Soykırımı tanımak: “Goygoyculuk”

17.04.2015 - 15:21
Anıl Yüksel
Haberi paylaş

Önce Papa yaptı açıklamasını. 1915'te yaşananları soykırım olarak değerlendirdi. Ardından Şili*, Korsika ve Çek Cumhuriyeti ülkeleri de Ermeni Soykırımı'nı tanıdı. Çek Cumhuriyeti, Süryani, Rum ve Ezidilerin de soykırıma uğradığını vurguladı ve soykırımın inkârını kınadı. Son olarak ise Avrupa Parlamentosu'nda Ermeni Soykırımı'nı tanıyan ve bütün soykırımları kınayan tasarı kabul edildi. Türkiye'ye bu konuda adım atması için birçok çağrı yapılmış oldu.

Peki, bu yaşananların bizim çok bilmiş hükümetimizden aldığı karşılık ne oldu? "Goygoyculuk"

Yok oluşa sürüklenen ve katledilen bir buçuk milyon hayattan bahsedildiğinde goygoyculuk, ciddiyetsizlik suçlaması yapan Başbakan Yrd. Akdoğan, Türkiye Ermenilerini ikinci bir tehcirle tehdit eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kararın yok hükmünde olduğunu vurgulayan AB Bakanı Bozkır ve diğerleri; Türkiye, üzerinde "oyunlar" oynanacak kadar mühim bir ülke değil. Daha fazla kandırmayın kendinizi. Bu konu sizin "lafı gediğine en iyi kim koyacak" yarışınızın bir parçası değil, yüz yıl sonra bile arkasından göz yaşı akıtılan bir hassasiyet.

Erdoğan bu topraklarda yaşayan yüz bin Ermeni'nin olduğunu söyledi. Bu insanların çoğu hâlâ yüz yıllık bu sessizliğin etkisi içindeler. Bir başka felaket yaşamamak için bu sessizliği benimsemiş durumdalar. Bu sebeple Türkiye'deki ilk 24 Nisan anması, 2005 yılında İHD tarafından yapıldı ve 2010 yılından beri de Irkçılığa ve Milliyetçiliğe DurDe Platformu'nun girişimleriyle Taksim Meydanı'nda kitlesel bir şekilde anılır oldu.

Bir hafta sonra 24 Nisan'ın yüzüncü yılı. Bir kez daha soykırımda hayatlarını, yuvalarını, çocuklarını kaybedenleri o büyük sessizlik içinde anacağız. Bu acıya bir kez daha ortak olacağız. Ama sonrasında öfkemiz de büyük olacak. Önce hesap soracağız bu acı hakkında dalga geçercesine konuşanlardan. "Soykırımı tanı, Ermenilerden özür dile" diyeceğiz ardından.

Üzerine katil bir ulus-devlet yaratıldığı için Ermeni Soykırımı'yla yüzleşmek, Türkiye Devleti'nin yüz yıldır hangi politikaları benimsediğini, hangi katliamların neden yaşandığını, bir masal gibi anlatılan kalkınmanın nasıl gerçekleştiğini ve bu ulus-devletin nelere mâl olduğunu kavrayabilmek için ilk yapmamız gereken  tartışmadır.

Kısacası; soykırımla yüzleşmek, Türkiye'yle yüzleşmektir.

O zaman bu ırkçı kibirlere öfkelendiğinizi hissedeceksiniz.

Anıl Yüksel

[email protected]

Şili Parlamentosu'nun üst kanadı, 2007'de Ermeni Soykırımı'na ilişkin tasarıyı kabul etmişti.

Bültene kayıt ol