22 Kasım 2003: Gürcistan'da “Gül Devrimi” gerçekleşti

22.11.2016 - 14:55
Haberi paylaş

SSCB'nin işçilerin aşağıdan mücadelesiyle yıkılmasından sonra, Gürcistan da 1991 yılında bağımsız bir devlet olarak ortaya çıktı. Gorbaçov'un yakın çalışma arkadaşlarından Eduard Şevardnadze, 1992'de devlet ve parlamento başkanı oldu. Ancak yönetimi altında Gürcistan işçi sınıfının durumu daha da kötüleşti; 2003'de seçimlere hile karıştırılması iddiasıyla birlikte parlamentoyu basan kitleler tarafından iktidardan düşürüldü.

SSCB'de üst düzey bir bürokrat olan Eduard Şevardnadze, 1992 yılından itibaren fiilen Gürcistan'ı yönetmeye başladı. Ancak iktidarı döneminde işçi sınıfının beklentilerini karşılayamadı. SSCB döneminde devlet kapitalizminden ve bürokrasi diktatörlüğünden bıkmış olan kitleler, daha fazla özgürlük ve daha iyi yaşam koşulları talep ediyordu. Abhazya ve Osetya ile yaşanan anlaşmazlıklar, ülkedeki siyasi ve ekonomik krizi derinleştirdi. Ülkede suç oranları yüksek ve yolsuzluk çok yaygındı. Ekonomik faaliyetler son derece zayıftı. Ülkede işsizlik %20 düzeyindeydi ve nüfusun önemli bir bölümü yoksulluk sınırı altında yaşıyordu. Emekli maaşı ise ayda 14 lari, yani yaklaşık 6 dolar düzeyindeydi.

2 Kasım 2003 tarihinde genel seçimler yapıldı. Seçimleri Şevardnadze'nin kazandığı açıklandı, ancak muhalefetin en güçlü isimlerinden olan Mikhail Saakaşvili'nin "Birleşik Ulusal Hareket"i, seçimlere hile karıştırıldığını ileri sürdü. Bu iddia bağımsız gözlemciler tarafından da desteklendi. Bunun üzerine Gürcistan'da özellikle Tiflis'te sokaklarda hemen her gün büyük gösteriler yapılmaya başlandı.

Yeni parlamentonun açılışının yapılacağı gün olan 22 Kasım'da gösteriler doruk noktasına ulaştı. Şevardnadze konuşma yapmak üzere kürsüye çıktığında, Saakaşvili'nin önderliğindeki göstericiler ellerinde kırmızı güllerle (hareket adını buradan almıştır) parlamento binasına girdiler. Şevardnadze, konuşmasını yarıda keserek korumaları eşliğinde parlamento binasını terk etmek zorunda kaldı.

Göstericilere müdahale etme emri alan askeri birlikler, bu emri yerine getirmeyi reddettiler. Fiilen bölünen askerlerin büyük bir kısmı göstericilere katıldı. Bunun üzerine Şevardnadze geri adım atarak muhalefetle görüşmek zorunda kaldı, ardından da devlet başkanlığı görevinden ayrıldığını duyurdu. Tiflis sokaklarında 100.000'den fazla sayıda insan büyük gösteriler yaparak kazandıkları zaferi kutladılar.

Ancak "Gül Devrimi" sosyalizmle sonuçlanmadı; ezilenler iktidarı kendi elleriyle bir başka kapitaliste teslim ettiler. Daha önce yaşanan Doğu Avrupa devrimlerinde de olduğu gibi, ülkede devrimci bir partinin yokluğu, kitleleri yaptıkları devrimi sosyalizmle taçlandırmaktan alıkoydu. Bundan ötürü her ülkenin sosyalistleri için devrimci bir partinin inşasına hız vermek en önemli görev olarak varlığını sürdürüyor.

Bültene kayıt ol