Onlar G20, biz milyarlarız!

08.07.2017 - 09:49
Haberi paylaş

G20 zirvesi, kapitalistler arasındaki derin bölünmüşlüğü ve emperyalizmin çok boyutlu krizini ortaya döktü.

6-8 Temmuz’da Hamburg’da toplanacak G20 zirvesinden çıkacak sonuç, ekonomistler ve yorumcular tarafından baştan söylendi: “Terörizmle savaş” dışında hiçbir ortak karar çıkmayacak.

Mart ayında yapılan G20 maliye bakanlar zirvesinin ortak bildirisinde bazı bölümler ABD tarafından veto edilmişti. Mayıs ayında İtalya’da toplanan G7 zirvesinde zorlukla mutabakat sağlanmıştı.

Hamburg’daki maliye bakanları ve liderler zirvesine, kapitalist devletler arasındaki derin bölünmüşlükler, hâkim sınıflar arasındaki büyük çıkar çatışmaları, Asya’dan Orta Doğu’ua uzanan askeri gerilim ve savaşlar, yani emperyalizmin çok boyutlu krizi damgasını vuruyor.

Antikapitalistler sokakta: Trumplara, Putinlere ve Erdoğanlara büyük öfke

Neoliberalizmin krizi

Küresel finans krizinin ardından toparlanmaya çalışan küresel ekonomi, Trump’ın başkan seçilmesiyle bir savaş alanı hâline geldi.

G20 zirvesinin en önemli gündemi olan “küresel ekonomik istikrarın sağlanması.” Tartışmalar sonucunda yayınlanacak istenen ortak bildiriye ne damgasını vuracak? Trump’ın izolasyoncu ve korumacı ekonomik tavrı mı? Almanya’nın liderliğindeki Avrupa’nın “serbest ve adil ticaret” diye tarif edilen çok uluslu ticaret politikaları mı?

Bu sadece bir siyaset tartışması değil. Dünya ticaret yollarının nasıl ve kimler tarafından kontrol edileceği, hangi kurallara tabi olacağı, kapitalistler arasındaki ekonomik ve askeri rekabetin nasıl sürdürüleceği konusunda bir kapışma.

İngiltere’nin ayrılmasıyla varoluş krizine giren Avrupa Birliği devletleri için bu bir ölüm kalım mücadelesi. Avrupa’nın geri kalanına acı ekonomik reçeteleri dayatan Almanya, kendi bölgesel hegemonyasını ve işçi hareketleriyle kaynayan sınırlarını korumak istiyor.

Trump ise ABD’deki kapitalist tekellerin çıkarlarını dayatmak için orada bulunuyor.

Pasifik’teki gerilim

G20 zirvesine damgasını vuran tek kapışma ABD-AB arasındaki anlaşmazlıklar değil. Pasifik’te savaş gemileriyle karşı karşıya gelen dünyanın en büyük ekonomik ve askeri gücü ABD ile ikinci büyük devleti Çin arasındaki keskin rekabet açık ve gizli diplomasi için en önemli gündemlerden biri.

Zirve öncesi başarılı bir kıtalararası füze denemesi yapan Kuzey Kore’ye karşı ABD yönetiminin “Sabrımız kalmadı” açıklaması gerginliği G20’ye taşıyacak. Yanına Japonya Başbakanı Shinzō Abe ve Güney Kore geçici başkanı Hwang Kyo-ahn’ı alan Trump, Çin lideri Şi Cinping’e Kuzey Kore’ye yaptırımda bulunması için bastıracak.

(Video) Sanat eylemi: Kurtuluşunuz ancak kendi ellerinizde!

Orta Doğu’da kutuplaşma

Trump, seçilmesine yardım ettiği iddia edilen Putin ile de karşı karşıya geliyor. Suriye’de savaşan ve Orta Doğu’da birbirine düşman iki ittifaka liderlik yapan ABD ve Rusya’nın gündemi savaş.

G20 üyesi Suudi Arabistan ve üç Arap devletinin Katar’ı izolasyonu ile Körfez’deki büyük diplomatik gerilim de bölgeye silah satan devletlerin liderleri tarafından ele alınacak. Katar’a verilen ültimatomun süresi dolmuşken toplanan G20, Arap devletlerine dikte ettirilecek yeni baskı ve savaş politikalarını da üretecek

Umut antikapitalist alternatifte

Kendi içlerinde büyük sorunlar ve mücadelelerle boğuşan G20’nin ilgilendiği şey küresel kapitalist düzeninin devamı. Hamburg zirvesinde küresel iklim değişikliğine çözüm konuşulmayacak.  Çünkü Trump, sera gazlarını sınırlı bir şekilde indirmeyi taahhüt eden tek iklim anlaşmasından çekilerek, sorunun ele alınabileceği uluslararası mekanizmaları da yok etti. Bu bir çılgınlık ve mutlaka durdurulmalı.

G20’nin gündeminde, dünya nüfusunun üçte ikisinin çektiği açlığa ve yoksulluğa da çözüm yok.

G20 zirvesinde Hamburg’u mücadele alanı ilan eden protestocular, “Kapitalizmin seni yenmesine izin verme, sen onur devir” diyor. İnsan ve canlı türlerinin hayatının devamı, bolluk ve özgürlükle dolu bir dünyayı kazanmak, antikapitalist alternatifin güçlenmesine bağlı.


Yoksulluğun, savaşın, küresel ısınmanın sorumluları

G20, dünya ekonomisinin yüzde 85’ini oluşturan, dünya ticaretinin yüzde 80’ini elinde tutan kapitalist devletlerin küresel örgütlenmesidir.

Çekirdeğini G7 denilen dünyanın en büyük yedi ekonomisinin aralarında kurduğu birlik oluşturur. Küresel zenginliğin yüzde 64’ünü elinde tutan ABD, Birleşik Krallık, Fransa, İtalya, Almanya, Japonya, Kanada, 90’larda yanına Rusya’yı alarak, G8 olmuştur.

G20 örgütlenmesi, G8 Maliye Bakanları’nın 1999’daki Washington toplantısında ilan edildi.

Emperyalist devletler, yanlarına Türkiye gibi sadık bölgesel müttefiklerini de alarak, uygulanacak ekonomik ve siyasi kararları G20 zirvelerinden dünyaya yayarlar.

Maliye bakanları ve liderler yan yana gelerek dünyaya dikte ettirecekleri kararları konuşur ve uygular.

Hamburg: 10 bin kişi G20 toplantısını protesto etti

G20 aynı zamanda büyük kapitalist güçler arasındaki çıkar çatışmalarını pazarlığa dökme, bir noktada uzlaşmanın da yeridir. ABD ve Batılı müttefiklerinin başlıca rakipleri Çin ve Rusya’da G20 üyesidir.

Bu sene Hamburg’da toplanacak G20 zirvesine Almanya, ABD, Arjantin, Avustralya, Birleşik Krallık, Brezilya, Çin, Endonezya, Fransa, Güney Afrika, Türkiye, Güney Kore, Hindistan, İtalya, Japonya, Kanada, Meksika, Rusya ve Avrupa Birliği katılıyor. Suudi Arabistan Kralı Selman, Katar krizi nedeniyle son anda gelmekten vazgeçti. Brezilya Devlet Başkanı Temer de hakkındaki yolsuzluk iddiaları ve ülkedeki protestolar karşısında koltuğunu korumak için Hamburg’a gitmemeyi tercih. İki devleti, maliye ve dışişleri bakanları temsil edecek.

G20 ülkelerinin nüfusu, dünya üçte ikisini oluşturuyor. ABD’den Orta Doğu’ya, nerede bir G20 üyesi devlet varsa, orada yoksulluk, iklim değişikliği ve savaş var.

Volkan Akyıldırım

(Sosyalist İşçi)

Bültene kayıt ol