15 Kasım 2000: Manisalı gençler davasında işkenceci polisler mahkûm oldu

15.11.2016 - 07:09
Haberi paylaş

1995 yılının sonlarına doğru Manisalı 16 "genç", bir vagona "paralı eğitime hayır" yazdıkları gerekçesiyle evleri basılarak gözaltına alındı. Gençler hakkında duvarlara siyasi içerikli yazı yazmak, bildiri dağıtmak, molotofkokteyli atmak, gizli bir örgüte üye olmak suçlamalarıyla dava açıldı. Gençlerin aileleri, çocuklarının işkence gördüğünü anlayarak kamuoyunu harekete geçirdiler.

Ergenekon faaliyetlerinin zirvesine ulaştığı, Kürt halkına kan kusturulduğu, devrimcilerin sorgusuz sualsiz sokak ortasında infaz edildiği, faili meçhullerin sayısının unutulduğu Çiller-Yılmaz hükümetleri boyunca devam eden dava, başlangıçta "teröristlerin" yakalandığı sıradan bir haber olmaktan öteye gidememişti. Öyle ya, sahibinin sesi olan gazete patronları emre uygun bir şekilde havlıyor, Ergenekon düzenine muhalefet eden herkesi elde kanıt bulunup bulunmadığına, masumiyet karinesine bakmaksızın terörist ilan ediyordu.

Gençler bir süre gözaltında tutuldular. Bu dönemde ağır maddi ve manevi işkencelerden geçirildiler. Uzun yıllar devam eden yargılama süreci sırasında, gençlerin annelerinden birinin kızı cezaevi aracına bindirilirken söylediği "Götürmeyin kızımı, o daha çok küçük!" sözü, davanın sembollerinden biri haline geldi. Gençlerin aileleri çocuklarının işkence gördüğünü anladılar ve kamuoyunu harekete geçirmeye çalıştılar.

Dönemin CHP milletvekili Sabri Ergül, tutuldukları karakolda gençlere yapılan işkencelere bizzat şahit oldu. Bunun üzerine gençlerin soruşturmasını yürüten 10 polis hakkında suç duyurusunda bulundu. Manisa Cumhuriyet Savcılığı, 14 Haziran 1996'da söz konusu polisler hakkında işkence yapmaktan dava açmak zorunda kaldı. Ancak polislerin hiçbiri duruşmalara katılmadı. Sabri Ergül, kamuoyunun dikkatini bu noktaya çekmek için Manisa Emniyet Müdürlüğü'nün kapısına "Bu işyerinde işkence vardır" yazılı bir döviz astı.

Manisa Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan yargılama sonucunda, beklenildiği üzere işkenceci polislerin tümü beraat etti. Ancak kamuoyunun büyük baskısı karşısında dava Yargıtay'da "Tüm mağdurların fiziki ve psikolojik işkenceye maruz kaldıkları" gerekçesiyle bozuldu. Ama "tarafsız ve bağımsız" Türk yargısı, işkencecileri bir kez daha beraat ettirdi. Bu sonuç Yargıtay'da tekrar bozuldu ve 15 Kasım 2000'de işkenceci polisler toplam 85 yıl hapse mahkûm oldu.

Bu davada işkenceciler mahkûm oldu, ancak işkence henüz son bulmadı. Bu insanlık suçu, ancak kitlelerin aşağıdan mücadelesiyle ortadan kalkacak ve tarihin çöplüğündeki yerini alacak.

Bültene kayıt ol