ODTÜ’de yetki gaspı: Eğitim Sen üye sayısı düşük gösterildi

25.05.2018 - 17:49
Haberi paylaş

ODTÜ’de yapılan sendika yetki tespiti toplantısında Eğitim Sen’in üye sayısı düşük gösterilerek yetki ülkücülerin kontrolündeki Türk Eğitim-Sen’e verildi.

Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nde (ODTÜ) her yıl yapılan sendika yetki tespiti toplantısı rektörlüğün müdahalesine uğradı. Eğitim Sen üyeleri mevzuata aykırı bir şekilde listelerden çıkarılırken Türk Eğitim-Sen’in üye sayısı arttırıldı. Bugüne kadar yetkili olan Eğitim Sen yetkiyi kaybederken, rektörlük müdahalesi ile yetki Kamu-Sen’e bağlı Türk Eğitim-Sen’e verildi.

“Biz gücümüzü yetkiden almıyoruz”

Marksist.org’un konuştuğu ODTÜ Eğitim Sen İşyeri Temsilcisi Ulaş Nacar, “Bu bir politik tercih. Atanmış rektörün kendi çalışmak istediği sendikayı getirmek için yaptığı bir oyundur. ODTÜ’de trafoya kedi girdi” dedi.

Nacar, “Bunun hukuki takibini sürdüreceğiz ama biz gücümüzü yetkiden almıyoruz. ODTÜ bileşenleri ile ODTÜ içinde tüm emekçilerin sorunları için mücadele etmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

ODTÜ Eğitim Sen: “ODTÜ’de yetkili sendikayı çalışanlar değil yönetim seçti”

ODTÜ Eğitim Sen İşyeri Temsilciliği yetki gaspı üzerine bir açıklama yayınladı. Açıklama şöyleydi:

Değerli ODTÜ Emekçileri,

Her yılın Mayıs ayında üniversitede en çok üyeye sahip sendikayı belirlemek için yapılan sendika yetki tespiti toplantısı bu yıl 22 Mayıs Salı günü üniversite yönetimi ve sendika temsilcilerinin katılımı ile gerçekleştirilmiştir. Toplantıya işveren adına katılım Personel Daire Başkanı düzeyinde olmuş, sürecin gözetimi ise Genel Sekreter tarafından yürütülmüştür.

Atanmış Rektör Verşan KÖK ve üniversitemizde yönetim kademelerine bulundurduğu yöneticileri, yaptıkları türlü hukuksuzluklarla ODTÜ’de en çok üyeye sahip sendikamız Eğitim Sen’in yetkisini gasp etmişlerdir. Tüm bu hukuksuzluklar ve yetki tespitinin iptali için gerekli resmi başvurular yapılmaktadır.

Eğitim Sen’in üye sayısını düşürüp yandaş sendikanın (metinde Cumhur Sen diye anılacaktır) üye sayısını arttırmak için yapılanları tüm ODTÜ bileşenlerinin takdirine sunarız.

-Toplantı günü öncesinde tamamı usule uygun şekilde üyeliğe kabul edilmiş ve aidatları elden yatırılmış 83 üyemize ait formların dayanaksız gerekçelerle kabul edilmemesi gündeme getirilmiş ancak sendikamızın müdahaleleri ile bu girişim engellenmiştir. Böylece yetki tespiti için üye kaydedilebilecek son gün 14 Mayıs mesai bitiminde Eğitim Sen’in üye sayısı 592 olarak gerçekleşmiştir. Cumhur Sen’in ise aynı saatte üye sayısı 578 olup, arada sendikamız lehine 14 fark oluşmuştur.

-22 Mayıs’ta yapılan toplantının başında ise tüm sendikalara toplam üye sayılarının eşit gösterildiği listeler verilmiştir.

         Eğitim Sen: 587 üye

         Cumhur Sen: 587 üye

-Aynı listede Eğitim Sen’in dört üyesinin üyeliğinin “şekil şartları” gerekçesiyle kabul edilmediği notu bulunmaktadır. İtirazımız sonucu bu formların toplantıya getirilmesi için toplantıya yarım saat ara verilmiştir.

-Verilen aradan bir saat sonra toplantıya dönen üniversite yöneticileri, tamamı aleyhimizde kararlarıyla üye sayımızı beş eksiltmiş Cumhur Sen’in üye sayısını üç arttırmış olarak yeni üye sayılarını açıklamışlardır. Böylece süreç boyunca Eğitim Sen’in 10 üyesi mevzuata aykırı şekilde silinirken yandaş sendikaya eklenen üye sayısı 12 olmuştur.

        Eğitim Sen: 582 üye

        Cumhur Sen: 590 üye

Yönetimin bir saat içinde aldığı kararlar şöyledir:

​​​​​​​​​​​​​​1) “Şekil Şartları” gerekçesi ile üye sayımıza eklenmeyen dört üyemizin üye sayımıza eklenmesinin reddine karar verildi.

“Şekil Şartları” gerekçesi ile üye sayımıza eklenmeyen dört üyemizin formları toplantıya getirilmiştir. Dört formun da usule uygunluğu toplantıya katılan avukatımız tarafından izah edilmiştir. Ancak yönetimin cevabı, “bir üye formundaki tarihin gün kısmını tam okuyamadık” olmuştur. Üyemizin doldurduğu üyelik formundaki el yazısını okuyamama gerekçesiyle bir üyemiz sayılmamıştır. Bu cevap bile tek başına yetkimizin nasıl gasp edildiğini ve Rektörlüğün Cumhur Sen’le olan ilişkisini anlamak için yeterlidir. Diğer üç üye formunda da tashih ile düzeltilebilecek benzer gerekçeler göstermişlerdir.

Böylelikle Eğitim Sen’in sayısal olarak öne geçmesi engellenmiştir.

2) Eğitim Sen üyesi oldukları bir saat önce Rektörlüğün verdiği belgelerle sabit beş üyemizin listeden silinmesine karar verildi.

Beş üyemizin üyeliklerini “fakülte dekanları, enstitü ve yüksekokulların müdürleri ile bunların yardımcıları sendika üyesi olamaz” diyerek düşürmüşlerdir. Bu bilgi doğrudur. Ancak yapılan usulsüzlük Rektörlüğün geçmişe dönük işlem yapmış olmasıdır. Anılan beş üyemiz yıllardır sendikamıza üyedir ve bir başka üyemiz de yarın bu görevlerden birini yapacak olabilir. Rektörlüğün yapması gereken bu durumun tespitinden sonra sendikamıza haber vererek bu üyeler için bu günden itibaren aidat kesilemeyeceğini, kişilerin kendilerine de üyelikten çekilmeleri gerektiğini bildirmektir. Geçmişe dönük üyeliğini düşürmek izah edilemez. Yetki tespitinde Mayıs ayı kesintilerinin dikkate alınması gerekirken tamamından aidat kesintisi yapılmış üyelerimiz sayıma dâhil edilmemiştir.

Böylelikle üye sayımız 582’ye düşürülmüştür.

3) Cumhur Sen’e üç yeni üye eklenmesine karar verildi.

Rektörlük ikinci defa geçmişe dönük karar almış ve Personel Daire Başkanı bizzat “benim hatam geçen ay üç formunu sisteme girmemişim” diyerek Cumhur Sen’e bir anda ve bir önceki aydan başlamak üzere üç yeni üye kaydı yapıvermiştir.

Böylelikle Cumhur Sen’in üye sayısı 590’a çıkarılmıştır.

Sendika temsilcimiz ve avukatımızın toplantının ertelenmesi ve itirazların değerlendirilmesi talepleri reddedilerek tutanak hazırlanmıştır. “Biz kararımızı verdik siz beğenmiyorsanız itiraz edin, mahkemeye verin” tavrı ile yetki tespitinin üye sayılarına göre değil işveren konumundaki yönetimin siyasal ve sendikal tercihlerine göre yapıldığı açıkça görülmüştür. Bunun üzerine oldu bittiyle hazırlanan tutanak temsilcilerimizce imzalanmadan toplantı terk edilmiştir.

Yapılan bu hukuksuzluklar, alınan keyfi kararlar “oyları kimin verdiği değil kimin saydığı önemlidir” sözünü akla getirmektedir. Ülkemizde her seçim dönemi yaşanan usulsüzlüklerin bir örneğini de ODTÜ’de görmek üzüntü vericidir ve kabul edilemez.

Eğitim Sen ODTÜ İşyeri Temsilciliği olarak yetki tespiti sürecinde yapılan usulsüzlüklerin peşini bırakmayacağımızı tekrar ifade ediyoruz.

Tüm ODTÜ emekçilerinin bildiğini bir kez daha yineliyoruz; Eğitim Sen dün olduğu gibi yarın da tüm gücüyle emekçilerin yanında ODTÜ bileşenleriyle birlikte mücadeleye devam edecektir. Tüm üyelerimizi önümüzdeki dönemde sendikamıza, haklarımıza ve ODTÜ’nün demokratik, özgürlükçü birikimine yönelik saldırılara karşı daha fazla sorumluluk almaya, dayanışmayı ve örgütlülüğümüzü büyütmeye çağırıyoruz!

Gücümüz Birliğimizdir!

Bültene kayıt ol