Dünya kadınlarının durumu

14.03.2015 - 01:46
Arife Köse
Haberi paylaş

Bir süreden, özellikle Özgecan’ın öldürülmesinden sonra kadın sorunu gündemimizde daha merkezi bir yer edinmeye başladı. İyi ki de öyle oldu. Kadınların durumu sadece Türkiye’de değil dünyada da çok konuşulmayı hak edecek kadar kritik. Bu konuda bize en net resmi yine rakamlar veriyor.

Dünyada yoksulluk sınırında 1.5 milyar insanın % 70’i kadın. 85 milyon kız çocuğunun eğitim olanağı yok. 700 milyon kadın yeterli su ve yemeğe sahip değil.

Dünyada her 3 kadından biri yaşamı boyunca şiddete maruz kalıyor, cinsel ilişkiye zorlanıyor ya da taciz ediliyor. Her 5 kadından biri tecavüze uğruyor ya da tecavüzden son anda kurtuluyor. Tüm dünyada kadın cinayetlerinin %70’i eşleri tarafından işleniyor.

Her yıl iki milyon kadın ve kız çocuğunun ticareti yapılmakta, 60 milyon kız çocuğu kürtaj, bebek katli ve ihmal sonucu kayıp durumdadır. Sadece Bosna savaşı sırasında 20.000 Müslüman kadın ve Ruanda soykırımı sırasında 500.000 kadın tecavüze uğramıştır.

Dünyadaki işlerin yüzde 60’ını yapan kadınlar, toplam gelirin yüzde 10’una; dünya üzerindeki mal varlığının ise yüzde 1’ine sahipler.

Mültecilerin yüzde 80’ini kadınlar oluşturuyor. Mülteci kadınlar sığınma öncesi, sığınma arama sırasında ve sığınma ülkesinde cinsiyete dayalı şiddete maruz kalıyor.

Dünya genelinde okuma yazma bilmeyen yetişkinlerin yüzde 67’si kadın.  Eğitim olanağından yoksun 45 milyon erkek çocuğa karşılık, kızlarda bu rakam 85 milyona ulaşıyor.

Birleşmiş Milletler’e üye 191 ülkenin sadece 12’sinin lideri kadın.

Bu rakamların bize gösterdiği gerçek çok açık. Kadının ne emeğinin ne de bedeninin sömürülmesi sadece bu ülkeye has bir durum değil. Bu manzaranın temel sorumlusu kapitalizm ve onun yarattığı eşitsizlikler. Ancak durum sadece böyle kötü bir tablodan ibaret değil tabii ki. Kadınlar ve daha eşitlikçi toplumdan yana olan herkes yıllardır tüm bu eşitsizliklere, tacize, tecavüze karşı mücadele ettiler. Hala gidilecek çok yolumuz ama bu yolda bugüne kadar elde ettiğimiz başarılarımız, bundan sonra üzerine inşa edeceğimiz kazanımlarımız var. Yukarıdaki rakamların da bize gösterdiği gibi kadının özgürlüğü için verilen mücadele aslında kapitalizme karşı verilen mücadeledir.

Arife Köse

[email protected]

(Sosyalist İşçi)

Bültene kayıt ol