Çağlayan'da müzakerenin detayları: Polis kabul etse kimse ölmeyebilirdi

02.04.2015 - 11:36
Haberi paylaş

Çağlayan'da polis baskını ve üç kişinin ölümüyle sona eren savcı Mehmet Selim Kiraz'ın rehin alınması sırasında sürdürülen müzakerelerin detayları gün yüzüne çıkmaya başladı.

Buna göre, avukatların girişimiyle, savcının Berkin Elvan'ın katili olabileceğini tespit ettiği üç polisin isimleri kamuoyuna avukatlar tarafından ve bir emniyet müdürünün katılımıyla açıklanması tartışıldı. Eylemciler bu teklifi kabul etti. Ancak polis "Bizi karıştırmayın" dedikten sonra ipler koptu.

Milliyet'te yer alan haber şöyle:

DHKP-C'li örgüt üyeleri Şafak Yayla ve Bahtiyar Doğruyol ile müzakereleri İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal, eski Baro Başkanı Turgut Kazan ve Avukat Şükriye Erden yürüttü. Halkın Hukuk Bürosu avukatlarından Ebru Timtik de müzakereler sırasında oradaydı. Timtik, operasyonun birdenbire başlamadığını söyledi.

Timtik yaşananları şöyle ifade etti:

"Savcı Kiraz, eylemcilere dosyadan bilgiler aktardı. Emniyet Kriminal Bürosu, 21 şüpheli polisten 3'ünün öne çıktığını tespit etmiş. Savcı da bu 3 polisin Berkin'i vuranlar olabileceğini söylemiş. Eylemciler, bu 3 polisin kimliğinin canlı yayında açıklanmasını talep etti. Basın açıklaması sırasında baro başkanı, avukatlar ve emniyet müdürünün de bulunmasını istediler. Bu kabul görmedi."

Halkın Hukuk Bürosu avukatı Özgür Yılmaz da şunları anlattı:

"3 kişi oradaydık. 2 avukat arkadaşımız Şükriye Erden ve Ebru Timtik görüşmeleri yürüttü. İçeriyle savcının cep telefonuyla iletişim sağlanıyordu. Büro Başkanı Ümit Bey de görüştü. Büyük bir çabamız vardı. Bu sonucun doğmasını istemiyorduk. Son süre 15,36'yı durdurmak için avukat arkadaşlarımızın çok çabası oldu. İçeridekilere 'Yeni duyun, zaman verin' diye ricada bulunduk. 'Biraz daha bekleyin' dedik. Savcıyı öldürmeye niyetli olmadıklarını söylediler. 15.36 atlatıldıktan sonra makul bir noktaya getirilmeye çalışıldı. En sonunda 'Avukatlar olarak biz açıklama yapalım, yanımızda bir emniyet müdürü olsun' dedik. Kabul ettiler. Ama polis 'Siz açıklama yapın. Bizi karıştırmayın' dedi. Sonra ipler koptu. Bu son konuşmaydı. Bir kısmımızı eksi bire indirdiler. Bu arada telefonla konuşmalar devam ediyordu. Bomba sesi duyduk. 10 dakika sürdü. Eğer anlaşmaya varılsaydı kan dökülmeyeceğine inanıyordum"

Bültene kayıt ol