Ulusalcılar seçimi kaybetti

19.06.2015 - 08:25
Yıldız Önen
Haberi paylaş

7 Haziran seçimleri, AKP’yi yenmenin mümkün olduğunu gösterdi. AKP’yi yenmek mümkün ve bunun iki yöntemi olabilir. Büyük kitle hareketleri AKP’yi iktidardan düşürebilir ya da seçimlerde AKP yenilebilir. Bu iki süreç, son iki yılda bir ölçüde birlikte işledi. Gezi direnişi AKP’yi geriletti ve çatlattı, 7 Haziran seçimleri ise AKP’yi yenilmez sandığı alanda, seçimlerde, sandıkta geriletti.

AKP hükümetten düştü. 6 Haziran’a kadar kibirli konuşmalardan, meydan okumalardan vazgeçmeyen AKP liderliği, bir gün sonra ne söyleyeceğini şaşırır duruma geldi.

AKP’nin yenilgisi, bu partiye yönelik ulusalcı muhalefet anlayışının da sonunu getirdi. AKP liderliğiyle tabanı arasında fark gözetmeyen, orduyla işbirliğinden darbelerden medet ummaya, dindar insanlara düşmanlıktan devletçi bir laikliği sol adına savunmaya kadar literatürde yer alan tüm saçmalıkları AKP’ye karşı mücadele taktiği olarak benimseyenler, AKP’nin bugüne kadar sürdürdüğü egemenliğin temel nedeni. Ulusalcı muhalefete bakanlar, soluğu AKP’de alıyordu.

CHP politikalarına bakanlar, AKP’yi ehven-i şer olarak görüyordu.

Askeri darbelerin acılarını çekenler, askeri vesayetin zirvede olduğu günlere geri dönmek istemiyordu.

Halkı aşağılayan, yoksul halk kitlelerini “bidon kafalı” olmakla suçlayanlar, son 13 yılda AKP’nin ekmeğine yağ sürdü.

7 Haziran, bu muhalefet anlayışının da sonu. Bu muhalefet anlayışı gerilediği ölçüde, ulusalcılık prim yapmadığı sürece, AKP düşman yaratmakta zorlandı. Zorlandı çünkü HDP, düşmanlaştıran, AKP’ye oy veren yoksul kitlelere hakaret eden bir propaganda biçimini tercih etmedi.

Toplumu "müslüman"-"dindar olmayan" şeklinde bölen politikalar geriledikçe, AKP liderliği bu kez kendisi toplumu "müslüman"-"dindar olmayan" şeklinde bölmeye çalıştı. HDP’nin dindar adaylarına hakaret etti. Yıllardır kendi tabanını “bidon kafalılar” hakaretiyle aşağılayanlar gibi davrandı. HDP’nin müftü adayını sorguladı, HDP liderliğini din düşmanı ilan etmeye çalıştı. Bu kutuplaştırmadan medet umdu. Oysa, yıllardır bu kutuplaştırıcı dili kullanan ulusalcıların başına gelen ortada. Aynısı AKP’nin de başına geldi.

AKP geriler ve hükümetten düşerken, ulusalcı muhalefet de rezil oldu. Küsürat partileri hâline geldi. Vatan Partisi ve onun daha solunda olduğunu sanan tüm ulusalcılar dibe vurmuş durumda.

En başından beri ulusalcılar, AKP tabanının toplumun en geri, en bağnaz kesimi olduğunu iddia etti. Bu tabana değil, orta sınıflara seslendi. Biz ise bu taban geri kazanılmadan AKP’nin geriletilemeyeceğini iddia ettik. Bu tabanın ana gövdesi, Kürt ve Türk yoksullarından ve işçilerinden oluşuyor. HDP bu tabanın bir kesimini AKP’den koparttı. Şimdi, kopmaya hazır olan tüm işçi ve emekçilerin AKP tabanından bizim saflarımıza kazanılması için çok önemli bir deneyimimiz daha var. 7 Haziran. Üstelik bu kez kibirli ulusalcılar yerlerde sürünüyor. İşimiz çok daha kolay.

Yıldız Önen

[email protected]

(Sosyalist İşçi)

Bültene kayıt ol