Karamsarlığa hayır!

08.10.2015 - 08:46
Yıldız Önen
Haberi paylaş

Medya, sosyal medya, burjuva politikacıları sürekli olarak karamsarlık aşılıyor. İki aydır süren savaş bu karamsarlığı daha da derinleştiriyor. Ortalık her şeyin daha da kötüye gideceğini söyleyenlerle doluyor.

Kötülüğün, her şeyin daha da kötüye gideceğinin propagandasını yaparak sol bir muhalefet inşa edilebileceğini düşünmek son derece tehlikeli. Bu türden bir propaganda ezilenlerde, yoksullarda mücadele isteği değil, geri çekilme eğilimi oluşturur.

Bu, olmayan bir umudun propagandasını yapmak anlamına gelmez. Gerçeklerden kopmak anlamına da gelmez. Lenin’in dediği gibi, devrimci olan gerçeği açıklamaktır. Umudu, gerçeğin içinden çekip çıkartmak ve görünür kılmaktır. Görünür kılındığı ölçüde, uğruna mücadele edilmesi mümkün ve giderek zorunlu hale gelebilir.

Çok uzağa gitmeye gerek yok. Daha 7 Haziran akşamı, müthiş bir umut dalgası her yanı kaplamıştı. HDP, seçimlerin zafer kazanan partisiydi. AKP tek başına hükümet kuramaz duruma gelmiş, Erdoğan’ın başkanlık hayalleri suya düşmüş, HDP MHP’yle eşit milletvekili çıkartmış ve İstanbul’da MHP’den daha fazla oy almıştı.

7 Haziran, halkların eşitliği için Türkiye tarihinin en önemli günlerinden birisi oldu. Radikal ve sol bir programa sahip bir parti, Kürtlerin omurgasını oluşturduğu bir hareket, benzersiz bir başarı elde etti. 7 Haziran tüm ezilenler için bir fırsattı ve bu fırsat, devletin şiddetli tepkisiyle elimizden çekilip alındı. Kürt sorununda savaşçı politikalar yeniden hakim hale geldi. Devlet, çözüm sürecinin dışında yeni bir politika belirledi. Bu politika, sadece silahlar gömülene kadar savaş çizgisinden ibaret değil, bu politikanın özünde, HDP’yi PKK ile eş tutarak, savaşın tüm sorumluluğunu HDP’nin sırtına yükleyerek HDP’yi baraj altında bırakma arzusu yatıyor.

İşte, savaşa, ölümlere rağmen, umut da tam burada açığa çıkıyor.

Bu seçimler, sıradan bir milletvekilliği seçimi değil. Bu seçimler, AKP’nin sözcülüğünü yaptığı tüm bir devlet politikasını geri püskürtmek için çok önemli bir fırsat. Onlar, HDP’yi savaşın sorumlusu ilan etmek için çabalayadursun, bizler, HDP’nin 7 Haziran’da aldığından daha fazla oy alması için çabalayacağız.

Üstelik bunu başarabiliriz.

Umut tam da burada. 1 Kasım’da HDP yine, yeniden, öncekinden güçlü bir şekilde meclise girdiğinde, tüm devleti geriletmiş olacağız. Bu nedenle, 1 Kasım’da oyumuz umuda, bu nedenle ilk kez parlamenter bir kampanya, son derece devrimci bir kampanya olarak örgütleniyor.

Yıldız Önen

[email protected]

(Sosyalist İşçi)

Bültene kayıt ol