Hangi deliğe girerseniz girin hesabını soracağız

Lafı evirip çevirmeye gerek yok.

Her şey ulu orta yaşanıyor.

“Kör gözüm parmağına” diyerek 7 haziran seçimleri öncesinden bu yana tedricî olarak dozajı arttırılan ve bugün 128 barış insanının alenen katledilmesi ve  yüzlercesinin yaralanması ile sonuçlanan bu terör saldırıları silsilesinin tek sorumlusu Saray’ın meczubudur, Erdoğan’dır.

Yaralı arkadaşlarını, barış ve kardeşlik bayraklarına, flamalarına sararak taşıdı geride sağ kalanlar.

Erdoğan’ın katilleri gaz bombaları atarak, ambulansların girişini bile engellemeye çalışırken, bizler acısını dişlerine takmış kan gölüne dönmüş meydanda yaralı canlarımızı kurtarmaya çabalıyorduk.

Çok sorulan ve evrilip çevrilerek yanıtı net bir şekilde verilmeyen o soruyu sorup yanıtı da verelim.

Kimdi barış isteyenlere bu hunharca saldırıyı reva görenler? Ve neden ?

7 Haziran sonrası aldıkları yenilgi nedeni ile başlatılan ırkçı-milliyetçi şöven dalga ile iktidarı yeniden ele geçirebileceğini düşünen Erdoğan ve onun bir dediğini iki etmeyen AKP’nin oyuncak liderleridir, saray soytarıları, saray şebekleri ve bunun çanağını tutan 4 ayaklı gazeteci bozuntularıdır.

Bırakın 400 vekil ile anayasa değiştirme ve başkanlık sistemi getirme hayallerini, 276 vekili bile alamayarak, tek başına iktidar olamayacaklarını gören katiller ve azmettiricileri seçimleri iptal edip olağanüstü bir durum, savaş hali ortamı yaratarak diktatörlük peşine düştüler.

“Kıyamete kadar teröre karşı savaşacağız, bu topraklar şehit kanı ile yoğrulmaya devam edecek” diyen Erdoğan ve “oluk oluk kanlarını akıtacağız” diyen onun mafya kanadı bu katliamın baş sorumlusudur.

Biz yaptık oldu bitti, devri kapandı.

Ankara katliamının da, Roboski’den Zergele’ye, Suruç’tan Amed’e, Cizre’den Nusaybin’e, Gever’den Silvan’a düzenlediğiniz bütün katliamların hesabını tek tek vereceksiniz.

Başta IŞİD, El-Nusra, Ahrar-u Şam gibi terör örgütleri ile Yasin El-Kadı’dan aldığınız milyar dolarlar sebebi bile kurduğunuz petrol ve silah ticaretinin de hesabını vereceksiniz.

İktidardan düştüğünüzde dünyanın neresine giderseniz gidin, hangi deliğe saklanırsanız saklanın parasını, emeğini, malını, canını çaldığınız Türküyle Kürdüyle anadolu topraklarında yaşayan bütün halklara mutlaka ama mutlaka hesap vereceksiniz.

Sizleri Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesinde süründürmek de bizim boynumuzun borcu olsun.

Selahattin Şeref Işıldak

Köşe yazarının diğer yazıları