#seniistemiyoruzbülentarınç

25.03.2015 - 14:08
Şenol Karakaş
Haberi paylaş

Muhtemelen dünyanın en saldırgan ikinci tweet troll grubu olan Aktroller, Bülent Arınç’ı yıpratma kampanyasına son gaz başladılar. Evet, AKP’nin sosyal medya cengaverlerinden söz ediyorum. Gezi günlerinde Erdoğan’ı sağlam irade olarak selamlayan, 17 Aralık yolsuzluk operasyonlarından sonra Meclis’te Erdoğan’ın konuşmalarını amigoluk yaparak izleyen insanlar.

Bu kez, bu insanların hedefinde Bülent Arınç var.

Bülent Arınç, Erdoğan’a karşı hükümeti savunduğu, Erdoğan’ın hükümete üst perdeden yaptığı çıkışlara karşı söz söylediği için, AKP’lilerin sosyal medya saldırganları Arınç’ı linç ediyor.

Arınç’ı paralel ilan eden de çıktı aralarından, Fuat Avni’nin aslında Arınç olduğunu söyleyen de.

Büyük ihtimalle Arınç “paralel” üyesi değil ve yine büyük ihtimalle Fuat Avni adlı sosyal medya fenomeni de değil.

Bülent Arınç, Erdoğan’ın başına buyruk çıkışlarının hükümete zarar verdiğini düşündüğü için yaptı bu çıkışı. Ama boşuna uğraşıyor. Erdoğan, cumhurbaşkanı olduğu günden beri, hükümetin kendisi olmadan bir hiç olduğunu kanıtlayan adımlar atıyor. Zira tek bir derdi var: başkanlık!

Başkanlık hedefiyse söz konusu olan, gerisi teferruat Erdoğan için.

Çözüm süreci de bu teferruatlardan birisi.

Bu nedenle, #bülentarınçseniistemiyoruz başlıklı sosyal medya taaruzundan daha önemli olan, Erdoğan’ın tutumunu anlaşılır ve kabul edilir kılmaya çalışan sağdan soldan tartışmaya katılanların tutumu. Bunlara göre, Erdoğan çözüm sürecinin mimarı olduğu için yıpratılmamalı, Erdoğan muhafazakâr Türk seçmeninin nabzını tutmakta özel bir yeteneğe sahip olduğu için çözüm sürecindeki çıkışının anlaşılması lazım, Erdoğan’ı yıpratmak paralel yapıyla süren asli mücadeleye zarar vereceği için çok büyük hatadır.

Kabaca böyle özetleyebiliriz, her dönem Erdoğan’ı savunmayı asli işleri hâline getirenlerin iddialarını.

Bu iddialar çürük ama: Evet! Çözüm sürecinin tek mimarı değil ama Abdullah Öcalan’la birlikte iki mimarından birisi, Erdoğan. Ama mimarlardan birisi yıpranacak diye, kimse süreçten geri adım atılmasına sessiz kalamaz. Görüldü ki, Erdoğan açısından her gelişme, başkanlığına giden yolda fütursuzca şantaj malzemesi yapılabilir. Çözüm süreci de şantaj malzemesi yapılabilir. “Ya başkanlıkla çözüm süreci ya da çözüm sürecine elveda” diye koyarsanız ikilemi, ikisini birden kaybedebilirsiniz. Kimse, Erdoğan’ın başkanlığını kabul etmek zorunda değil. Hem çözümden yana olup hem de Erdoğan’ın başkanlığına karşı çıkıp demokrasinin sınırlarının genişlemesini savunmak, emin olun aynı anda savunulabilecek politik ve doğru tutumlardır.

Şenol Karakaş

[email protected]

(Sosyalist İşçi)

Bültene kayıt ol