Fransa'da cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turu: Macron ve Le Pen ikinci turda

Fransa'da pazar günü milyonlarca seçmen cumhurbaşkanını belirlemek için sandığa gitti. İki hafta sonra ise ikinci tur seçim gerçekleşecek.

Seçimlerin ilk turunda liberal Emmanuel Macron %23.7 oyla birinci olurken, faşist Marine Le Pen %21.7 oyla ikinci oldu. Bu iki aday, ikinci turda yarışacaklar.

Fransa'da başkanlık seçimlerinde ilk kez ülkedeki iki ana partinin adayları ikinci tura kalamadı. Merkez sağcı Cumhuriyetçiler'in adayı Francois Fillon %19.7'lik oy oranıyla üçüncü sırada kalırken, iktidardaki merkez solcu Sosyalist Parti büyük bir çöküş yaşadı.

Sosyal liberalizmin çöküşü

Geçtiğimiz yıl çalışma yasası reformuyla işçi sınıfının tepkisini çeken ve grevlere yol açan Sosyalist Parti''de, adaylık seçimini Cumhurbaşkanı Hollande'ı ve Başbakan Valls'un sosyal liberal politikalarını eleştiren Benoit Hamon kazanmıştı. Ancak Hamon %6.2 oy oranıyla ancak 5. sırada yer alabildi. Radikal sol aday Jean-Luc Melenchon ise %19.2'lik oyla 4. oldu.

Merkez sağın adayı Fillon, yarışın başında anketlerde önde gözüküyordu. Ancak bir dizi yolsuzluk iddiası sonucunda itibarı büyük ölçüde zedelendi.

Seçimlerin ilk turunda birinci olan ve ikinci turda kazanması beklenen Macron, işçi sınıfına karşı daha fazla kesinti politikalarını savunuyor. Onu destekleyen iki küçük liberal parti, Haziran ayındaki seçimlerde parlamentoda ülkeyi yönetecek kadar koltuk kazanamayabilir. Fransa'da bir koalisyon hükümeti kurulması muhtemel.

Faşist tehdit

Seçim kampanyası boyunca uzun süre önde gözüken faşist Ulusal Cephe'nin adayı Marine Le Pen ise 8 milyon oy alarak, uzun süredir inşa ettiği tabanını perçinledi. Le Pen her fırsatta ırkçı zehrini saçıyor. İslamofobik yorumlarının yanı sıra, Fransa'nın Holokost zamanında Yahudilerin toplanıp Nazi kamplarına gönderilmesindeki rolünü inkâr etti. Le Pen son olarak Fransa'nın Cezayir'deki sömürgeciliğini övmüştü. Onun iki hafta daha ırkçı bir kampanyayı sürdürebilecek olması, Fransa'daki bütün siyasi ortamı etkiliyor.

Melenchon’un aldığı 7 milyon ise sistemin neoliberal temsilcileriyle faşistler arasındaki sıkışmışlığa karşı Fransız solu için bir umut olduğunu gösteriyor.

İlginizi çekebilecek diğer yazılar