2 Aralık 1988: Dünyanın ilk “solucanı” kaydedildi

"Solucan" virüs gibi, kendisini bir bilgisayardan diğerine kopyalamak için tasarlanmış bir kodlamadır, ancak bunu otomatik olarak yapar. İlk olarak, bilgisayarda dosya veya bilgi ileten özelliklerin denetimini ele geçirir. Solucan bir kez sisteme girdikten sonra kendi başına ilerleyebilir. Solucanların en büyük özelliği, kendilerini büyük sayılarda çoğaltma becerileridir.

Dünyanın bilinen ilk solucanı, 1988 yılında Cornell mezunu 23 yaşındaki Robert Morris tarafından üretildi. Robert Morris, daha sonraları 'Morris Worm' (Morris Solucanı) adıyla anılmaya başlanan ve 99 satırdan oluşan bir kodlama yazmıştı. Bu kodlama, tüm ülkedeki üniversite, askeri kuruluşlar vd. bilgisayarlara bulaşıp yayılarak, bilgisayarların tamamen çökmesine neden olmuştu.

Robert Morris, kendisinin yazdığı bu kodun orijinal amacının, o anda internete bağlı olan bilgisayarları sayarak, internetin tahmini genişliğinin belirlenmesi olduğunu söylemişti. Robert Morris 1989 yılında tutuklandıktan sonra, 1986 yılında yürürlüğe girmiş olan 'Bilgisayar Dolandırıcılığı ve Suiistimal Eylemi' suçuyla yargılanan ilk kişi oldu. Robert Morris bu suçla yargılandıktan sonra, şartlı olarak tahliye edildi, kamu hizmeti cezasına ve 10.000 dolarlık bir para cezasına çarptırıldı.

İlerleyen süre zarfında solucanlar ve virüsler, internet kullanıcılarının korkulu rüyası haline geldi. Kötü niyetli kişiler solucan ve virüsler yardımıyla sızmayı başardıkları bilgisayarlarda kullanıcıların özel bilgilerine ulaştılar; banka hesaplarını boşaltmaktan kredi kartlarını kullanmaya varan pek çok eylem gerçekleştirdiler. Bu arada kapitalistlere ve devlet kurumlarına da kendilerini "korsan" (hacker) olarak tanımlayan kişiler tarafından gerek solucan ve virüsler, gerekse başka yöntemlerle büyük zararlar verildi.

ABD'nin Irak'a saldırmaya hazırlandığı günlerde Pentagon'un bilgisayar sistemlerine art arda saldırılar gerçekleşti. ABD'li yetkililer bunu, askeri sistemlere yönelik en organize ve sistemli saldırı olarak nitelendirdi. 90'lı yıllar boyunca CIA, NASA, Hava Kuvvetleri, Pentagon ve Adalet Bakanlığı gibi ABD'nin önde gelen kurumlarının bilgisayar sistemleri ya da web siteleri defalarca saldırıya uğradı.

Yahoo, Amazon, eBay gibi dev şirketler de defalarca saldırıya uğradı; bazen günlerce işlemez hale getirildi. Kapitalist şirketlere saldıran "korsanlar" sistem için ciddi bir tehlike oluşturmaya devam ediyor. Bunun en son örneği, dünyayı sarsan Wikileaks olayı oldu. Eski bir bilgisayar "korsanı" olan Julian Assange, ABD yöneticilerinin iç yazışmalarını internet üzerinden yayımlayarak emperyalizmin işleyişini gözler önüne serdi. Assange'ın yayınladığı bilgi ve belgeler, tüm dünya egemenlerinin paniğe kapılmasına neden oldu.

İlginizi çekebilecek diğer yazılar