cumhurbaşkanı Hollande, Esad’ın 2013’deki kimyasal saldırısında Suriye’ye müdahale etmediği için pişmanlık duyduğunu ifade etti. Muhtemelen Fransa’da hükümet bir yandan yeni güvenlik politikalarını tahkim etmek için bir dizi adım atmakla birlikte, Suriye’ye yönelik müdahale planlamakta.

Şiddetin kaynağı emperyalizm

IŞİD ve benzeri örgütler saldırılarını arttırdıkça katliamlar yapan, mezhep ayrılıkçı politikalarla halkları birbirine kırdıran, Afrika’yı talan eden güçler katliamların üzerini örtmek için “İslami terör” söylemine sarılıyorlar.  Şiddetin kaynağının “İslami terör” olduğunu ileri süren, “gerçek İslam arayışını” sürdüren neo-nazi’sinden, yenisağa kadar tüm egemen söylemin üzerine örtmeye çalıştığı gerçeklik Charlie  Hebdo, Ortadoğu ve Afrika ülkelerinde meydana gelen tüm katliamların sorumlusunun emperyalizm olduğudur.  

Ayrıca; Kenya, Somali, Sudan, Mali, Güney Afrika, Nijerya, Kongo, Orta Afrika Cumhuriyeti, Cezayir bu ülkelerin büyük bir kısmı İngiltere ve Fransa ve ABD’nin sömürgesi olup, bugün de bu devletlerin nüfusu altındaki bölgeler. Ve buralarda meydana gelen katliam ve soykırım olaylarında başta ABD, İngiltere ve Fransa olmak üzere batı kapitalizminin imzası olduğu da unutulmamalıdır.

Batı’da meydana gelen 11 Eylül ve Charlie Hebdo gibi katliamlar emperyalizmin çıkardığı yangının kendi evine sıçramasıdır. Üstelik 11 Eylül ve sonrasında milyonlarca insan bu gerçekliğin farkındadır.

Çağla Oflas

[email protected]

Bültene kayıt ol