Hiroşima, İran ve nükleer silahsızlanma

08.08.2015 - 09:09
Arife Köse
Haberi paylaş

70 yıl önce bugünlerde (6 ve 9 Ağustos 1945) iki Japon şehri olan Hiroşima ve Nagazaki üzerine atılan atom bombalarıyla dünya en büyük felaketlerden biriyle tanıştı.

Bu iki bombanın yarattığı yıkım ve uzun vadeli etki kitle imha silahı konseptini bambaşka bir seviyeye taşıdı. Little Boy ve Fatman adı verilen bombalar 1945 yılı sonu itibariyle 200 bin kişinin ölmesine neden oldu.

70 yıl sonra bugün ise dünya üzerinde dokuz devletin (ABD, Rusya, Çin, Fransa, İngiltere, İsrail, Hindistan, Pakistan, Kuzey Kore) toplam yaklaşık 19 bin adet nükleer silah bulunuyor.

Bombaların bir kısmı NATO anlaşması çerçevesinde ABD’nin Avrupa’daki üslerinde bulunuyor. Ve o üslerden bir tanesi de bugünlerde yine ABD’nin kullanımına açılan Adana’daki İncirlik Üssü.

Dünya nükleer silahların nasıl büyük bir felakete ve yıkıma yol açabileceğini gördükten sonra 1968’de imzalanan Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması’ndan (NPT) bu yana nükleer silahların olmadığı bir dünya hedefini koruyor. Ancak özellikle yukarıda saydığım dokuz devletin sayesinde bırakın nükleer silahların olmadığı bir dünyayı, 70 yıl önce iki Japon kenti üzerine atılan bu bombalardan çok daha gelişkin ve etkili nükleer silahların üretimi devam ediyor. Bu devletler her yıl nükleer silahların modernizasyonuna ve yenilerinin geliştirilmesine toplam yaklaşık 110 milyar dolar ayırıyorlar. Daha geçtiğimiz günlerde Putin Rusya’nın cephaneliğine 40 adet nükleer füze alacaklarını duyurdu. Hemen ardından da Pentagon içinde nükleer cephanenin de yer aldığı 355 milyon dolarlık bir modernizasyon çalışmasını başlatacağını ilan etti.

Hal böyleyken dünyanın bize nükleer silahsızlanma konusunda sunduğu en büyük başarı ne?

İran ile varılan anlaşma. Artık bütün dünya İran’ın nükleer silah üretmeyeceğinden emin. Herkes çok mutlu.

Ancak burada şu soruyu sormamız gerekmez mi?

İran’ın elinde zaten nükleer silah yoktu ve İran hiçbir zaman nükleer silah üreteceğini kabul etmedi.

Tüm dünyaya yönelik en büyük nükleer tehdit zaten İran değil, yukarıda saydığım dokuz devletti ve hâlâ öyle.

ABD, dünyayı nükleer silahlardan mı kurtarmak istiyor? Önce kendisinden başlasın.

Arife Köse

[email protected]

(Sosyalist İşçi)

Bültene kayıt ol