6 Ekim 1923: Amerikalı astronom Hubble, Andromeda Galaksisi'ni keşfetti

06.10.2017 - 07:09
Haberi paylaş

Adını Yunan mitolojisindeki bir karakter olan Prenses Andromeda'dan alan, kimi zaman Zincirli Prenses olarak da anılan takımyıldız, 6 Ekim 1923'te ABD'li astronom Edwin Powell Hubble tarafından keşfedildi. Hubble, aynı zamanda takımyıldızların aralarındaki mesafeye bağlı olarak birbirlerinden uzaklaştıklarını da ortaya çıkardı, böylece genişleyen evren teorisinin doğruluğunu da kanıtlamış oldu.

Tarihin eski dönemlerinden günümüze kadar gökyüzündeki bilinmezi keşfetme isteği her zaman insanoğlunun merakı olmuştur. 17. yüzyıl başlarından İtalyan fizikçi ve astronom Galileo bir teleskop kullanarak gökyüzünü bilimsel olarak inceleyen ilk kişidir. Gelişen teknoloji daha büyük ve daha etkin teleskoplar yapılmış ve buna bağlı olarak gökyüzüyle ilgili elde edilen bilgiler artmaya başlamıştır.

Gitgide boyutları büyüyen teleskoplar dünyanın atmosferinden dolayı bazı sınırlamalarla karşılaştı. Yeryüzünde bulunan bir teleskop ile yıldızları gözlemlemekteki temel sorun, yıldızlardan yayılan ışığın dünyanın atmosferinden geçmek zorunda olmasıdır. Bulutlar, su buharı, toz, sıcak-soğuk hava akımları görüntünün bulanık olmasına neden olur. Gece gökyüzüne baktığımızda yıldızların titrer gibi gözükmesi bu sebeptendir.

1946 yılında astrofizikçi Dr. Lyman Spitzer (1914-1997) daha net görüntüler elde etmek için uzaya bir teleskop yerleştirme fikrini ileri sürdü. O yıllarda uzaya daha roket bile gönderilmediği göz önüne alınırsa, bu fikir teknik olarak oldukça mantık dışıydı. Astronomlar uzun yıllar bu düşüncenin hayali ile yaşadılar. Atmosferin üzerinde bulunan bir noktada yer alan bir teleskop yıldızların, galaksilerin ve uzayda yer alan diğer nesnelerin ışığını atmosferde soğurulmadan ya da herhangi bir etkiye maruz kalmadan önce gözleyebilirdi. Bu nedenle bu tip bir teleskoptan elde edilecek bir görüntü, yeryüzünde bulunan en büyük teleskoptan bile çok daha belirgin olacaktı.

Bu düşüncenin hayal olmaktan çıkıp gerçeğe dönüştürülme çabaları 1970'li yıllarda Avrupa Uzay Ajansı (ESA) ve Ulusal Havacılık ve Uzay Kurulu'nun (NASA) ortak çalışması ile başlamış oldu. Uzun çalışmalar sonucunda 24 Nisan 1990 yılında beş astronotun yer aldığı uzay mekiği Discovery , bu teleskopun dünya yüzeyinden yaklaşık 600km yukarısındaki yörüngesine oturmasını sağladı. Ünlü astronom Edwin Powell Hubble'ın anısına bu teleskopa "Hubble Uzay Teleskopu" (HST) adı verilmiştir.

Bu teleskopun görevleri:
- Güneş sistemini araştırmak
- Evrenin yaşı ve boyutunu ölçmek
- Evrensel kökenimizi araştırmak
- Evrenin gelişimini araştırmak
- Galaksilerin, yıldızların gezegenlerin ve yaşamlarının gizemlerini çözmek.

Edwin Hubble, evrende bizim galaksimizin (Samanyolu galaksisi) dışında başka galaksilerin de olduğunu belirleyen ve evrenin sabit bir oranda genişlediğini gözlemleyen kişidir. Ayrıca Hubble, galaksileri uzunluklarına, şekillerine ve parlaklıklarına göre sınıflandırmak istedi ve bu girişimi sonucunda galaksiler tarafından yayılan ışık dalgalarındaki kırmızıya doğru kaymayı gözleyerek galaksilerin bizim galaksimizden sabit bir oranda uzaklaştıklarını gördü. Galaksimize daha uzakta olan galaksiler daha hızlı uzaklaşıyorlardı. Yani evren genişliyordu!

Bu keşfin 10 yıl kadar öncesinde Einstein o zamanın gözlemlerini doğru kabul etmiş ve genel görelilik teorisi ile ilgili denklemlerini düzeltmek zorunda kalmıştı. Einstein orijinal denklemlerinde ise evrenin genişlediğini savunmuştu. On yıl kadar gecikme ile gelen Hubble'ın bu gözlemi Einstein'ın ilk denklemlerinin doğru olduğunu kanıtladı. Einstein daha sonra Hubble'a minnettarlığını iletmek üzere onu ziyaret etmiş ve ünlü denklemlerinde yapmış olduğu değişimi "yaşamımın en büyük gafı" olarak adlandırmıştır.

Bültene kayıt ol