Tavşan

24.03.2015 - 13:22
Tolga Tüzün
Haberi paylaş

Kabul ediyorum: eğlenceli. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'la Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in birbirleriyle medya üzerinden dalaşmaları son derece eğlenceli bir gösteri. Bunun genel seçimlere 75 gün kala patlamış olması gösteriye ayrı tat katıyor.

Buradan AKP'nin içindeki çatlak analizleri yapanlara, AKP'nin seçimlerden birinci parti olarak çıkamama ihtimali kehanetleri üretenlere maalesef kötü bir haberim var. Bu it dalaşı, Türkiye'nin genel siyasi tablosunda hiçbir mühim değişikliğe yol açmayacak.

Bunun sebeplerini aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:

1- Newroz sonrası gündem hâlâ barış ve Kürt özgürlük hareketinin talepleridir. Öcalan'ın mektubu, barış iradesinin devamı için somut adımlar atması gereken tarafın devlet olduğunun ve bunları atmaktan imtina ettiğinin altını bir kere daha çizmiştir.

2- Kopan toz bulutu Erdoğan'la, Öcalan ile görüşmeleri sürdüren hükümet arasındaki fikir ayrılığının boyutlarının ve manevraların üstünü örtmektedir. Böylesi bir fikir ayrılığının yaklaşan seçimlerde AKP'nin oyunu olumsuz şekilde etkileyeceği açıktır. Dikkatleri bu konudan uzağa çekmek için hükümetin ustalıkla sergilediği bu tuluat, AKP içinde kimsenin günahı kadar sevmediği Melih Gökçek ile herkesin nedense çok sevdiği Bülent Arınç arasında geçerken, unutulmaması gereken Bülent Arınç'ın tekrar milletvekili olmayacağı ve Melih Gökçek'in önünde, bir sonraki yerel seçimlere kadar uzun bir zaman olduğudur. Bu tartışma yakın gelecekte hiçbir siyasi bedel ödemeleri gerekmeyen iki aktör arasında olmaktadır ve sizi temin ederim ne Bülent Arınç suç duyurusunda bulunacaktır ne de Melih Gökçek utancından istifa edecektir.

3- HDP'nin %10 barajını aşması Erdoğan'ın başkanlık sistemi hayallerinin suya düşmesine sebep olacaktır. Hâlihazırdaki fiili başkanlık durumunun anayasal bir modele dönüştürülmesinin önündeki en önemli engel HDP’dir. Bu yüzden “çözüm sürecinden” HDP’yi izole etmek ve Öcalan’ı itibarsızlaştırmak için Erdoğan elinden geleni ardına koymayacak. Erdoğan’ın istediği barış, 30 yıllık özgürlük mücadelesinin sonunda devleti dize getirmiş Kürt halkının istediği barış değildir ve olamaz. Barışın Kürtlerin istediği barış olması için mücadele eden HDP, Kandil, Öcalan ve Batı’da onlara destek verenlerin nezdinde bu konuda bir tereddüt yoktur. O yüzden Erdoğan kirli ve popülist oyunlarına devam ederek seçimlere kadar ortamı germeye devam edebilir, edecektir.

AKP’nin başkanlık sistemini içeren yeni Anayasa önerisini referanduma götürecek çoğunluğa sahip olmaması için HDP’nin barajı geçmesi için mücadele etmek gerekir. AKP görünümlü MHP’li Melih Gökçek ile kadın kahkahasından rahatsız olan Bülent Arınç arasındaki hiçbir fikir teatisi bu siyasi gerçeği değiştiremez.

Bir fantastik romandan alıntıyla bitirmek gerekirse: ”İster kurt ayıyı paralasın, ister ayı kurdu; kaybeden hep tavşandır.” Gözümüze ışık tutulmuş tavşan gibi egemen sınıfın tartışmalarına kapılıp gitmektense, işimize bakalım. Oylar HDP’ye…

Tolga Tüzün

[email protected]

Bültene kayıt ol