Komünistler 24 Nisan çıkışını yapalı yıllar oldu

28.04.2015 - 21:55
Ozan Tekin
Haberi paylaş

“Soykırım” kavramının “emperyalist icadı” olduğu için kullanılmaması gerektiğini iddia eden ulusalcılarla dalga geçtiğimiz bir anda, bir yoldaşım sormuştu: “Acaba bunlar Yahudi Soykırımı/Holokost yerine de bir kelime arıyorlar mıdır?”

Arıyorlar mıdır, bilmiyorum. Ama bir “çıkış” aradıkları kesin ki, inkârcı bir gazete geçenlerde “Komünistlerden ’24 Nisan’ çıkışı” diye manşet atmış.

Soykırım denmediğinde dahi 24 Nisan’ın tırnak içine alındığı bu gazetede, 1915, AKP’nin “ortak acı” söylemine benzer bir şekilde, “Medz Yeğern, 20. yüzyılın ilk çeyreğinde Balkanlar’dan sürgün edilen yüzbinlerce Müslüman ve Anadolu’dan sürülen Rumların acılarıyla birlikte coğrafyamızı dağlayan, oldukça uzun ve günümüze uzanan felaketler zincirinin en korkunç halkasıdır” denilmiş.

“Bu süreç” diye bahsedilen soykırımın “sağlıklı değerlendirilebilmesinin ön koşulu” olarak “liberal ve milliyetçi önyargılar”dan kurtulmayı öneren gazete, daha sonra Türk milliyetçiliğinden kurtulamadığını ispatlamış. Türk veya Ermeni (?) milliyetçiliğini sürecin açıklayıcısı olarak gören yaklaşımlar “meselenin özünü perdelemekte” imiş.

Peki meselenin özü perdelenmediğinde neler varmış? Karmaşık ekonomik, siyasi ve ideolojik dinamikler!

Neyse ki “solcu” gazete bu dinamikleri çözmüş ve şu sonuca varmış: “Ermeni Soykırımı’nın tanınması solun tanımlayıcı unsuru olamaz”. İşçi sınıfı iktidarının zemini, “pek çok vesileyle itibarsızlaştırılmak istenen, kuruluşunu bir rastlantı ve kaza olarak görmemiz istenen Türkiye Cumhuriyeti” imiş.

Komikliklerini daha fazla uzatmayayım ama özetle, “o sözcük” diye yine tırnak içine alınan soykırımın tanınması meselesi, bu “sol”a göre “halkları birbirinden uzaklaştırmakta” imiş.

Yani Türk milliyetçiliğinin tehditkâr diliyle, “Soykırım derseniz Türk halkı olarak sizden uzaklaşırız” diyorlar.

Bu saçmalıkları yazanların işçi sınıfı hareketinin tarihinden, enternasyonal sosyalizm geleneğinden koptuklarına şüphe yok. “Emperyalizm” lafını soykırım aklayıcılığına kalkan yapma çabaları aldatmamalı; emperyalizm üzerine kafa yoranlar, bundan bir yüzyıl önce, 1. Dünya Savaşı’nın milliyetçi rüzgarına karşı her ülkede devrimcilerin kendi hükümetlerinin yenilgisi için mücadele etmesi gerektiğini savunanlardı.

Ve “çıkış” konusunda da yanılıyorlar.

Komünistler bu memlekette “24 Nisan çıkışı” yapalı çok oldu.

Bundan 30 yıl önce basılan Sosyalist İşçi’nin 13. sayısında, Doğan Tarkan’ın bir mahlas kullanarak yazdığı yazının yanında “Ermeni Soykırımı’nın 70. yıl dönümü – Kahrolsun ırkçılık!” deniliyordu.

Bu çıkış gelecek yıllara taşındı.

Hrant Dink’in katledilmesinin ardından sokağa çıkan ve “Hepimiz Ermeniyiz” diyen hareketle birlikte 2008 yılı sonunda “Ermenilerden özür diliyoruz” kampanyası başlatıldı.

Hesaplaşma ve mücadele süreci 2010 yılında Taksim’de yapılmaya başlanan anmalarla doruğa çıktı.

Bugün, tüm dünyada adalet isteyenler, “Ermeni Soykırımı tanınsın” diyenler, 24 Nisanlarda gözünü Taksim’e dikiyor.

Bu anmaları, Türkiye’de milliyetçiliğe karşı uzlaşmaz bir mücadele veren devrimci sosyalistler başlattı. Bugün solun çeşitli dinamikleri olanca gücüyle katılıyor.

Ve sosyalistlerin başlattığı bu hareket, kimilerinin “emperyalizm” ile açıkladığı uluslararası baskıyla birlikte, AKP’nin de dahil olduğu, Türkiye devletinin ve hükümetlerinin soykırımı inkâr geleneğini çatırdatıyor.

Bu büyük mücadelenin yanında, “Emekli diplomatlar ve Ermeni örgütleri tarafından katledilenlerin yakınları Ankara’da yürüdü” diye haber yapanlar ise sadece mide bulandırıyor.

Ozan Tekin

[email protected]

(Sosyalist İşçi)

Bültene kayıt ol