“Ah şu Müslümanlar”

08.01.2015 - 02:07
Anıl Yüksel
Haberi paylaş

Birkaç hafta önce Almanya'da gerçekleşen PEGIDA eylemleri gündeme oturdu. "Bizim buralarda" irili ufaklı homurdanmalar olsa da, pek üstünde durulmadı. Ama bu eylemlere en güzel cevabı Almanya halkı verdi. Irkçılığa, islamofobiye, nazizme karşı kitleler halinde sokaklara dökülerek...

Öyle etkiliydi ki bu cevap, yalnızca PEGIDA'nın kurulduğu yer olan Dresden'de ırkçılığa karşı olanların sayıları az kaldı. Berlin, Hamburg ve daha birçok şehirde ırkçılık karşıtları binlerle ifade edilecek kadar fazla sayıda sokaklardaydı.

Aradan çok az zaman geçti ki, Paris'teki katliam şok etkisi yarattı. Ünlü mizah dergisi Charlie Hebdo'ya yapılan saldırıda 12 kişi öldürüldü. Şüphesiz korkunç bir katliam.

Akıllara ilk gelen şey, derginin yıllar önce Hz. Muhammed ile ilgili yayınladığı karikatürlere misilleme yapıldığı oldu. Sebebi fark eder mi? Böyle bir katliama bahane aranır mı? Elbette, hayır. Özgürce yaşam adına yıllardır verilen mücadelelere bir darbe daha...

Ancak ne hikmetse özellikle Türkiye'de, bu saldırıyı kınama kısmı alelacele geçiştirilip hızlıca nefret söylemine çevriliyor. Saldırının sorumluları değil, belli bir dini inanca mensup bir insanlar alemi konuşulmaya başlanıyor. Bu yeterli görülmüyor ki, bu yanlışa dikkat çekmeye çalışanlara "rahat bırakın artık İslamofobiyi" tadında tepkiler veriliyor.

Ne yani, "Şu müslümanlar..." diye başlayan cümleler kurmadığımız için biz mi suçluyuz?

Ya islamofobi biliniyormuş gibi yapılıyor, -tıpkı yıllarca ırkçılık tartışmalarında gördüğümüz gibi- ya da nedense ırkçılık, türcülük, cinsiyetçilik, homofobi gibi konulardan ayrı görülüyor.

Aslında kısacası; ırkçılık kötü bir şeydir. Irkçılık yapmak suçtur.

Bu konuda anlaşabildik mi?

O zaman aynı şekilde, islamofobi de kötü bir şeydir ve bu tür söylemler, nefret söylemleridir. Bu bilgiyi tekrarlamak hepimize çok şey kazandırabilir. Ama tekrarlayanlara saldırmanın kimseye bir katkısı olmayacak.

Avrupa'nın göbeğinde, "Batının İslamlaşmasına Karşı Vatansever Avrupalılar" adlı bir örgüt varken ve daha çok taze Paris'te katliam yaşanmışken insanların islamofobiye saplanmamalarını söylemekten daha normal ne olabilir?

Bir fobiye bu kadar sahip çıkılıyorsa, 2015'te çok işimiz var demektir.

Türkiye'nin birçok katliamını Aralık ayına sığdırdığını düşündüğümüzde yeni yıla daha çabuk girmek istiyoruz. Ama belli ki bu "yeni" yıl, oldukça önemli, heyecanlı günlere sahne olacağı gibi, öfke savaşlarına ev sahipliği yapacak.

Birkaç hafta sonra Hrant Dink'le aynı kaldırımda olacağız.

Barış süreci gerçek anlamda çözüme kavuşsun diye mücadele edeceğiz.

Ermeni Soykırımı'nı 100. yılında anacağız.

Tüm bunları nefret söylemlerinin her türlüsüne karşı çıkarak yapacağız.

Anıl Yüksel

[email protected]

Bültene kayıt ol