Fransa’da grevler yükselince polis Sorbonne’daki işgalci öğrencilere saldırdı

Charlie Kimber, Fransa'daki grev hareketini ve üniversite işgallerini yazdı. 

Geçen hafta polis Paris’teki Sorbonne Üniversitesi’ni işgal eden öğrencilere saldırdı ve okulu boşalttı.

Bu kampüs 50 yıl önce ayaklana öğrencilerin ünlü Mayıs 1968 grevinin kıvılcımını çakmaya yardımcı oldukları yerdi.

Polis, kampüse Perşembe günü girdi. Cevap olarak yapılan protestolar, üniversitenin Cuma ve Cumartesi kapalı olduğu anlamına geliyordu. Bu, Fransa’da kaynamakta olan politik atmosferin işaretlerinden biri.

Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un neoliberal politikalarına karşı kavga sürerken, Cumartesi günü yaklaşık 60.000 kişi Marseille’de yürüdü.

Yürüyüşten sonra Öğretmen Anne Baumard, Socialist Worker’a (Sosyalist İşçi) şöyle konuştu: “Macron, Suriye’yi bombalayan sert bir asker gibi davranıyor. Ben bu savaşı sevmiyorum ve Macron’un işçilere yapmakta olduklarını da sevmiyorum”.

Sekiz sendika grubu bir araya gelerek 22 Mayıs’ta bir günlük kamu sektörü grevi ve gösteri çağrısı yaptılar.

Grevler demiryolu, hava ve deniz taşımacılığı işçileri ile anaokullarından üniversitelere eğitimin her düzeyindeki çalışanlar tarafından planlandı.

Posta işçileri, itfaiyeciler, sağlık işçileri, elektrik ve gaz işçileri, atık işçileri ve pek çok işçi daha greve gidecek.

Macron, 120 bin kamu çalışanını elemek ve işçiler için bireyselleştirilmiş “sonuca göre ödeme” sistemi getirmek istiyor.

Mücadele yükselmeli

Parisli demiryolu işçisi Yves, Sosyalist İşçi’ye “Hepimizin beraber sorunu çözmeye çalıştığımız bir gün görmek güzel. Macron’a karşı bizim sınıfımız” derken, “Ancak grevin bir aylık olmaması gerçek bir sorun. 22 Mayıs öncesi grev yapabileceğimiz 14 gün var. Sendika liderleri o kadar yavaşlar ki…” diye ekledi.

Demiryolu işçileri özelleştirmeye, hatların kapanmasına ve toplu işten çıkarmaların önün geçen sözleşmelerinin iptal edilmesine karşı mücadele ediyorlar. 

Sayısız grev yaşanıyor. Geçen Cuma, güvenlik görevlilerinin grev yapmasıyla Eyfel Kulesi kapatıldı. Hükümetin mülteci karşıtı yasalarına karşı da devam eden protestolar var.

CGT sendika federasyonu, Perşembe günü için genel eylem çağrısı yaptı.  Ancak bunlar yeterli veya yeterince sürdürülebilir değil. Daha büyük bir yükseliş gerekli.

Bu sırada öğrenciler arasında mücadele keskinleşiyor. Polis, Nantes, Bordo, Paris, Lille, Caen, Dijon, Grenoble ve Strazburg’da üniversiteleri işgal eden öğrencileri dışarı sürdü. Düzinelerce gözaltı var.

Macron, bu saldırıları protestocu öğrencilerin “profesyonel ajitatörler” olduğunu ve bu durumun gözden geçirilmesi gerektiğini söyleyerek hazırladı. Şu anda okulu bitirme sınavını geçen her öğrenci istediği üniversitenin dersine kayıt yaptırabiliyor. Macron, üniversitelerin “en iyi motivasyon”a sahip öğrenciyi seçebilmek üzerine okul kayıtlarına erişiminin olmasını istiyor.

Devrimci sosyalist NPA (Yeni Antikapitalist Parti), “Herkes için Macron’a ve onun dünyasına karşı çıkma zamanı” diyor.

Macron yenilebilir ancak mücadele birleşmeli ve yükselmeli.

Charlie Kimber

(Socialist Worker’dan çeviren Can Irmak Özinanır)

İlginizi çekebilecek diğer yazılar