Çin, büyüme ve işçi sınıfı

09.06.2015 - 10:51
Arife Köse
Haberi paylaş

Çin’in ABD’nin yerini alacak yeni süper güç olduğu ileri sürülüyor. Hatta ABD emperyalizmine karşı Çin’in bu gelişiminden “anti-emperyalizm” adına mutlu olanlar bile var. Çin’in büyüme hızı gerçekten çok yüksek. Bunun temel nedeni, ulusal gelirden yatırıma ayrılan payın dünyanın diğer bütün ülkelerine göre daha fazla olması.

Dünya Bankası verilerine göre, Çin’in 2000-2013 arasında yatırımlarında artış oranı yüzde 12. Ancak Çin’in yatırım hızındaki bu artışı olanaklı kılan, Çin’in milli gelirden işçi sınıfına ve yoksul köylülere düşen paya el koyması. 

Çin’de nüfusun en zengin yüzde 10’u ile en fakir yüzde 10’u arasındaki gelir farkı 26 kat. Emekçilerin ulusal gelir içindeki payı 1990’da yüzde 61 iken, 2007’de yüzde 53’e geriledi.

Sigortalı çalışanlar, sağlık harcamalarının yüzde 35’ini kendisi ödemek zorunda. GSYMH’dan sağlık ve sosyal alanlara ayrılan pay sadece yüzde 5,7.

Çin, küresel kapitalizm ile rekabet edebilme çabasının sonucunda ortaya çıkan işgücü açığını kapatmak için çok hızlı bir şehirleşme yaşadı. Çin’in kentli nüfusu 2011 yılında 690 milyona ulaştı.

Bu işçiler son derece kötü koşullarda, çok ucuza çalışıyor. Eğer Çin’in Sovyetler Birliği’nden ödünç aldığı bir tür ülke içi pasaport sistemi olan Hukou sistemine kayıtlı değillerse, sağlık, eğitim ve konut edinme gibi devletin sağladığı sosyal hizmetlerden yararlanamıyorlar.

Apple ve HP gibi Amerikan elektronik devlerinin ürünlerini Çin’deki fabrikalarında üreten Tayvan kökenli Foxconn şirketinde, gece yarısı kaldıkları koğuşlardan alınan işçiler 12 saatlik vardiyalarla ve üstelik ABD’deki işçilerin beşte biri oranında ücretlerle çalıştırılıyor. Foxconn fabrikalarında yapılan bir incelemede, işletmenin 43 yasayı ihlal ettiği ve işçilerin 11 güne kadar varan kesintisiz sürelerde, haftada 60 saatin üzerinde çalıştırıldığı ortaya çıktı. Apple, 2007-2010 yılları arasında gerçekleştirdiği denetimlerde, reşit olmayan ve rızası dışında işçilerin çalıştırılması, kayıtlarda sahtekârlık yapılması, gerektiği şekilde muhafaza edilmeyen zehirli atıklar yüzünden zehirlenen yüzden fazla işçi olması gibi, toplam 70’in üzerinde kural ihlali tespit etti.

Yani Çin, bu büyümenin ve emperyalist rekabetinin maliyetini emekçilere ve yoksullara ödetiyor. Emekçiler ve yoksullar için ise hiçbir emperyalizm diğerinden daha iyi değildir. Onlar için emperyalist rekabetin tek anlamı daha fazla sömürü ve ölümdür.

Arife Köse

[email protected]

(Sosyalist İşçi)

Bültene kayıt ol