Milliyetçilik, “Mit tırları”, vatan hainliği vesaireye dair

20.07.2015 - 10:40
Şeref Işıldak
Haberi paylaş

Dört nala gelip Uzak Asya’dan

Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan

Bu memleket bizim.

Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak

Ve ipek bir halıya benzeyen toprak,

Bu cehennem, bu cennet bizim.

Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın,

Yok edin insanın insana kulluğunu,

Bu davet bizim...

Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür

Ve bir orman gibi kardeşçesine

Bu hasret bizim...

Nazım Hikmet Ran

Karl Marx; “vatan mülkler toplamıdır” diyerek, işçi ve emekçilerin, yani mülksüzlerin “vatansız” olduğunu söyler. 

Ve “vatan” söylemi etrafında inşa edilen “milliyetçiliğin” de çıkarları hiçbir şekilde uyuşmayan farklı sınıfların bir arada tutulması için kullanılan “zamk/tutkal” olduğunu kaydeder. 

Bütün şiirlerini zevkle okuduğum Nazım Hikmetin yukardaki dizelerine atfen Can Yücel, Marx’ın bu sözlerinden yola çıkarak kinayeli bir dörtlükle “vatan” kavramını hicveder, hatta seslendirir de:

Dört nala gelip Uzak Asya’dan

Bir kısrak başı gibi Akdenize uzanan

Bu gayrı menkul

Bizim değil gayrı…

der.

Bizim değildir, çünkü parsel parsel tapulu sahipleri vardır. Egemen sınıfların mülküdür.

En tepeden “kupon araziler” gibi isimlendirmelerle kodlandırılan çeşitli kategorik isimler altında parsel parsel “el kapılarından giren nice El-Kadı” lara peşkeş çekilmiştir, çekilmektedir. Üstelik hem de, “dublaj bunlar, montaj bunlar” diye inkar edile edile, gevrek gevrek sırıtarak yapılmıştır bu. 

Epik Tiyatro geleneğinin Türkiye'deki isimlerinden Vasıf Öngören'in, bu “vatanseverlik, milliyetçilik” kavramlarını eleştirdiği “Zengin Mutfağı” isimli eserindeki tabiri ile “vatansöver” çocuklardır bunlar.     

İşte bu “vatansöver-milliyetçi devlet yetkilileri”, devlet sırlarını ifşa ettikleri gerekçesi ile vatan hainliği, devleti zorla yıkma, darbe yapma gibi suçlamalarla MİT'e ait olduğu iddia edilen mühimmat yüklü tırların ortaya çıkmasına sebep oldukları için aralarında başsavcı, savcılar ve askeri yetkililer de olmak üzere bir çok kişiyi yargılıyor şimdilerde. 

26 Mart 2014 tarihinde yine Youtube'da yayınlanan* iki ses kaydında, dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Mit Müsteşarı Hakan Fidan, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ve Genelkurmay İstihbarat Başkanı Yaşar Güler arasında geçen konuşmaları hatırlayalım. 

17-25 Aralık yolsuzluk ve hırsızlık operasyonlarının akabinde gerçekleşen yerel seçimler öncesi, Suriye'ye yönelik bir savaş planından bahsediliyordu, onun senaryosu üzerine konuşuyorlardı. O konuşmlarda Suriye'ye gönderilen 2000'den fazla mühimmat yüklü tırdan bahsediliyordu.

İşte bu savcılar ve askeri yetkililerin yargılandığı davalar bence şu açıdan önemli.

Bu dava ile o bahsedilen tırların hepsi resmi kayıtlarla, mahkemece onaylanmış ve resmileşmiş oldu, tarihe geçti. Sanıklardan birisinin avukatı, iddia makamının "2000 tır gönderildi durdurulmadı ama neden o gün durduruldu 'suçlamasına'" verdiği yanıt net ve açıklayıcı idi. Avukat; “biz bilmiyorduk ki 2000 tır mühimmat gönderildiğini, siz söyleyince öğrendik” diyordu yanıtında. “Yani o ses kaydı için “dublaj bunlar” demeyecek artık kimse. 

2014 yerel seçimleri sonrası, Tayyip Erdoğan, (artık en son balkon konuşması diyebileceğimiz) konuşmasını yaparken, “3 senedir Suriye ile savaş halindeyiz” diyerek aslında milletin bilmediği bir savaşın gizli komutanı edası ile konuşuyordu. “Ne savaşı bu?” diye soran olmadı. Ya da soranların sesi pek çıkmadı. 

Demek ki, o 2000 tır dolusu mühimmat gönderdiği El-Nusra, DAIŞ gibi insanlık düşmanı, barbarlar güruhu ile sürdürdüğü “vesayet savaşı”ndan bahsediyordu, anlaşılan, başka bir anlamı var mıdır bunun sizce?

Neyse; gelelim şu devam eden “mahkeme parodisine”.

İşte bu suçlardan yargılanan savcıların ve Jandarma komutanının savunmaları geçtiğimiz günlerde gazeteci Arzu Yıldız sayesinde Youtube'da yayınlandı.** 

Üşenmeden yayınlanan savunmaların hepsini izledim. Ve yargılamayı yapan mahkeme heyetinin bile yaptıkları işe inanmadığı, konu mankeni olarak orda oldukları o kadar çok aşikardı ki, her an mangal yapabilecek bir modda gözüküyorlardı...

Kısa kısa başlıklarla aktarmak gerekirse, savunma sorduğu sorularla yaşananlara da açıklık getiriyor aslında. Ve hatta geleceğin “iddianamesini” hazırlıyorlardı: 

  •     Madem tırların durdurulması “devlet sırrı” idi, neden mahkeme dosyayı savcıya göndererek dosyayı ifşa etti?
  •     Madem tırların durdurulması darbeye teşebbüs idi, müşteki-mağdur neden hükümet değil? 
  •     Madem durdurulan tırlar MİT'in idi, MİT neden iddianamede yok? 
  •     Başka bir ülkeye, başka bir ülkenin silah/mühimmatının sevkiyatı nasıl “devlet sırrı” olur? 
  •     Durdurulan tırlardaki yabancı (Libya sanırım) menşeeli uçaksavar, tank mermi topları gibi mühimmatlar, soruşturmanın ana nedeni olmasına karşın neden iddianamede bulunmuyor? 

Velhasıl, öyle gözüküyor ki, ortada bir “sır” var. Ama bu “sır” içine devlet kaçmış “reyis-i cumhur” Tayyip Erdoğan ile birileri arasında. Kurumsal olarak MİT ne dosyada ne de açıklama bab-ı nda ortada yok keza.  

Daha bir sene önce; “Bayır Bucak Türkmenlerine çocuk bezi, çocuk maması, ilaç götürüyor o tırlar” demiyor muydu meydanlarda bağıra bağıra? 

Demek ki neymiş? doğru söylemiyormuş, yalan söylüyormuş, süper milliyetçiymiş ama, mesele “vatan-millet-ulus sakarya'dan öte “para ve silah ticareti” ile alakalıymış gördüğümüz gibi. 

Egemenlerin, egemenliklerini sürdürebilmesi için her türden milliyetçilik-ırkçılık mübahtır bunların gözünde. Yeter ki para akışında, sermaye birikiminde duraklama olmasın, gerekirse İran'lı Reza Sarrab bile bir türk bayrağının altına oturtulup canlı yayınlarda gezdirilir, plaketlerle ödüllendirilir. Ve itina ile en kıyak Türk milliyetçisi çıkarılır. Yeter ki sermaye mutlu olsun. 

Sermaye klikleri arasında kavga var denilecektir. 

Doğrudur ama, o bizi esasen ilgilendirmiyor. 

Emekçilerin, işçilerin yanında durabilmek için egemen sınıfa ve onların emekçileri-işçileri bölmek için kullandıkları “milliyetçilik tutkalı”na karşı çıkmak bizi ilgilendirir. 

Selahattin Şeref Işıldak

https://www.youtube.com/watch?v=lm7eg0-IjlI 

** https://www.youtube.com/user/GMVAS/videos 

Bültene kayıt ol