9 Ekim 1651: İngiltere parlamentosu, İngiliz gemilerini koruyan Denizcilik Kanunu'nu çıkardı

İngiltere ile Hollanda arasındaki sömürgecilik yarışının yeni bir boyuta ulaşmasına neden olan Denizcilik Kanunu, Crommwell tarafından İngiltere'de kurulan Commonwealth yönetimince çıkartılmıştı. Bu kanuna göre, Avrupa menşeli olmayan mallar İngiltere'ye sadece İngiliz bandıralı gemiler tarafından sokulabilecek, dolayısıyla Hollanda bandıralı gemiler İngiltere'yle ticaret yapamayacaktı.

Hollanda ile İngiltere, 17. yüzyılın başlarından itibaren özellikle uzakdoğuda ve Amerika'da sömürgecilik yarışına girmişlerdi. Her iki devlet de kurduğu "kumpanya" olarak anılan şirketlerle Asya ve Avrupa'nın ticaretini elinde tutmaya çalışıyor, uzak doğu halklarından çalınan servetleri Avrupa'ya taşıyarak sermaye birikimini hızlandırıyorlardı.

17. yüzyılın ikinci çeyreğinde, İngiltere'de kraliyet ile sömürgecilik kanalından giderek zenginleşen parlamento üyeleri arasındaki mücadele, krallığın devrilmesi ve Crommwell'in cumhuriyet benzeri bir yönetim kurmasıyla sonuçlandı. Bu değişikliğin sonuçlarından biri, sömürgeciliği ve deniz ticaretini sadece kendi ellerinde tutmak isteyen İngiliz parlamentosunun üyeleri, "Navigation Acts" adı verilen bir dizi kanun çıkartmaları oldu.

Bu "Denizcilik Kanunu"na göre bundan böyle Avrupa menşeli olmayan mallar İngiltere'ye sadece İngiltere bandıralı gemiler tarafından sokulabilecekti. Balıkçılık sadece İngiliz gemileri tarafından yapılabilecekti. Avrupa menşeli malların ithalatı ise sadece İngiliz gemileri veya ilgili ülke gemileri tarafından gerçekleştirilebilecekti.

Cromwell, bu kanunu çıkartırken bunun Hollanda ilse silahlı bir çatışmaya neden olacağını pekâlâ biliyordu. Alınan bu kararlar Hollanda ticaretine indirilen ağır bir darbe niteliğindeydi ve 1652-1654 yılları arasında ilk Hollanda-İngiltere Deniz Savaşı'nın başlamasına neden oldu. Artık Hollanda'nın dünya ticaretinde sahip olduğu üstünlük artık kırılmaya başlamış, İngiltere dünya ticaretinde sahip olduğu payı artırmaya kararlı olduğunu ilan etmişti.

Bu denizcilik Kanunları, sık sık değiştirilmek veya eklentiler yapılmak suretiyle, tam iki yüzyıl boyunca İngiltere'nin deniz ticareti politikasın temelini oluşturdu. Dünyanın her yanında sahip olduğu sömürgelerin çalınan servetleri, İngiliz gemileriyle dünyanın diğer ülkelerine taşındı. Aynı kanun, sömürgelerde yaşayan insanlar için gerçek bir felaket oldu. İngiliz ticaretinin artan mal ihtiyacını karşılayabilmek için boğaz tokluğuna ölesiye çalışmak zorunda kaldılar, köleleştirildiler, yok edildiler.

Sömürge halklarının, İngiliz "tacirleri" adı verilen haydutların çaldığı servetlerin en azından bir kısmını geri alabilmek için İngiliz ticaret gemilerine saldırmaları ise korsanlık adı altında lanetlendi.

İlginizi çekebilecek diğer yazılar