İngiltere: Üniversitelerdeki grevler işçileri dönüştürdü

Üniversite ve Kolej Çalışanları (UCU) sendikasının çağrısıyla başlayan grevler, İngiliz patronları zorlamaya başladı. On binlerce üniversite emekçisi eylemliliğe geçti. Üç haftadır üniversite kapılarında grev noktaları, emekçiler direnişlerini sürdürüyorlar.

Üniversite grevi ülke çapında 60’dan fazla okulda gerçekleşti. Emekli maaşlarıyla ilgili anlaşmazlıktan başlayan mücadele, tüm işçi sınıfına moral ve güven aşıladı. Sendika liderliğinin bir satış anlaşması imzalama girişimine karşı tabandaki emekçilerin tepkisi büyüyor.

Patronlar tarafından birer şirket gibi yönetilen üniversiteler, grevler sayesinde tartışmanın, dayanışmanın ve heyecanın merkezleri hâline geldiler. Daha önce hiçbir eyleme katılmayan gençler ilk kez sahneye çıktı, sendika üyesi olarak daha önce hiçbir aktivitede bulunmamış emekçiler kahramanlaştı. Grev başladığından beri, UCU sendikası 5 bin yeni üye kazandı.

Socialist Worker (Sosyalist İşçi) gazetesine konuşan Newcastle Üniversitesi’nden Barbara, “Çoğu kişi akademisyenlerin ayrıcalıklı olduğun düşünür. Oysa güvencesiz sözleşmelerle çalışıyoruz. Üniversitede çalışıyorum ve belediye evinde yaşıyorum” diyor.

Bir başka grevci Kathryn ise “Grevlerin işe yaramadığını düşünürdüm. Şimdi bu değişmeye başladı” diyor.

Grev noktalarında muazzam bir coşku var ve bu, katılan herkesi dönüştürüyor. Oxford’daki Ruskin Koleji’nden Des, “Grev noktasına her gittiğimde boyumun biraz daha uzadığını hissediyorum. Örgütlenince ne kadar güçlü olduğumuzu gördük. Kazanabileceğimizi düşünüyorum” ifadelerini kullanıyor. Londra’daki Kings College’den Jane’e göre ise grev sürecinde üniversite daha bir üniversite gibi oldu. Aynı okuldan Ramona ise annesinin okuduğu dönemdeki gibi, eğitimin ücretsiz olduğu bir üniversite kültürünü yeniden inşa etmeye başladıklarını söylüyor.

Üniversite grevleri, işçi sınıfının gücünün ne denli önemli olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.

İlginizi çekebilecek diğer yazılar